reklam
reklam
DOLAR
EURO
STERLIN
FRANG
ALTIN
BITCOIN
reklam

Defne Soyer'den Duygusal Savunma: Müvekkil Bu Ülkeye Ömrünü Verdi, Bu Kadar İftiraya Uğrarken Kaçar mı?

Yayınlanma Tarihi : Google News
Defne Soyer'den Duygusal Savunma: Müvekkil Bu Ülkeye Ömrünü Verdi, Bu Kadar İftiraya Uğrarken Kaçar mı?
reklam

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yürüttüğü kentsel dönüşüm projeleri kapsamında kooperatif modeli nedeniyle başlatılan soruşturma ile açılan davanın duruşmaları devam ediyor. Tutuklu sanıklar arasında yer alan İzmir'in önceki dönem Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in kızı ve avukatı Defne Soyer, gözyaşlarına hakim olmaya çalışarak savunmasını yaptı.

6 Kişi Hayati Bir Konuda Ellerini Taşın Altına Koydukları İçin Tutuklu!

Avukat Defne Soyer, tutukluluğunun 105. gününde olduğunu hatırlatarak şunları söyledi: “Kendisi, bu ülkede insanların güvenli konutlarda yaşaması için bir model geliştirdiği için tutuklu. Devletin seferberlik ilan ettiği bir dönemde üzerine düşen görevleri en iyi şekilde yerine getirdiği için tutuklu. İnsanları inşaat sektöründeki aşırı kârlarla ezdirmediği için tutuklu. Sayın heyet, burada gördüğünüz 6 kişi hayati bir konuda ellerini taşın altına koyarak tutuklu. Tunç Soyer, daha adil bir şehir, daha adil bir dünya hayalini gerçekleştirmek adına cesaret gösterdiği için tutuklu!” dedi.

Kooperatif Çok Daha Güvenilir Bir Tercih

Soyer, “Bugün yargılanan Kentsel Dönüşümde Kooperatifçilik modelinin sahibi İzmir Büyükşehir Belediyesi'dir. İşin kontrolünü üstlenen Kentsel Dönüşüm Daire Başkanlığı ve yüklenici olan müteahhit İZBETON’dur. İZBETON, tek başına işleri yapamayacağı için kooperatiflerle anlaşarak temlik sözleşmesi yapmaktadır. İZBETON, hiçbir harcama yapmadan gerçekleştireceği kat karşılığı işlemler için 4734 sayılı Kanun’a tabi değildir. Kamu İhale Genel Tebliği’nde bu durum açıkça belirtilmiştir. Yani kooperatiflerle veya herhangi bir şirketle yapılan sözleşmeler İZBETON’un ihale mevzuatına tabi olmayacağı için ihale yapılması gerekmemektedir. Demokratik yapısı gereği kooperatifler, özel şirketlere kıyasla çok daha güvenilir bir tercihtir. Belediyelerin, vatandaşın öz gücünü destekleyen kooperatiflerle iş birliği yapması gerekliliği hem Belediye mevzuatında hem de Kooperatifler Kanunu’nda açıkça belirtilmiştir.” şeklinde konuştu.

Mahkemenize Sunulduğu Üzere Herhangi Bir Kamu Zararı Yok

Soyer, kamu zararı tespit edilmediğinin altını çizerek, “Bu yeni bir model olduğu için hukuka uygunluğu tartışılabilir. Ancak model ortaya konulurken bu meseleler yoğun şekilde tartışılmıştır. Belediyenin hukuk müşavirliği, İZBETON’un avukatları ve İzmir Büyükşehir Belediyesi meclisi konuları detaylıca ele almış, hukuksuzluk tespit edilememiştir. İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İZBETON’un Sayıştay denetimlerinde de kamu zararı bulunmamıştır. Mahkemenize sunulduğu gibi, mevcut durumda herhangi bir kamu zararı yoktur. Sözleşmeler, protokoller, kurumsal yapılar, kooperatif hesapları ve ana sözleşmeleri bulunmaktadır. Yani burada hileli bir davranış olmamaktadır.” dedi.

