Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, sağlık personelinin, yurttaşların yoğun bulunduğu meydanlarda, kamusal alanlarda ve etkinlik noktalarında boy, kilo ve Vücut Kitle İndeksi (VKİ) ölçümleri gerçekleştireceğini duyurdu. Aşırı kilolu kişilerin Sağlık Hayat Merkezleri ve Aile Sağlığı Merkezlerine yönlendirilerek, diyetisyenlerin ve beslenme danışmanlarının takip hizmeti sunulacağı aktarıldı. 81 ilde eş zamanlı olarak yurttaşların sağlık kontrollerinin yapılması ve vücut kitle indeksi ölçümlerinin gerçekleştirilmesi hedeflenirken, 10 Mayıs ile 10 Temmuz tarihleri arasında 10 milyon kişiye ulaşılması amaçlanıyor.
‘Önyargısızlık Zor’
Türkiye’de obezitenin görülme sıklığının arttığına dikkat çeken Türk Tabipleri Birliği (TTB) Konsey Üyesi ve Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Ali Osman Karababa, bu sorunun dünya genelinde de benzer bir seyir izlediğini ifade etti. Obezitenin kalp-damar hastalıkları, inme, diyabet, kanser, sırt ve eklem ağrıları gibi sağlık problemlerine yol açabileceğini belirten Prof. Dr. Karababa, “Burada en temel sorun günlük yaşamda daha fazla kalori alınması. Bunun yanı sıra hazır gıdalara yönelme, hareketsizlik, dengesiz ve sağlıksız beslenme, hormonal bozukluklar ve genetik yapı da obezite sebepleri arasında yer alıyor.” dedi.
Sağlık hizmetlerinin temel amacının toplumun sağlıklı kalma halinin korunması ve sürdürülmesi olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Karababa, “Bu hedef gerçekleştirilemediğinde erken tanı ve tedaviye ihtiyaç vardır. Bunun için birinci basamak aile sağlığı merkezlerinde uygun çalışmalar yapılmalıdır. Ayrıca, daha önceki bağışıklama programlarında olduğu gibi kampanyalarla toplumsal duyarlılık da artırılabilir. Ancak, AKP’nin sağlık politikalarının sağlık hizmetlerini özelleştirmeye yönelik yoğun uğraşları ve bu süreçte oluşan kışkırtılmış sağlık talebinin durumu önyargısız ele almayı zorlaştırdığı söylenebilir.” ifadelerini kullandı.
‘Karmaşa Olacak’
Sağlık Bakanlığı’nın yeni uygulamasına değinen Prof. Dr. Karababa, “Her sağlık çalışmasında olduğu gibi bunda da bazı sağlık çalışanları, günlük işlerinin dışında bu görev için görevlendirilecek ve karmaşa yaşanabilir. Belirlenen fazla kilolu veya obez kişiler Sağlıklı Hayat Merkezleri ve Aile Sağlığı Merkezlerine yönlendirilecektir. Ancak, Sağlıklı Hayat Merkezi sayısının yaklaşık 200 olması uygulamanın daha da karmaşık hale geleceğinin bir işareti. Aile Sağlığı Merkezleri halihazırda yoğun bir şekilde çalışıyor ve oldukça fazla başvuru almakta. Bu sebeplerle projenin bazı sıkıntılara yol açacağını söylemek yanlış olmaz.” sözlerini kullandı.
Prof. Dr. Karababa, çoğu insanın ekonomik sıkıntılarla mücadele ettiğini ve bu durumun besin tüketiminde karbonhidratı ön plana çıkardığını belirtti. Uzmanların sağlıklı beslenme önerilerine rağmen, bunu hayata geçirmede zorluk çekildiğine dikkat çekti.
‘Öncelik Bu Değil’
Birlik Sağlık Sen Genel Başkanı Ahmet Doğruyol, bakanlığın önceliğinin koruyucu sağlık hizmetleri olmasının gerektiğini vurguladı. Türkiye’de gıda denetiminin bulunmadığını ifade eden Doğruyol, “Kimin ne yediği belirsiz. Birçok bireyin sağlıklı beslenmesi mümkün değil. Yurttaşlarımızın yüzde 50’si açlık sınırının altında yaşıyor ve diğer yarısı asgari ücretle geçiniyor. Vücut kitle indeksi ölçümünü gerçekleştirmek için nedenlerin farkında değilim. Eğer bu ölçümleri yapacak olan personeller Sağlık Bakanlığı’na bağlıysa ve 10 milyon yurttaşa ulaşmayı hedefliyorsak, bu sayıda yetersiz personelle bu işlemleri yürütmeye çalışmak zorundalar. Bazı hastanelerimizin yüzde 70 doluluk oranıyla çalıştığını unutmamak gerekir. 1 hemşire, 3 hemşirenin iş yükünü üstlenmek durumunda kalıyor. Elbette bazı girişimler yapılabilir, yurttaş sağlıklı beslenmeye, yürüyüşe ve sportif aktivitelere yönlendirilebilir ama öncelik bu durum değildir.” diye konuştu.
Ege’nin Yüzde 33’ü Obez
Sağlık Bakanlığı’nın 2017 yılında yayımladığı ‘Türkiye Beslenme ve Sağlık Araştırması’ raporuna göre, 15 yaş ve üzeri yaş grubunda obezite sıklığı yüzde 31,5 olarak belirlenmiştir. Dünya Obezite Atlası verilerine göre ise, Türkiye’de yüksek vücut kitle indeksi taşıyan kişilerin oranı yüzde 71, obezite oranı ise yüzde 36’dır. Bu oran Ege Bölgesi’nde ise yüzde 33,1 düzeyindedir.
