reklam
reklam
DOLAR39,2941% 0.01
EURO44,9622% -0.02
STERLIN53,3812% -0.01
FRANG47,9138% -0.08
ALTIN4.248,91% 0,29
BITCOIN102.294,25-2.604
reklam

Fatih Altaylı’dan İzmir Grevi Üzerine Değerlendirme!

Yayınlanma Tarihi : Google News
Fatih Altaylı’dan İzmir Grevi Üzerine Değerlendirme!
reklam

Gazeteci Fatih Altaylı, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde işçilerin greve gitmesine dair belediyenin yaklaşımını eleştirirken, sendikanın tutumu hakkında da olumsuz görüş bildirdi.

Altaylı’nın yazısından bazı bölümler:

Sendikal haklardan yana olmamız gerektiğini düşünmemize rağmen, İzmir’de işçi hakları konusunda yaşanan tartışmalar oldukça çirkin bir hal almış durumda.

Bir sendika, zam talebiyle işverenin karşısına geçtiği için greve gitmişken, bu durumdan işvereni, toplumu ve medyayı eleştirenler var. Bu, aslında AKP döneminin yarattığı algı ve değer kaybının bir yansıması.

Peki, bir sendikanın görevleri arasında grev yapmak yok mu?

Sendikal haklar, grev hakkı gibi kavramlar neden göz ardı ediliyor? Belediye, işçilerin “Çöpleri toplamayarak halk sağlığını tehlikeye atıyor” gerekçesiyle tepki veriyor, İzmir ise kötü kokmaya başlıyor.

Örneğin, geçen yıl Paris’te grev yapan belediye işçileri şehri çöp altında bıraktı. En lüks semtlerde bile çöp birikti ve fareler cirit atıyordu. Paris’te o dönemde bulunmuştum; kötü kokular ve çöpler arasında dolaşırken zor anlar yaşadık.

Avrupa’da grevler yaygındır ve bu sendikal yapı modern toplumların bir parçasıdır.

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin işçi sayısının yüksek olduğu yönündeki eleştiriler de haklı olabilir. Ancak bu kadar işçi belediyeye kimler tarafından alındı? Rekabetçi bir iş yapısı kurmak, sosyal demokrat bir belediye için önemli bir meseledir.

Mevcut iktidar, belediyelere taşeronluk anlayışını getirdi ve bu durum, işçilerin haklarını aramasını zorlaştırdı. Şimdi bir CHP belediyesinin işçilerine savaş açması, mantıklı görünmüyor.

Sendikalar Hakkında Eleştiriler

Sendikaların mevcut durumunu da eleştiriyorum. Gerçek bir sendikacılık anlayışına sahip olmadıklarını düşünüyorum. Maaş zammı için oturup “Ne koparırsam kâr” demek, gerçek sendikacılık değildir.

Gereğinden fazla işçi olduğu yönündeki iddialar doğruysa, sendikaların bu duruma karşı çıkması gerekir.

İzmir’deki sendika temsilcisi, belediye başkanını “Oyumuzu AKP’ye veririz” diyerek tehdit etti. Eğer ben o belediye başkanı olsaydım, “Hemen verin, birlikte güleriz” derdim. Çünkü AKP, İzmir’i aldığında ilk yapacağı şey sendika yönetimini değiştirip, hizmetleri taşeronlaştırmak olurdu.

Bu süreçte, DİSK Başkanı Arzu Çerkezoğlu’nun nerede olduğuna dair bir bilgi yok. Tüm bu gelişmeler karşısında ne düşündüğü merak ediliyor.

reklam

YORUM YAP