

Evrensel Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hakkı Özdal, iddianame ile ilgili pek çok belirsizlik olduğunu belirterek, “İddianamenin yetersizliğini gündeme getirmek istiyoruz. Bize yönelik gerçekleştirilen saldırının arkasındaki güçlerin kim olduğunun ortaya çıkarılması için yeterli çalışma yapılmamıştır. Saldırıyı gerçekleştiren tetikçinin iletişim ve para hareketleri de araştırılmamıştır. İki gün boyunca kaybolmasıyla ilgili herhangi bir adım atılmamıştır. Bu şartlar altında, saldırganın ‘Kafam attı, gittim, sıktım’ şeklindeki ifadesi ile dava sonuçlanırsa, bu durumun devam eden bir saldırı olduğunu kabul edeceğiz” dedi.
“Tüm Gazetelere Açık Bir Saldırı”
Özdal, olayın çözülmemesi durumunda Türkiye'de yayın yapan tüm gazetelere yönelik açık bir saldırı dosyası olarak kalacağına dikkat çekti. “Bu nedenle peşini bırakmayacağız. Meslektaşlarımızın ve dostlarımızın dayanışmasıyla, en önemlisi sesini duyurmaya çalıştığımız işçi sınıfının emekçilerinin destekleriyle bu saldırının faillerini ortaya çıkaracağız. Bildiklerimizin yargı önünde tespit edilmesini istiyoruz” şeklinde konuştu.
“Hepimiz Evrensel’in Bir Parçasıyız”
İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Dilek Gappi ise, “Bu saldırı yalnızca Evrensel’e veya İzmir basınına değil, tüm gerçekleri yazan gazetecilere yapılmış bir saldırıdır. Eğer gerçekleri yazmaya devam ederseniz, başınıza gelecek ‘kurşunlardır’ mesajı taşımaktadır. Hasan Tahsin’in kentindeyiz; kurşunlardan korkmayacağız, yılmayacağız. Bu davayı sıradan bir dava haline getirmek isteyenlere karşı sessiz kalmayacağız. Hepimiz Evrensel’in bir parçasıyız. Özgür medyadan asla taviz vermeyeceğiz. Bu duruşmada sonuna kadar doğruların yanında olacağız. Gerçeklerin örtülmesine asla izin vermeyeceğiz. Tüm basın emekçileriyle birlikte mücadelemizi sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.



