CHP’nin Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasına tepki göstererek erken seçim talebinde bulunmak amacıyla düzenlenen “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” mitinglerinin 11’inci durağı Tekirdağ oldu. İmamoğlu’nun Silivri’den Tekirdağ’daki CHP mitingine gönderdiği mektubu CHP Tekirdağ İl Başkanı Levent Gündoğdu okudu.
İmamoğlu’nun mektubu şu şekilde:
Şahsileştirilmiş sözde hukuk düzeninde kimse kendini güvende hissedemiyor
“Merhaba Tekirdağ. Kadınlara, gençlere, işçilere, emeklilere, çiftçilere, esnafa, Tekirdağ’ın bereketli topraklarına ve bu güzel ülkenin geleceğine inanan herkese selam olsun. Bugün Türkiye, bir dönüm noktasında. Ya yönümüzü demokrasiye, hukuka, fırsat eşitliğine dönecek ve yarınlara umutla bakacağız ya da her yeni güne, zulmün büyüdüğü bu anlayışın yarattığı güvensizliğin içinde savrulmaya devam edeceğiz. Bugün Türkiye’de en çok yara alan şey adalet duygusudur. Hak aramak suç, hakkını savunmak ise tehdit olarak gösteriliyor. İnsanlar, mahkemelerin önündeki yazılı kurallara göre değil, şahıs bazında muamele yapıldığını görüyor. Bu şahsileştirilmiş sözde hukuk düzeninde, iktidara doğrudan bağlı olmayan kimse kendini güvende hissetmiyor.
Yargı eliyle sadece biz değil, tüm Türkiye rehin alınmaya çalışılıyor
Oysa bir ülke ancak hukukla, güvenle, vicdanla ayakta kalır. Ve adalet, yalnızca mahkemelerde değil; fabrikalarda, limanlarda, okullarda, OSB’lerde, köylerde ve mahallelerde; kısacası yaşamın merkezinde gereklidir. Biz bu yürüyüşe, milletimizin hak ettiği onurlu bir yaşam, refah ve adalet için çıktık. Yine milletimizi yanımıza alarak yola çıktık. Ancak bu yürüyüşü engellemek için, 19 Mart darbesinden beri türlü kumpaslar hazırlanıyor. Sözde yargı eliyle, yalnızca ben ve değerli arkadaşlarım değil, tüm Türkiye rehin alınmaya çalışılıyor. Bilin ki ne bizi ne de milletimizi yıldırabilirler. Korkularına ve oyunlarına boyun eğmeyeceğiz.
Bunca potansiyele rağmen, bu zenginlik, Tekirdağlıya refah olarak dönmüyor
Bu mücadelede, memleketimizin her köşesi gibi Tekirdağ’ın da çok büyük önemi var. Çünkü Tekirdağ, yalnızca bir şehir değil; sanayisi, tarımı, limanları ve demiryollarıyla Avrupa’ya açılan kapımız; üretimin, emeğin ve çalışkanlığın merkezi. Ama bu potansiyele rağmen, bu zenginlik Tekirdağlıya refah olarak yansımıyor. Çorlu’da, Çerkezköy’de binlerce insan üç vardiya çalışırken geçim derdiyle boğuşmakta. Süleymanpaşa’da emekliler ay sonunu getiremiyor. Hayrabolu ve Malkara’da köyler yaşlanıyor, gençler göç ediyor. Kadınlar yüksek eğitim alıyor ama iş bulamıyor. Üniversiteye giden genç sayısı ise Türkiye ortalamasının altında kalıyor.
Bu tablo kendilerinin bekasını düşünen bir avuç muhterisin yıllardır izlediği yanlış politikaların, adaletsiz yönetimlerinin sonucu
Bu tablo bir kader değil; Türkiye’nin değil, kendilerinin bekasını düşünen bir grup muhterisin yıllardır izlediği hatalı politikaların, adaletsiz yönetimlerinin sonucudur. Biz, bu gidişatı tersine çevirmeye kararlıyız. Tekirdağ’a ve Trakya’nın tüm ilçelerine bütüncül bir kalkınma perspektifiyle yaklaşacağız. OSB’lerden kırsal mahallelere, üniversitelerden limanlara kadar her alanda bir dönüşüm hedefliyoruz. Gençlerin iş bulabildiği, kadınların hayatın her sahasında eşitçe yer aldığı, köylünün de kentlinin de dışlanmadığı bir Tekirdağ oluşturacağız.
İnadımızı, cesaretimizi, umudumuzu elimizden almalarına izin vermeyeceğiz
Bunun için yeni bir yönetim anlayışına, milletimizle birlikte yürüyen bir siyasete ve güçlü bir dayanışma ruhuna ihtiyacımız var. Nasıl ki 19 Mart darbesinden beri bu kumpasa karşı birlikte direniyoruz, yarın bu cendereden çıkıp demokrasiyi yeniden inşa ettiğimizde de her kararı birlikte alacak, her taşı hep beraber kaldıracağız. Bu beraberlik, bizi umut dolu yarınlara koşar adım götürecek. Bu süreçte geride kalan, tökezleyen kimseyi bırakmayacağız. İnadımızı, cesaretimizi, umudumuzu elimizden almalarına asla izin vermeyeceğiz. Her şey çok güzel olana kadar; o güne dek, mücadeleye devam edeceğiz.
Ekrem İmamoğlu.
