

İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı üç belediye şirketinde süregelen toplu iş sözleşmesi (TİS) görüşmeleri hakkında açıklamalarda bulunan DİSK’e bağlı Genel-İş Genel Başkanı Remzi Çalışkan, grevin sebeplerine dair kapsamlı değerlendirmelerde bulundu.
Genel-İş Başkanı Çalışkan’dan İzmir grevi açıklaması: Uzlaşmayla çözmekten yanayız
Çalışkan, TİS sürecinin Aralık ayında başladığını ve yaklaşık altı ay devam ettiğini belirtti. Bu süreçte sendikanın sürekli olarak işveren tarafını müzakere masasına davet ettiğini, ancak olumlu geri dönüş alamadıklarını ifade etti. Greve bir ay kala hala 30 maddenin görüşülmeyi beklediğini aktardı. Çalışkan’ın açıklamasında şu ifadeler yer aldı; “Bizim talebimiz eşitliktir. Aynı emeği veren işçi arkadaşlarımızın aynı ücreti alması gerekir, aralarında herhangi bir fark olmaması gerekmektedir. Bu sadece ücret talebi değil, aynı zamanda vicdani bir taleptir.”
Belediye başkanının açıklamalarında eşit işe eşit ücret talebini kabul ettiğini hatırlatan Çalışkan, geçmişte imzalanan bir TİS’i sorumsuzluk olarak tanımlayarak mevcut eşitsizliği meşrulaştırma çabasının kabul edilemez olduğunu dile getirdi. “Grev anayasal bir haktır. Grev, anayasa ve uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınmış temel bir sosyal haktır. Grevin etkileri ve rahatsızlık yaratması doğaldır. Zira grev, tam da bu etki üzerinden hak arama aracıdır. Bu durumun böyle anlaşılması gerekmektedir. Hayatın bir parçasıdır. İşçilerin grev kararı alması ve bu hakkı kullanması onları hedef haline getirmemelidir. Aksine, hak mücadelesine olanak tanınmalıdır. Kamuoyunda asılsız iddialarla işçilerin suçlu ilan edilmesi ise grev hakkına açık bir saldırıdır.” dedi.
Siyasi amaç taşımıyoruz
İzmir’deki grevin herhangi bir siyasi partiyi desteklemek veya ona zarar vermek amacı taşımadığına vurgu yapan Çalışkan, işçilerin bu mücadelesini baskılamak adına hak arama taleplerinin siyasal content ile ilişkilendirilmesinin, gerçek dışı suçlamalara sebep olmasının ortak demokrasi ve özgürlükler mücadelesine zarar verdiğini belirtti.
Taleplerimiz nettir
Rakamlarla ifade etmek istemediklerini kaydeden Çalışkan, “Bizim talebimiz; eşit işe eşit ücrettir. İzmir halkının vicdanına ve adalet duygusuna inanıyoruz. Gerçeklerin er ya da geç ortaya çıkacağına inanan bir sendika olarak, Sayın Cemil Tugay’ı; İzmir’in alın terini ve emeğini geçmişte birlikte deneyimlediğimiz bedelleri unutmadan, bugünü birlikte çözmek ve yarını birlikte inşa etmek için toplu sözleşme masasına davet ediyoruz. Bu sürenin sona ermesi için uzlaşmadan yana olduğumuzu bir kez daha belirtmek istiyoruz.” şeklinde konuştu.