

CHP İzmir Milletvekili Ümit Özlale, İzTV’de Nil Kahramanoğlu ile Gündem Özel programına katıldı. Son günlerde İzmir’deki işçi eylemleri ve grevler üzerine görüşlerini paylaşan Özlale, “Hangi belediye, şehre giderlerse gitsinler mevcut ücretten daha düşük bir ücret alacaklar. Emekçilerin belki de en çok istediği şey bu değil ama aldıkları maaş, İzmir ve Türkiye şartlarında makul seviyelerde. Cemil Tugay’a destek verdiğimizde bize emek düşmanı diyorlar. Oysa sendikanın taleplerine karşı çıkmak, emeği savunmamak anlamına gelmiyor. Hepimizin ortak bir noktada buluşması gerekiyor.” şeklinde konuştu.
Tugay’a destek
İzBB Başkanı Cemil Tugay’a destek veren Özlale, “İşçi ve işveren arasındaki gerginlik aslında olumlu bir durumdur. Bu, işçinin hâlâ haklarını savunduğunu ve işverenin de bu hakları koruduğunu gösteriyor. İzmir’de böyle bir durumun olması şaşırtıcı değil. Cemil Bey’e sosyal medya üzerinden açık bir destek verdim. Herkesin hak ettiği ücreti almasını isterim. İşçi çocuğuyum. İnsanların bu koşullarda ne kadar zor yaşam sürdüğünün farkındayız, ancak karşımızda klasik bir işçi-patron ilişkisi yok; bir belediye var. Bu belediye İzmir’in çıkarlarını gözetiyor ve halka hizmet ediyor. Burada bir denge sağlanması lazım. Ekonomist olarak şunu belirtmeliyim; Türkiye’de 3 asgari ücret alan kişi sayısı sadece yüzde 7. Şu anki asgari ücret 22 bin lira, belediyede çalışanların zamla birlikte alacağı ücret ise 66 bin lira. Bu, asgari ücretin 3 katına denk geliyor ve günümüz şartlarında oldukça makul.” dedi.
‘Sendika seçim yapmak zorunda’
Belediyede işçi fazlalığı olduğunu vurgulayan Özlale, “Fazladan istihdam edilen kişilere verilen para, İzmir’in parasıdır. Karşımızda İzmir halkına hizmet etmekle yükümlü bir belediye var. Eğer bir çalışan hak etmediği bir maaş alıyorsa, bilin ki o kişi İzmir halkının hakkını yiyordur. İzBB başkanlığı adaylığımda da işçi fazlalığı olduğuna dair görüşlerimi dile getirmiştim ve aynı noktadayım. İşçilere önerilen zamlarla birlikte ikinci altı ayda 120-130 bin lira civarında maaşlar konuşuluyor. Kamu sektöründe en yüksek maaşı alan profesör bile bu kadar kazanmıyor. Özel sektörde de bu maaşı alan insan sayısı oldukça sınırlıdır. Gönlüm isterdi ki işçi kardeşlerimize daha fazlasını verebilelim, fakat belediyenin bütçesi ve yapılan kesintiler ortada. Sendika burada bir tercih yapmak zorunda kalacak: ya taleplerine karşılık alacaklar ama daha az sayıda işçi çalışacak ya da daha düşük maaşlarla çalışmayı kabullenecekler. Cemil Başkan öncesi imzalanan astronomik sözleşmeler şu anda belediyedeki iş barışını bozmaktadır.” ifadelerini kullandı.
‘Bilinçli bir seçmen var’
Özlale, İzmir’in sendikal tartışmaların en rahat yapıldığı şehirlerden biri olduğunu da belirterek, “Bu açıdan şanslıyız. Eğer bir bilgi kirliliği varsa bu durum kısa sürede giderilecektir. İzmir halkı durumu dikkatle takip ediyor. Sevindiğim bir nokta da şu; İzmir halkı belediyenin bütçesini sorgulamaya başlamış ve üzerinde bir yaptırım uygulamaya hazır. Eğer çok yüksek maaşlar ödenirse ve biz kaliteli hizmet alamazsak ya da bunun bedelini su faturaları gibi yerlerde ödemek zorunda kalırsak, gözümüzden düşersin sinyali veriyor. Bu, oldukça bilinçli bir seçmen profili olduğunu gösteriyor.” diye ekledi.