

Kürdistan Demokratik Partisi (KDP) Başkanı Mesud Barzani, yakın zamanlarda Şırnak'ta gerçekleştirilen bir etkinliğe, silahlı ve üniformalı korumalar eşliğinde katılmasıyla Türkiye'de yeni bir tartışmanın başlamasına neden oldu.
Etkinlikte çekilen görüntüler, kamuoyunda geniş yankılar uyandırırken, CHP İçişleri Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Murat Bakan, meseleyi Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) gündemine taşıdı.
Bakan, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler'e hitaben üç ayrı soru önergesiyle olayın hukuki ve diplomatik boyutlarının netleştirilmesini talep etti.
“DEVLET CİDDİYETİNİ İHLAL EDİYOR”
Bakan, “Mesud Barzani’nin Irak Merkezi Hükümeti veya Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nde resmi bir görevi olmamasına rağmen, silahlı bir grup tarafından Türkiye'ye getirilmesi, Türkiye'nin egemenlik hakları ve devlet ciddiyeti açısından son derece ciddi bir ihlaldir” şeklinde ifadelerde bulundu. Önergesinde, “Uluslararası normlara göre, bir ülkeye gelen her misafirin güvenliğini ev sahibi ülke temin eder. Resmi bir görevde bulunmayan bir siyasi liderin, kendi silahlı birlikleriyle başka bir ülkede hareket etmesine izin verilmesi, o devletin egemenlik alanını başka bir yapı ile paylaşması anlamına gelir ve demokratik devletlerde bu kabul edilemez” vurgusunu yaptı. Bakan, ziyaretin hangi makamların bilgisi dahilinde gerçekleştirildiğinin ve Türkiye'nin iç güvenlik güçleri yerine yabancı unsurların kullanılışının belirsiz olduğunu belirtti. “Bu durum, kamuoyunda ciddi bir rahatsızlık yaratmıştır” dedi.
CHP’li Bakan, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’ya yönelttiği sorularda şunları dile getirdi:
1- Mesud Barzani'nin Türkiye'ye gelişinde yanında bulunan üniformalı ve silahlı kişilerin sınır geçişine hangi makam izin vermiştir? Bu görüntülerin sorumlusu kimdir?
2- İki müfettişin olayla ilgili görevlendirilmesi, İçişleri Bakanlığı'nın bu olaydan önceden haberdar olmadığı anlamına mı gelmektedir?
3- Bu kişilerin silah taşımalarına dair İçişleri Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından bir onay verilmiş midir?
4- İzin işlemi yazılı bir talep üzerine mi gerçekleşmiştir? Herhangi bir protokol ya da güvenlik anlaşması yapılmış mıdır?
5- Sınır kapısında bu kişilerin silahları kayıt altına alınmış mı, envanter tutulmuş mudur?
6- Üniversiteler, Emniyet Müdürlüğü veya Jandarma bu süreçten haberdar mıydı? Bu birimler sorumluluklarını yerine getirmemiş midir?
7- Türkiye Devleti, misafirlerin güvenliğini sağlayacak yeterliliğe sahipken, neden yabancı bir gruba bağlı silahlı korumalara ihtiyaç duyulmuştur?
8- Mesud Barzani’ye “devlet başkanı düzeyinde” bir koruma sağlanmasının gerekçesi nedir?
9- Dışişleri Bakanlığı'nın bu ziyaret için onayı alınmış mıdır? Bu kişiler için herhangi bir diplomatik muafiyet verilmiş midir?
10- Türkiye'ye giriş yapan silahlı unsurların faaliyetleri, Dışişleri Bakanlığı'nın bilgisinde midir?
11- Bu süreçte herhangi bir güvenlik değerlendirmesi yapılmış mıdır? Gelecek için benzer durumların yaşanmaması adına ne gibi tedbirler alınacaktır?
CHP’li Bakan, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’a ve Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’e de benzer sorular yönelterek konunun açıklığa kavuşmasını istedi.



