Sayın Ekrem Başkanım,
Bu mektubu kaleme almak yerine, adaylık etkinliklerinizde ve milyonlara hitap ettiğiniz mitinglerde sizi alkışlamak isterdim. Buca’nın sokaklarında gezinirken, insanlardan “Ekrem Başkanın durumu ne olacak, nasıl olacak?” sorularını sıkça duyuyorum. Tüm bu sorulara, sizin dediğiniz gibi “her şey çok güzel olacak” yanıtını veriyorum.
Ülkemizde sizinle birlikte ‘korku duvarları’ yıkıldı. Çevrenizde birleşen milyonlar her geçen gün umudu ve mücadeleyi artırıyor. Sizi sindirmeye çalışanlar durduramayacak. Bu gerçeği bazıları biliyor, bazıları ise kısa sürede anlayacak. Akan suyun önüne konulan duvar ya yıkılır ya da suyun altında kalır.
Cumhuriyetimize karşı yapılan adaletsizliklerin karşısında ve tüm kalbimle yanınızda olduğumu bilmenizi isterim.
Değerli Başkanım,
Tüm vatandaşlarımızın destek verdiği hak, hukuk ve demokrasi mücadelesi devam edecektir.
Sizin de belirttiğiniz gibi hukuku, bilimi, vicdanı hiçe sayan bu düzenin sonu elbet gelecektir. İstanbul’da başlattığınız şeffaf, katılımcı, akılcı, bilimsel ve sanat ile sporun yanı sıra tarihle barışık yönetim biçiminiz, halkın desteği ile üstleneceğiniz Cumhurbaşkanlığı görevi ile tüm Türkiye’ye yayılacak.
Türkiye Cumhuriyeti’ni ayakta tutan değerler, sizin özgürlüğünüzle yeniden dirilecektir.
Bu ülkenin vatansever evlatları olarak özlem duyduğumuz günlere sizinle birlikte ulaşacağız.
Türkiye’ye baharın gelmesine hiç olmadığı kadar yakınız. Bunu biliyoruz.
Buca’dan saygı ve sevgilerimle.
