

Birlik Sağlık Sen Genel Başkanı Ahmet Doğruyol, Sağlık Bakanlığı tarafından 81 ilde eş zamanlı olarak başlatılan program kapsamında sağlık personelinin vatandaşlara boy, kilo ve vücut kitle indeksi ölçümü yapmasına karşı çıktı.
Uygulamanın altında başka amaçların olabileceğini belirten Doğruyol, “Sağlık Bakanlığı obeziteyle mücadele adına Türkiye nüfusunun yaklaşık 10 milyonuna ulaşarak yollarda sağlık personeli boy ve kilo ölçümü ile vücut kitle indeksi çalışmaları başlattı. Temmuz ayına kadar bu çalışmaların süreceği ifade ediliyor. Sağlık çalışanı arkadaşlarımız, yollarda herhangi bir vatandaşın boyunu, kilosunu ölçerek vücut kitle endeksini hesaplamakla yükümlüler,” dedi.
“Sokaklara Çıkmaları, Kendi İşlerinin Aksaması Demek”
Sağlık Bakanlığı’nın ilçe sağlık müdürlükleri ve sağlıklı yaşam merkezlerindeki personelin vücut kitle indeksi ile ilgili çalışmalar için görevlendirildiğini aktaran Ahmet Doğruyol, şunları ekledi:
“Bu çalışanların yürüttüğü başka görevler de var. Dolayısıyla bu görevleriyle ilgili çalışan personelin sokaklarda boy ve kilo ölçmek için dışarı çıkması, asli işlerinin aksaması anlamına geliyor. Zaten mevcut aile hekimliğinin Hasta Yönetim Sistemi (HYP) uygulamalarında gerekli veriler mevcut. Sağlık Bakanlığı’nın bu verilere ulaşmak için sağlık çalışanlarını sokaklara çıkararak boy ve kilo ölçtürmesine gerek olmadığını düşünüyoruz.”
Doğruyol, “Elinde veriler varken çalışanları sokağa çıkartarak ölçüm yaptırmasının başka bir sebebi olabileceğini düşünüyoruz. Örneğin, özel sağlık sigortalarına bu verilerin pazarlanması veya aile hekimleri üzerinde denetleme mekanizmaları olabilir. Aile hekimlerinin aldığı maaşların yaklaşık üçte biri HYP’den gelmekte. İlerleyen süreçte, Sağlık Bakanlığı’nın bu verileri kullanarak aile hekimlerinden ‘sizin verileri sağlıklı girmediğiniz için maaş kesintisi yapıyorum’ şeklinde bir yaklaşım sergilemesi ihtimalini göz ardı edemem,” dedi.
“Sağlıklı Gıdaya Ulaşma Yönünde Adımlar Atılmalı”
Doğruyol, Sağlık Bakanlığı’nın öncelikle vatandaşların sağlıklı gıdaya erişimini sağlaması gerektiğini vurguladı ve gıda denetimlerinin yetersiz olduğunu ifade etti. Sağlık Bakanlığı’nın obeziteyle mücadelesinin önceliğinin, vatandaşların sağlıklı gıdaya uygun fiyatlarla ulaşabilmesi ve obeziteye neden olan gıdalarla ilgili gerekli denetimlerin yapılması olması gerektiğini belirtti. Ahmet Doğruyol, sözlerine şöyle devam etti:
“Sağlık Bakanlığı şu an gıda denetimi yapmıyor. Lokal olarak birkaç iş yerinin denetlenmesi, ülke genelinde gıda denetimi yapıldığı anlamına gelmez. Sağlık Bakanlığı, öncelikle vatandaşların sağlıklı gıdaya ulaşmasını sağlamak için çaba göstermelidir. Ekonomik sebeplerle vatandaşların sağlıklı gıdaya ulaşmaları engelleniyorsa, obezite ile mücadele etmek için atılan adımların bir manasının kalmadığı kanaatindeyim. Vatandaşların sağlıklı gıdaya erişimi sağlanmadan, ekonomik durumları iyileştirilmeden, sağlık çalışanlarının sokaklarda boy ve kilo ölçmesiyle obezitenin önüne geçmek mümkün değildir.”