Gecikmelerin Sebebinin Bu Model veya Buradaki Sanıklar Olmadığı Çok Açık

Soyer, gecikmelerin sanıklar ile ilgisinin olmadığını vurgulayarak, “Kooperatif üyeleri eğer bir mağduriyetten bahsediyorlarsa; bu gecikmelerden kaynaklanmaktadır. Ancak bu gecikmeler ile sanıklar ve model arasında bir bağlantı kurmak mümkün değildir. 2020-2024 yılları arasında iki büyük deprem, pandemiler, savaşlar ve ekonomik krizler gibi birçok mücbir sebep göz önünde bulundurulmalıdır. Ayrıca, 2012’de belirlenen alanların en uygun alanlar olmaması, Belediye, Şirket ve Kooperatif gibi üç farklı mevzuata tabi kurumların bir araya gelmesinin zorluğu gibi nedenlerden dolayı kontroller sıkı yürütülmektedir. İnşaatlar durdurulmadığında kooperatiflerin kasasında paralar ve satın alınmış inşaat malzemeleri vardı. Dolayısıyla, gecikmeler olsa bile inşaatların sonunda tamamlanacaktır.” ifadelerini kullandı.

Bir Avukat Olarak 105 Gündür Nasıl Bir Niyet Okumayla Dolandırıcılık Suçlaması Yapıldığını Anlamaya Çalışıyorum

Soyer, “Kooperatiflerin iç işleyişinde sorun varsa bu mahkemeniz yerine hukuk mahkemelerinde incelenmeli. Dolandırıcılık suçlamasını soracak olursak; bu suçlama kimin üzerine atılmış? Parayı kim almış? İddianamede kişisel menfaat temininden bahsedilmiyor. Kooperatif yöneticileri veya sanıklar ile müvekkilin tanışıklığı yoktur. Dolayısıyla bu durumda nasıl bir dolandırıcılık organizasyonu kurulmaktadır? Bir avukat olarak 105 gündür dolandırıcılık suçlamasının neden yapıldığını ve müvekkilin neden tek kişilik hücrede tutulduğunu anlamaya çalışıyorum.” dedi.

105 Gündür Özgürlükten Yoksun Bırakılmasını Gerektirecek Nasıl Bir Şüphe Var?

Defne Soyer, müvekkilin Kentsel Dönüşümde kooperatifçilik modelindeki yönetim kurulu başkanlığı nedeniyle yargılandığını vurgulayarak, “Amaç, insanların ev sahibi olmasını sağlamak. Olası bir depremde can kaybını önlemek. Ancak akla mantığa sığmayan suçlamalarla karşı karşıyayız. Hileli davranış, aldatma ve menfaat temin etme yok. Burada dolandırıcılık suçunun hiçbir unsuru oluşmazken, suçun nedensellik bağı kurulması imkansızdır. Müvekkil 105 gündür özgürlükten yoksun bırakılmakta, bu durumu gerektirecek bir şüphe ortaya konulamamıştır.” şeklinde konuştu.

Müvekkil Bu Ülkeye Ömrünü Verdi Sayın Heyet

Soyer, “Deliller yeni yönetim tarafından savcılığa gönderilmişken, müvekkil nasıl delil karartabilir? Kaçma şüphesi ile suçlanması mümkün değildir. Tunç Soyer, bu memlekete ömrünü adadı. Bu kadar iftiraya uğrarken nasıl kaçar? Dolandırıcılık suçlamasını kabul eder mi? Bu dosyada gerçeklerin açığa çıkması için sonuna kadar mücadele edeceğiz.” ifadelerini kullandı.

Bu Bugün Anlaşılmasın, Yarın Anlaşılmasın Sonunda Elbet Anlaşılacak

Soyer, “Projenin cezalandırılması yerine alkışlanması gerektiğinin altını çizerek, “Dünya genelinde benzer kooperatifçilik modelleri, özellikle afet sonrası dönemlerde artarak kullanılmakta. Birleşmiş Milletler 2025 yılını kooperatifçilik yılı ilan etti. Tüm gelişmiş ülkeler, kooperatifçilik aracılığıyla sosyal yapılar inşa ediyor. Tunç Soyer’in yargılandığı Kentsel Dönüşümde Kooperatifçilik modeli, cezalandırmak yerine ödüllendirilmesi gereken bir projedir. Bu dava kamu yararı yönünden önem taşımaktadır.” dedi.

Lütfen Vicdanınız Size Cesaret Versin ve Hukuk Devletine Yakışır Bir Karar Verin

Bu davanın varlığı bile hukuksuzken, 5 kişi 85, 6 kişi ise 105 gündür tutuklu durumda bulunmaktadır. Dolandırıcılık iddialarının mahkeme önünde geçerli olmadığı ortadadır. Lütfen tutukluluğu değerlendirmek yerine, derhal beraat kararı verin. 105 gündür bu ülkede hukukun varlığına inancım azalmaktadır. Ancak yeniden inanmaya çalışıyorum. Bu haksızlık ve hukuksuzluğun son bulması için lütfen vicdanınız size cesaret versin.” diyerek savunmasını sonlandırdı.

reklam

YORUM YAP