Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul Milletvekili ve Doğa Hakları ile Çevre Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Evrim Rızvanoğlu, TBMM Genel Kurulunda gerçekleştirilen Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Başkanlığı bütçe görüşmelerinde önemli açıklamalarda bulundu.
Rızvanoğlu, söz konusu bütçenin iklim kriziyle mücadeleyi önceliklendirmediğine, aksine bu krizin maliyetini vatandaşların üzerine yükleyen bilinçli bir siyasi tercih olduğuna vurgu yaptı. Çevre ve iklim bütçesinin reel olarak daraldığını, 2053 net sıfır hedefinin sadece söylemde kaldığını belirtti ve doğanın rant eksenli bir yaklaşım ile yönetildiğine dikkat çekti.
“BU TABLO KURU BİR İSTATİSTİK DEĞİLDİR”
Rızvanoğlu, bütçenin iklim krizini önlemeye yönelik bir irade taşımadığını ifade ederek, “Bugün görüştüğümüz bütçe, iklim krizini ciddiye alan bir bütçe değildir; yükü halka ödetecek bir tercihtir. Dünya Meteoroloji Örgütü, 2025 yılının en sıcak yıllardan biri olacağını açıkladı. Ancak asıl endişe verici olan, Türkiye’nin sıcaklık artışının dünya ortalaması üzerinde seyretmesidir. Bu durumu yalnızca bir veri olarak görmeyin; bunlar kuruyan göller, yanan ormanlar ve sel altında kalan yerleşimlerdir. İklim krizi artık geleceğin meselesi değil, bugünün temel meselesidir; ekonomi, güvenlik ve adalet sorunudur” şeklinde konuştu.
“ÇEVRE VE İKLİM BÜTÇESİ REEL OLARAK KÜÇÜLTÜLÜYOR”
Bütçe kalemlerinin iktidarın önceliklerini açıkça ortaya koyduğunun altını çizen Rızvanoğlu, “Geçen yıl sürdürülebilir çevre ve iklim değişikliği programına 19,4 milyar lira ayrılmıştı. Bütçe yüzde 28 artarken, iklim programı yalnızca yüzde 2,6 azalmıştır. Bu durum, enflasyon etkisiyle yüzde 30-35'lik bir azalma anlamına geliyor. Çünkü iktidar hem çevreyi hem de iklimi umursamıyor” dedi.
“2053 NET SIFIR SÖYLEMDE VAR”
İktidarın 2053 net sıfır hedefini sürekli dile getirdiğini ancak bu hedefin desteklenecek somut bir yol haritasının ortaya konmadığını söyleyen Rızvanoğlu, “Türkiye, net sıfıra en uzak 10 ülkeden biri olarak tanımlanıyor. İktidar gerçek anlamda bir azaltım hedefi sunmuyor” ifadelerini kullandı.
“DOĞA RANT ALANI OLARAK GÖRÜLÜYOR”
İktidarın çevre politikalarını eleştiren Rızvanoğlu, maden ruhsatları ve denetimsiz yatırımlara dikkat çekerek, “Bu bütçenin çevreyi küçültmesi fiili bir koruma faaliyeti için beklenti oluşturmaz. İktidar doğayı bir rant alanı olarak görüyor; neredeyse ülkenin üçte biri maden ruhsatlarına açıldı” dedi.
“TÜRKİYE ADIM ADIM AVRUPA’NIN ATIK DEPOSU HALİNE GETİRİLİYOR”
Su, hava ve toprağın hızla kirletildiğine dikkat çeken Rızvanoğlu, “Sularımız hızla kirleniyor, denizlere atık boşaltımını kolaylaştıran yönetmelikler devreye sokuluyor. Türkiye adım adım Avrupa'nın atık deposu haline geliyor. Dünya Sağlık Örgütü'ne göre, temiz hava sahip olduğumuz il yok” şeklinde konuştu.
“COP31 VİTRİN SİYASETİ DEĞİL, SORUMLULUK İSTER”
Antalya’da yapılacak COP31’e dair değerlendirmelerde bulunan Rızvanoğlu, “Kendi emisyonlarını düşürmeden iklim liderliği iddiasında bulunmak bir vitrin siyaseti değil, gerçek sorumluluk gerektir” dedi.
“CUMHURİYET HALK PARTİSİ HAZIR”
Rızvanoğlu, CHK'nin çevre ve iklim politikalarına dair net bir mesaj vererek, “Cumhuriyet Halk Partisi olarak biz bu ülkenin doğasını rant düzenine teslim etmeyeceğiz. Bilimsel ölçütlerle doğayı koruyacak ve çevrede adalet temelli bir kalkınma anlayışı geliştireceğiz” dedi.
