CHP Kütahya Milletvekili Ali Fazıl Kasap, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde gerçekleştirdiği basın toplantısında, vatandaşlardan istenen sağlık raporu ücretlerine ve aile hekimlerinin karşılaştığı sorunlara dikkat çekti. Sporcu lisansı, sürücü belgesi veya iş sağlığı ve güvenliği gibi nedenlerle alınması zorunlu olan sağlık raporlarının 250 TL gibi yüksek bir ücretle verilmesini eleştiren Kasap, bu bedelin vatandaşlar üzerinde büyük bir yük oluşturduğunu ifade etti. Sağlık Bakanlığı'na çağrıda bulunan Kasap, “Bu raporlar Genel Sağlık Sigortası (GSS) kapsamında ücretsiz olmalı, spor yapma hakkı maddi engellere takılmamalı” şeklinde konuştu.
Aile hekimlerinin karşılaştığı sorunlara da değinen Kasap, “Kiralarını aile hekimleri bizzat karşılamak zorunda kalıyor. Aile hekimliği kapsamında çalışan ve kapsamında dışı sağlık personeli olarak adlandırdığımız sözleşmeli statüde asgari ücretle çalışan ebe/hemşireler mevcut. Bu kısır döngüyü Sağlık Bakanlığı yıllardır kırmadı ve kırmak istemiyor. Bu yapının sonucu olarak çok ciddi hizmet aksaklıkları yaşandığı için hastanelerde yığılmalar meydana geldi. Birinci basamağı bir türlü aktif hale getiremediler” dedi.
“Birinci Basamağı Bir Türlü Aktif Hale Getiremediler!”
Kasap, şu ifadeleri kullandı:
“Aile hekimliğinde 20 yılı aşkın süredir çözülemeyen pek çok sorun var. Bunlardan biri aile hekimlerinin bir işveren gibi görülmesi ve hizmet verdikleri binaların engelli bireylerin giremediği merdivenaltı binalar olması. Kiralarını aile hekimleri kendileri ödüyor. Aile hekimliği bünyesinde çalışan, kapsam dışı sağlık personeli olarak adlandırılan sözleşmeli statüde asgari ücretle çalışan ebe/hemşireler mevcut. Bu kısır döngüyü Sağlık Bakanlığı yıllardır kıramadı ve kırmak istemiyor. Bu durum neticesinde ciddi hizmet aksaklıkları yaşandığı için hastanelere yığılmalar oldu. Birinci basamağı bir türlü aktif hale getiremediler.”
6 ay boyunca gelmeyen bir hasta nedeniyle hekimlerin aylık gelirlerinden kesinti yapıldığını belirten Kasap, “Hastanın muayene olması inisiyatifi kendi sağlığıyla ilgilidir. Ben de hekimim ve 3 yıldır aile hekimine gitme gereği duymadım. Aile hekimine 6 ay içinde bir kez uğramadığım için aile hekiminin maaşından kesinti yapılacak. Böyle bir uygulama yok. Dünya Sağlık Örgütü kriterlerine göre bu süre 2 yıl ile sınırlıdır. Türkiye’deki sistem iş yükünü artırıyor; 4 bin hasta bir yıl içinde geldiği takdirde günde 30 kişinin gelmesi gerekiyor. Bunun üzerine gerçekten hasta ve ihtiyacı olanlar geldiğinde bu rakam 50’nin üzerine çıkıyor ve işler aksıyor.
Aile hekimlerinin en büyük sorunlarından biri raporlar meselesidir. Türkiye’de özellikle 18 yaş altı çocukların spora katılmasını teşvik ederken, Sağlık Bakanlığı acayip bir yönetmelik çıkararak ‘250 liraya bu raporu alacaksınız’ diyor. Bu paranın yüzde 35’iyle Sağlık Bakanlığı, hiçbir emek harcamadığı halde, bir yandan işveren kabul ediyor, bir yandan da herhangi bir katkınız olmayan bir aile hekimliğinin vermiş olduğu rapor ve diğer hizmetlerden yüzde 35 ile döner sermayesine gelir kaydediyor. Bunun için yazılım geliştirdiğinizde, şüpheli yazılımlar ortaya çıkıyor. Sağlık Bakanlığı, Bakan Yardımcılarının eşleri ve akrabalarının kurduğu yazılımlarla bütçeyi ve halkı soymaya devam ediyor. 250 liralık sağlık raporu artık Genel Sağlık Sigortası’ndan ödenmeli ve ücretsiz olmalıdır; gençler ve tüm toplumun spor yapma hakkı için gerekli olan rapor ücretsiz temin edilmelidir. Sağlık Bakanlığı'nın bu uygulamadan derhal vazgeçmesi gerekmektedir.”
