CHP İzmir'de meydana gelen önemli gelişmelerin ardından, parti üyeleri yeni il başkanını seçmek için oy verme işlemi için sandık başına gidiyor. Kongrede söz alan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, Çağatay Güç'ün adaylığıyla ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Kocaman bir aile İzmir'de, her türlü haksızlığa direnmek için buradalar ve ben her biriyle gurur duyuyorum
Tugay, “Kongremiz hayırlı olsun. Hepiniz hoş geldiniz. Şu an tarihi bir kongre gerçekleştiriyoruz. Salonun dağınık olduğunu görüyorum. Hazırlamış olduğum bir konuşma metni yok. Buradan içeri girerken birçok yoldaşımla kucaklaştım ve bir kez daha gördüm ki CHP büyük bir ailedir ve ben bu ailenin bir parçası olmaktan gurur duyuyorum. Bu kongre bizim için bir aile buluşmasıdır. CHP, çok köklü bir partidir. Bu kökler, Kuvayı Milliye'nin devamıdır; savaş meydanlarında kurulmuş, dünyanın en büyük liderinin yarattığı bir harekettir. Türkiye'nin en zor zamanlarında ülkenin menfaatleri için irade koymuş kahramanların partisidir. İsmet İnönü, Ecevit, Kılıçdaroğlu ve Özgür Özel gibi önemli isimlerin partisidir. Bu şahsiyetler kolay yetişmiyor. Kuruluşundan bu yana Cumhuriyet değerlerinin koruyucusu olmuştur. Yurttaş demek, Cumhuriyet demektir ve ondan gelen eşit hakları savunmaktır. İşte bunun bekçileriyiz. Eğer bu ülkede doğan herkesin eşit haklara sahip olduğuna inanıyorsanız, siz Cumhuriyet Halk Partilisi'siniz. 221 bin gerçek üye ile kocaman bir aileyiz. İzmir'de her türlü haksızlığa direnmek için buradalar ve ben her biriyle gurur duyuyorum” ifadelerini kullandı.
Bunu yapacak olan CHP örgütü, siz yapacaksınız, hep beraber yapacağız
İçeriden gelen acı verici süreçten bahseden Tugay, “CHP, yeni bir enerjiyle halkla bütünleşti, yerel seçimlerde uzun süredir elde edemediğimiz bir zaferi kazandık. O büyük zaferin coşkusuyla herkese ulaşarak, 'Siz zulüm görmeyi hak etmiyorsunuz.' diyeceğiz. Biz yerel yönetimlerde halkımıza bunu söyleme hazırlığını yaptık. Yüksek ihtimalle erken seçim olacak ve biz iktidara geleceğiz. Bunu durdurmak için her türlü yöntemi denediler. Kimi zaman belediyelerin mali gelirlerini kısıtladılar ama en kötüsü, arkadaşlarımızı suçsuz yere cezaevine attılar. Onlar doğru olanın bedelini ödüyorlar. Bazı kişiler iktidarı kaybetme korkusuyla bu bedeli ödemek zorunda kaldı. Bugün görevde olan her arkadaşımız aynı duyguları hissediyor. Zor bir süreç ama gücümüzü örgütümüzden alıyoruz. Bu ülkede sadece CHP’li siyasetçiler değil, anneler, çocuklar ve gençler de zulüm görüyor. Bu ülke neden kendi insanına, gençlerine sahip çıkamıyor? Biz acı çekiyoruz ama arkamızda milyonlarca insan daha acı çekiyor. Tüm CHP’lilerin çıkarlarını her şeyin önüne koyması gerekiyor. Eşitlik, adalet ve herkes için zenginlik, refah istiyoruz. Bunu başlatacak olan CHP örgütü, sizler yapacaksınız, hep beraber başaracağız. Güzel insanları unutmadan mücadele edeceğiz. Bu gençlerin enerjisi neden kimde yok? Neden ayakta durmuyorsunuz? Neden alkışlamıyorsunuz? Ayağa kalkın ve alkışlayın!” şeklinde konuştu.
İzmir Çağatay’dan mahrum kalmamalı dedim
Bir gün belediye başkanı olacağı için mücadele etmediğini belirten Tugay, “Bugün bana bu görevi verdi partim. Bu onuru düşünmek bile inanılmaz. Gece rüyalarımızda bile çalışıyoruz. Kişisel bir çıkarımız yok. Şenol Başkan harika bir şey söyledi, 'Bayrağı devredeceğiz' dedi. Rica ediyorum, bizler geçiciyiz. CHP ve bu halk kalıcı. Önemli olan, o bayrak size verildiğinde yeterince havada tutulabiliyor mu; asıl mesele budur. Görev alacak arkadaşlara kolaylıklar diliyorum. Biz bu arkadaşların yanında olacağız mı? İki kelime çok kullanıyoruz: biri Özgür, diğeri Güç. Hep birlikte bu mücadeleye ortak olalım. Çağatay kardeşimi Aliağa adaylığında tanıdım; ilk tanıdığımda ‘Ne kadar beyefendi bir insan’ dedim. Çağatay Başkan ile çalışmayı çok istemiştim ama bir farkla seçimi kaybetti. Aliağa halkı Çağatay’ı o kadar çok seviyor ki… Genel Sekreter Yardımcımız oldu ve beraber 1,5 yıldır çalışıyoruz. Sana hakkımı yüzde yüz helal ediyorum, sen de bana et kardeşim. Gazeteciler sordu, inanmayacaksınız ama bu durum bana da sürpriz oldu, dedim. Bu konuda sessiz kaldım çünkü Çağatay’ı kaybetmek istemedim. Genel Başkanlığımız önerince, İzmir’in Çağatay’dan mahrum kalmaması gerektiğini söyledim. O yüzden her zaman yanındayım. Bu benim için büyük bir onur olur. Bugün bu genç arkadaşınız inanamayacağınız şekilde herkesi kucaklayacak. Partimiz genç insanlara ön açmak zorunda. Bu değerli insanları öne taşımalıyız. Toplum yeni yüzler görmek istiyor.”
