İzmir’in Bayraklı ilçesinde yaşayan 37 yaşındaki ikiz çocuk annesi Türkan Toprak, 2023 yılında geçirdiği beyin felci sonrası yaşama tutundu. Doktorlar yaşama ihtimalinin düşük olduğunu belirtmelerine rağmen, özel cihazlarla evine nakledilen genç kadın, zamanla yeniden konuşmaya, yürümeye ve günlük ihtiyaçlarını karşılamaya başladı. Şu anda sosyal medyada hikayesini paylaşarak binlerce kişiye ilham veriyor.
Beyin felcine rağmen pes etmedi: İzmir’de yeniden doğuşun hikayesini yazıyor
İzmir’in Bayraklı ilçesinde yaşayan 37 yaşındaki Türkan Toprak, 2022 yılında zor bir boşanma süreci geçirdi ve babasını kaybetti. Bu ardışık kayıplar, genç kadının hayatında derin izler bıraktı. Yoğun stres nedeniyle baş ağrıları, vücutta uyuşukluk ve görme problemleri yaşamaya başlayan Toprak, bir süre ilaç tedavisi gördü. Ancak 2023 yılının Şubat ayında aniden fenalaşıp bayılınca hastaneye kaldırıldı.
Beyin felci geçirdiği belirlenen kadın, burada 45 gün boyunca yoğun bakımda tedavi edildi. İletişim kabiliyetini kaybeden ve solunum cihazına bağlanan iki çocuk annesi kadın, uzun bir süre komada kaldı. Doktorlar yaşama ihtimalinin düşük olduğu yönünde bilgi vermiş ve bağlı olduğu cihazlarla birlikte Toprak’ı evine gönderdi. Türkan Toprak, matematik öğretmeni olan ağabeyi tarafından hazırlanan özel bir afişle ilk iletişimini sağladı. Zamanla tedaviye olumlu yanıt veren genç kadının vücudundaki solunum ve beslenme cihazları çıkarıldı; yeniden konuşmaya ve yürümeye başladı. Şu anda fizik tedavi gören Toprak, sağlığına kavuşmak için büyük bir mücadele sürdürüyor. Koma sürecini geride bırakan Türkan Toprak, yaşadıklarını sosyal medya aracılığıyla paylaşmaya başladı. Evinde yaptığı yayınlarla kısa sürede geniş bir takipçi kitlesine ulaştı ve izleyicilerine hayatta sürprizlere yer olduğunun altını çizmekte, asla pes edilmemesi gerektiğini vurgulamaktadır.
YOĞUN STRES
İkiz çocuk annesi Türkan Toprak, 2023 yılında bir inme geçirdiğini ifade ederek, öncesinde bazı belirtiler yaşadığını aktardı. Sağlıklı olduğu dönemde normal hayatına devam etmeye çalıştığını ancak baş ağrılarının arttığını belirtti. “Hiçbir ilaç işe yaramıyordu. Bulanık görme, vücudumda uyuşmalar ve aşırı sinir hali yaşıyordum. Bu belirtileri yaşadığım stresli olaylara, boşanmama ve babamı kaybetmiş olmama bağlıyordum. 3 Şubat 2023 tarihinde duş aldıktan sonra saçlarımı kuruturken midem bulandı ve kusmaya başladım. Bu, hatırladığım son andı. Gözümü yoğun bakımda açtığımda konuşamıyor, nefesimi kendim alamıyor ve vücudumu hareket ettiremiyordum. Her şeyi duyuyor ve algılıyordum, fakat tepki veremiyordum. Boynumu tutamıyor, yutkunamıyor, tükürüğümü bile yutamadığım için sürekli temizliyorlardı. Doktorlar iyileşmemin mümkün olmayacağını düşünüp solunum cihazı ve mideye beslenme hortumu taktı” dedi.
DUYUSAL KABİLİYETİNİ YİTİRDİ
Yoğun bakım sürecindeyken hislerinin neredeyse tamamını kaybettiğini dile getiren Toprak, “Çok az ve bulanık görüyordum, derinlemesine duyuyordum, koku alamıyor ve acı hissetmiyordum. Sadece başımı hafifçe sallayarak evet, hayır tepkisi verebiliyordum. Parmaklarımı bile zor hareket ettiriyordum. Ancak beklenmedik bir şekilde iyileşme başlamıştı. Solunumum güçlendi ve bir süre sonra trakeostomi kapatıldı. Ardından Konya’da bir fizik tedavi hastanesine yattım ve yaklaşık 10 ay boyunca düzenli tedavi aldım. Görme, duyma, konuşma ve hissetme kabiliyetim zamanla geri geldi. Sonuç olarak, 2.5-3 yıldır iyileşme sürecim durmadan devam ediyor ve bugün kendi ihtiyaçlarımı büyük ölçüde kendim karşılayabiliyorum. Üşüdüğümü, acıktığımı ya da susadığımı ifade edebiliyor, yardımla da olsa günlük işlerimi yapabiliyorum.” ifadelerini kullandı.
SOSYAL MEDYADA HAYAT BULDU
Şu anda sosyal medyada düzenlediği canlı yayınlarla pek çok insana ulaştığını belirten Toprak, “Birçok kişi benim hikayemi duyunca, ‘Sen bize umut oldun, biz de iyileşebiliriz’ diyor. Bu süreçte ailem, özellikle annem, ağabeyim ve akrabalarım benim en büyük destekçilerim oldu. İkiz çocuklarım ise benim için en güçlü motivasyon kaynağıydı. Onların bana ihtiyacı olduğunu düşündüm ve iyileşmem gerektiğini hissettim. İnsanlara umut olabilmek, yaşadıklarımı paylaşabilmek ve kendi yolculuğumun başkalarına güç vermesi benim için çok kıymetli.” şeklinde konuştu.
EN BÜYÜK DESTEKÇİSİ AĞABEYİ OLDU
Kız kardeşi Türkan Toprak’ın hayatının en güzel dönemine denk gelen bu talihsiz kazayı değerlendiren ağabeyi Yavuz Selim Toprak, “Kardeşimle 45 gün süren çok zorlu bir yoğun bakım süreci yaşadık. Bu dönem bizim için oldukça acıydı çünkü içeriden düzenli bilgi alamıyorduk. Yoğun bakımın ardından palyatif servise geçmek zorunda kaldık. Burada kardeşimle iletişim kurmakta zorluk yaşadık; trakeostomi ve mide bağlı olduğu için konuşma yeteneği yoktu. Beyindeki konuşma merkezinde oluşan hasar nedeniyle, trakeostomi çıkarıldıktan sonra bile iletişim kurmakta zorluk yaşadık. Bu durumu aşmak için bir alfabe kartı hazırlayıp parmaklarıyla harflerin üzerinde gezdirerek kendisini ifade etmesine yardımcı olduk. Eve döndüğümüzde özel fizyoterapist desteği aldık ve haftanın neredeyse her günü tedavi süreci devam etti. Hastanede yattığımız dönemlerde annem de yanındaydı. Yurt dışından el açılmasını sağlayan cihazlar getirerek, yürüyebilmesi için koşu bandı, eliptik bisiklet, vibrasyon cihazı gibi destekler sağladık. Tüm bu zorlu süreçlerden sonra geldiğimiz noktadan memnunuz.” sözlerini ekledi.
