

Canım ülkem, güzel ormanlara sahipken maalesef talihsiz orman yangınları bizi bir hayli üzdü. Doğanın en güzel yeşillikleri ve oksijen kaynakları yok olurken, sevgili hayvanlar evsiz kalarak şehir merkezine göç etmek zorunda kaldı. Üstelik birçok hayvan ne yazık ki hayatını kaybetti! Bu olaylar doğal ama yine de kabul etmesi zor olan gerçekler. Doğal afetler yaşamın bir parçası, ancak insanlar tarafından çıkarılan yangınlar doğaya ve hayvanlara kötü davranışın bir göstergesi. Bu durum, ekolojik dengeyi ciddi şekilde bozuyor!
Yıl oldu 2025 fakat süreç değişti! Artık hayvan göçleri, şehir merkezindeki sokak köpeklerinin toplanması sebebiyle hız kazandı!
Geçtiğimiz günlerde Kuşadası merkezinde domuz sürüsünün çocukların ve araçların arasında dolaşırkenki görüntülerine tanıklık ettim. Bu durum insanlara zarar vermese de, yabani bir hayvanın aç kaldığında tehlike unsuru olabileceğini düşünüyorum. Ayrıca, domuz ülkemizde haram kabul edilen ve eti yenilmeyen bir hayvan. Bu da şehir merkezinde bir karmaşaya yol açıyor!
Uzun zamandır belirttiğim gibi, eğer sokaktaki köpekleri toplarsak, yabani hayvanlar olan domuz, tilki, sansar hatta bazı şehirlerde ayılar bile şehir merkezine gelerek beslenme amacıyla kaos yaratabilir. Hiyerarşi ve sürü psikolojisi ile hareket eden köpekler, bir toplumun güvenliğini sağlarken, diğer yandan insanlara en hızlı adapte olma özelliğini taşırlar. Sokak köpeklerinin azalması veya yok olması, farelerin restoranlarda cirit atmasına ve yabani hayvanlarla başa çıkacak bilgiye sahip olmayan bireylerin zorluk yaşamasına sebep olabilir! Kısacası, doğanın dengesini bozmamak önemli.
Bu arada domuzlara bir hatırlatma: Çok dolaşmayın. Allah korusun, kendinizi bir köpek barınağında bulabilirsiniz!