reklam
reklam
DOLAR41,9609% 0.13
EURO48,9720% 0.13
STERLIN56,3528% -0.01
FRANG53,0426% 0.41
ALTIN5.837,18% 1,92
BITCOIN111.066,512.656
reklam

CHP İzmir Kongresi Sonrası Bayır'dan Dikkat Çeken Açıklamalar: Genel Merkez Atamaları Kaleyi Zayıflattı

Yayınlanma Tarihi : Google News
CHP İzmir Kongresi Sonrası Bayır'dan Dikkat Çeken Açıklamalar: Genel Merkez Atamaları Kaleyi Zayıflattı
reklam

16 Ekim'de gerçekleştirilen CHP İzmir İl Kongresi öncesinde, Genel Merkez mevcut İl Başkanı Şenol Aslanoğlu'nun yerine İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Çağatay Güç’ü destekleme kararı aldı. Kongre sonrası eski CHP İzmir Milletvekili Tacettin Bayır, şu ifadelerle eleştirilerini dile getirdi: BİR KONGRENİN ARDINDAN…

“Bugün geldiğimiz noktada, yalnızca bir kongreyi değil, CHP için dönüm noktasını konuşuyoruz. Kamuoyu yoklamaları partimizi Türkiye’de birinci parti gösteriyor. İktidara gelecek olmamız bizi heyecanlandırıyor. Yanlış yapmak istemiyoruz.
Ama biz biliyoruz ki, İzmir özelinde başka bir gerçek var!
Bir zamanlar “CHP’nin kalesi” dediğimiz bu güzel şehir, artık ne yazık ki kale olmaktan uzaklaşıyor!

Neden mi?

Çünkü partinin seçilmişlerini biz CHP’li üyeler değil, Genel Merkez seçmekte ve atama alışkanlığı haline getirmesi bu kaleyi zayıflattı!
“Milletvekilini atayalım, nasılsa İzmirli seçer… Belediye başkanını atayalım, nasılsa seçer İzmirli… İl başkanını da atayalım, nasıl olsa partinin sesi çıkmaz… olsun bitsin!” şeklinde bir anlayışla hareket ediliyor.

Peki, İzmir’de durumlar nasıl? İzmir oylarımız geriliyor mu? Acaba neden, niçin? “İzmir bizim, kimi aday göstersek seçilir” düşüncesiyle mi ilerleniyor? İstanbul’da oturanı İzmir’den milletvekili, Bornova’da oturanı Karabağlar’dan belediye başkanı adayı gösteriyorlar. İl kongresinde Genel Merkez adayı olarak İl Başkan adayı dayatılıyor. Genel Merkez yönetimi, Karabağlar'da İlçe Başkan adayına geri çekilmesi için baskı yapıyor. Ne genel ne yerel, partili üyenin fikrini almıyorlar. Bu da partililerin küsmelerine, alana çıkmamalarına ve sandığa gitmemelerine yol açıyor. İşte bu yüzden İzmir’de zayıflama yaşanıyor.

Gençleri ve aramıza yeni katılan üyelerimizi bu anlayışla kaybediyoruz. Örgüte, parti tabanına bu kadar uzak olunmasının sebebi nedir? Artık yeter! İzmir’in iradesini görmezden gelmeyin.

Yaşadığımız İl kongresinin en büyük hatalarından biri, 50 yıldır tanık olmadığımız bir biçimde Cuma akşamı yapılmasıydı. Bunun nedenini araştırdığımızda, İzBB başkanının Cumartesi yurt dışına çıkacağı gerekçesiyle Cuma günü yapıldığı bilgisine ulaştık. Aynı zamanda sabah saatlerinde yapılmasına alıştığımız kongrenin hafta içi bir güne alınması gerekçesiyle akşam saatine alınması gerektiği bildirildi. Herhalde bu kararı verenler İzmir’de 650 İl delegesi olduğunu bilmiyorlardı. Bir delegenin isteği için 649 delegenin gece yarılarına bırakılması ve asıl amacın çarşaf listeyle yapılacak kongrenin blok listeyle gerçekleşmesi, oylamanın bu şekilde sonuçlanmasına katkı sağladı. Aslında bunların hepsinin planlı programlı yapıldığı aşikar.

İzmir’e bu hatayı yapan yönetim ve örgütlerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ile Genel Başkan, bunun nedenine neden göz yumdu? Bir gün sonra Pazar günü Manisa’da sabah erken saatlerde kongre yaparken İzmir’e yapılmış bir haksızlık olduğunu düşünüp vicdanları sızladı mı acaba?
Bu partinin 50 yıldır iktidardan uzak kalmasının sebeplerinden biri, parti içi demokrasiyi askıya alan yöneticilerin varlığı olabilir mi? Genel Başkanın da artık bu gerçeği görmesi gerekmez mi?

Bu parti, sandıktan korkmaz!
Bu parti, üyeden korkmaz! Koyun sandığı üyenin önüne!
Bırakın, milletvekilini de, belediye başkanını da, il başkanını da tüm üyeler seçsin!

İzmirli biat etmez! İzmirli dik durur, sorgular, adalet ister!
İzmirli dayatmaya değil, parti içi demokrasiye inanır!
İzmirli sadece Zeybek oynarken diz çöker.

Biz Kuvayı Milliye’nin torunlarıyız!
Bizim damarlarımızda özgürlük, cesaret, bağımsızlık var!
Biz sağdan gelmedik, biz baş eğmeyi bilmeyiz!

Şimdi soruyorum size…

Bu düzenlemeler, bu zamanlamalar tesadüf değil. Ama biz susmayacağız!
Biz direneceğiz.

Çünkü örgüt kırgın, çünkü örgüt küskün, çünkü örgüt kendisini dışlanmış hissediyor!
Ama biz, bu kırgınlığı onaracağız.
Biz, bu örgütü yeniden ayağa kaldıracağız!

Son sözüm şudur:

Bizim talebimiz, demokratik bir CHP’dir!
Bizim davamız, bağımsız bir Türkiye’dir!

Yaşasın Cumhuriyet Halk Partisi!
Yaşasın demokrasi!
Yaşasın bağımsız Türkiye!

reklam

YORUM YAP