İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, Kurban Bayramı dolayısıyla İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclis Toplantı Salonu’nda düzenlenen bayramlaşma etkinliğinde belediye personeli ve bürokratlarla bir araya geldi. Törende yaptığı konuşmada birlik ve dayanışma temasına vurgu yapan Başkan Tugay, İzmir’e hizmet etmenin getirdiği sorumluluğun altını çizerek, “Bu şehir için en iyisini yapmak zorundayız” ifadesini kullandı. Bayramlaşma etkinliğine belediye üst yönetimi ile çalışanların aileleri de katılım gösterdi.
“İyi ki Varsınız”
Çalışanlara güzel bir bayram diliyen Başkan Tugay, “Yaptığınız her şey için samimi teşekkürlerimi sunuyorum. Her birinizin farklı alanlarda elinizden gelenin en iyisini yapmak için çabaladığınızı biliyorum. İzmir halkı adına sizlere içtenlikle teşekkür ediyorum. İyi ki varsınız. Sizler olmadığınız sürece bu şehir ayakta kalamaz, bunu biliyoruz. Ailenizle ve sevdiklerinizle birlikte güzel bir bayram geçirmenizi temenni ediyorum” dedi.
“İzmir’in, Türkiye’nin, Bu Halkın Boynunu Eğdirmeyin”
Bu ülkenin kalkınması için çalışma ve halkın maruz kaldığı haksızlıklara karşı görevini yerine getirme mücadelesinde dostluk ve dayanışma ile herkesi yanlarında görmek istediğini belirten Başkan Tugay, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu ülkenin iyi insanlarını, temiz çocuklarını, o iyi niyetli, pırıl pırıl kalpli gençlerini, evinde çocuklarına ekmek sağlamak için mücadele eden aileleri yalnız bırakmayın. Sizden ricam, bu onurlu mücadelenin kahramanları olarak bunun parçası olmanızdır. İzmir’in, Türkiye’nin ve bu halkın boynunu eğdirmeyin. Kimsenin haksızlıklara maruz kalmasına izin vermeyin. Kamu çalışanın onuru bunu gerektiriyor. İnşallah bir gün bu ülkeyi hep beraber kurtaracağız. O gün geldiğinde evlatlarımız ve ailelerimiz gurur duyacak. ‘Bunlar bizim evlatlarımızdı, onları yetiştirdik ve bu ülkeye sahip çıktılar’ diyecekler. Bu onurun maddi bir karşılığı yok. Ancak bu insanların kalplerinde taşıdığı bir madalya olabilir.”
“Millete Borcumuz”
Konuşmasında ülkenin ekonomik durumuna da değinen Başkan Tugay, “Devlet, halka karşı görevini yeterince yerine getirmiş olsaydı bu kadar çok insan yoksul kalmazdı. Geçim sıkıntıları bu denli yoğun olmazdı. Eğer devlet görevini yerine getirseydi, bugün kimse evsiz kalmazdı. Adalet ve eşitlik sağlanırdı. İnsanlar kiralarını ödeyemez ve evlerinden atılmazdı. Kimsenin sokakta kalmaması için dünyada sosyal konut sistemleri var. Gecekondularda yaşayan, damı akan ve evi olmayan insanlara kimse aldırış ediyor mu? Sağlıklı bir bireyin günde üç öğün yemek yemesi gerekir. Sizce İzmir’de sadece günde bir öğün yemek yiyebilen, belki sadece ekmeğe, belki de çöpten topladıklarıyla karınlarını doyuran 100 bin insan yok mudur? Bunun muhatabı sizlersiniz. Bu millete kim sahip çıkacak? Kamu adına çalışan ve devletten maaş alarak geçinen bizler buna öncülük etmeliyiz. Bu, her şeyden önce milli bir görevdir” dedi.
