

İz TV ve FİKİR TV’nin birlikte yayınladığı ‘Fikir Masası’ programında, FİKİR Genel Yayın Yönetmeni Murat Büyükyılmaz ve {siteDomain} Genel Yayın Yönetmeni Ümit Kartal, İzmir’in güncel meseleleri hakkında görüşlerini paylaştı.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın, Ege Telgraf TV canlı yayını sırasında Prof. Dr. Doğan Yaşar’a yönelik ifadelerini değerlendiren Kartal, “Cemil Tugay’ın sorumluluğunu başkalarına atma gibi bir alışkanlığı var. Kent gündemi hakkında sorular sorulmasına rağmen, çoğunlukla başkalarını hedef alan ve kendi sorumluluğundan uzak duran bir tutum sergiledi. Eski yönetimi suçlamak, onun alışkanlıklarından biri. Sanki bir futbol takımını yönetiyormuş gibi, eski yönetimi hedef alıyor. İzmir'deki su krizine dair bilgi sahibi olan Prof. Dr. Doğan Yaşar’a 'yaşlı, cahil' dedi ve onun tuhaf bir sesle konuşmasını taklit etti” dedi.
İzBB Başkanı’nın bir bilim insanını küçük düşüren ifadelerinin uygun olmadığını belirten Kartal, “Başkan'ın 'İklim krizi var, ne yapabiliriz ki' tarzındaki yaklaşımı anlaşılmaz. İzmirlilerin, Doğan Yaşar adına bir özür beklemesi gerekiyor. Çünkü konu Doğan Yaşar’la değil, İzmir’in su kriziyle ilgilidir. Değerli bir bilim insanına karşı bu tür küçümseyici ifadelerde bulunan bir başkanla, kentimizin önemli sorunlarını çözemeyeceğimizi bilmemiz lazım. İzmirliler, bu tür tavırlara katlanmak zorunda değil. Özür dileyip dileyememek kişisel bir husus ancak Büyükşehir Belediye Başkanı olarak böyle bir hakkı yok” dedi.
“İzmir’e Kötülük”
Eski İzBB Başkanı Tunç Soyer’in ödüllü ‘Sünger Kent’ projesinin, Tugay tarafından iptal edildiğini hatırlatan Kartal, “Su Kaynakları Araştırma ve Uygulama Merkezi, Cemil Tugay göreve geldiğinde kapatıldı ve burada çalışanların çoğu işten çıkarıldı. Sünger Kent projesi ödül alan bir projeydi. Cemil Tugay, bu ödül törenine katılmadı çünkü ödül Tunç Soyer’in projelerine verilmişti. İzmir Büyükşehir Belediyesi 400 sayfalık bir kitap hazırladı ancak bu kitap Tunç Soyer’in hayat hikayesini anlatan bir eser değil, belediye kaynaklarıyla hazırlanmış olan bilimsel bir çalışma. Cemil Tugay, bu kitabın basımını durdurdu” ifadesini kullandı. Ayrıca Kartal, “Sünger Kent projesi, İzmir’in yağmur suyu hasadı gerçekleştirmesini amaçlıyordu. İptal edilmesiyle bu fırsat kaybedildi. Her şeye sıfırdan başlamak İzmir’e kötülük oluyor” dedi.
“Emredersiniz Demeyeceğiz”
İzmir’e yönelik operasyonlar sonrasında gündeme gelen Halk Konut projelerinin önemini vurgulayan Kartal, şunları söyledi: “Kooperatif projeleri iptal edilmeseydi bu mağduriyetler yaşanmazdı. Bazı projelerin kaba inşaatları tamamlanmış durumdaydı, özellikle Örnekköy’de teslim aşamasına gelinmişti. O dönemki kooperatif yöneticileri ve başkanları dışarıda. Zaten bir suç olsaydı, onlar tutuklanırdı. CHP İl Başkanı olduğu için sadece Şenol Aslanoğlu tutuklandı. O halde, bir açık oturum düzenleyelim; sizin bürokratlarınız da katılsın. Bu projede gerçekten onların beceriksizliği yüzünden mi yoksa siz durdurduğunuz için mi mağduriyet yaşandı, bu ortaya çıksın. ‘Beni bu konuda eleştirmeyin’ diyemezsiniz. ‘Emredersiniz’ demeyeceğiz” dedi.
“İzmir’de Yerel Basına İlan Ambargosu Uygulanıyor”
9 Eylül Gazetesi'nde yaşanan bir hata sonrasında, İzBB’nin gazete alımlarını ve ilanları durdurduğunu belirten Kartal, “Atila Sertel’in köşe yazısı yerine yanlışlıkla başka bir yazı yayınlandı. Bu hata kabul ediliyor. Atila Sertel, 'Böyle bir hata olmuş, ben Cemil Bey’i eleştirmiyorum, kendisini seviyorum, geçmişten tanıyorum. Eleştirecek olsam, bunu kendim söylerim' diyerek durumu gündeme getirdi. Burada bir editörün ya da sayfa sekreterinin suçlanması yanlış. Ama gazete alımları ve ilanları durduruldu. Eğer eleştiriler gerçek olsaydı, Recep Tayyip Erdoğan’ı eleştiren bir gazeteye kamu kaynaklarından ilanlar iptal edilse ne olurdu? Basın özgürlüğü baskı altında deriz. İzmir’de de aynı şey yaşanıyor. Cemil Tugay’ı eleştirenler dışında, ona karşı duran yayın kuruluşlarına da ilan ambargosu uygulanıyor. Ne yapılmak isteniyor burada? Kamuoyuna bırakıyorum. Basın özgürlüğü mücadelesi devam edecek, özellikle ilk kurşunun atıldığı İzmir’de bu mücadele asla sona ermeyecek” dedi. Doğukan Fikri Fidan
“Öğrenciler Nerede Barınacak?”
FİKİR Genel Yayın Yönetmeni Murat Büyükyılmaz, İzmir’de giderek derinleşen konut krizine dikkat çekti. Üniversite tercihleri sırasında insanların İzmir’i daha güvenli buldukları için çocuklarını bu kente okumaya göndermek istediklerini belirten Büyükyılmaz, “Peki, bu çocuklar nerede kalacak? Deprem tehdidi altındayken, su sıkıntısı yaşarken, her gün yangın tehlikesi ile karşı karşıyayken barınacak bir yer arayacaklar. Kiralarını nasıl ödeyecekler? Emekçilerin barınma sorunu çözülmedi ama en azından öğrenciler için bazı adımlar atılabilir. Büyükşehir Belediyesi, öğrencilere yönelik projeler geliştirebilir. Bu kentin böyle ihtiyaçları var” diye konuştu.