reklam
reklam
DOLAR38,7526% 0.36
EURO43,7418% 0.48
STERLIN51,6051% 0.4
FRANG46,7406% 0.69
ALTIN4.150,55% 1,14
BITCOIN103.097,873.647
reklam

İzBBŞT Genel Sanat Yönetmeni Üzümcü: 100 yılımız daha yok!

Yayınlanma Tarihi : Google News
İzBBŞT Genel Sanat Yönetmeni Üzümcü: 100 yılımız daha yok!
reklam

İstanbul Halk Tiyatrosu ve Levent Üzümcü Tiyatrosu’nun kurucusu, tiyatro ve sinema oyuncusu, siyasetçi olan İzmir Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Levent Üzümcü, {siteDomain}’nin ‘Haber Merkezi Masası’ programına katıldı.

Üzümcü, siyaset, sanat, şehir tiyatrolarının genel durumu ve gelecek planları hakkında her bir soruya içtenlikle yanıt vererek, “Hesaplaşmamız zorunlu. Bu hesaplaşma, ‘rövanş’ gibi algılanmamalı. Hukuksuzluklarla ilgili bir süreçten bahsediyoruz. Başka bir partiye oy vermek kimseyi suçlu yapmaz; hırsızlık, cinayet gibi eylemler insanı suçlu kılar. Bütün bu gelişmelere karışmamış insanlarınysa korkmasına gerek yok, ancak mevcut dönemle hukuk önünde hesaplaşmak şart” dedi.

Ülkede nepotizmin kamu kurumlarına sızdığını görmekteyiz. Sanat camiasında bu durum mevcut mu? Alternatif iktidar bununla nasıl başa çıkabilir?

“Bu konuyu siyasetin körüklediğini düşündüğümüz için kökenini de siyaset olarak algılıyoruz. Ancak bu sosyolojik bir durum. Siyaset, toplumsal yapıdan bir yansıma. Şu an toplumumuz kutuplaşmaya yatkın. Benim jenerasyonumda hiç kimse karşındaki insanın kim olduğunu bilmezdi. Ana dili Türkçe olmayan bir ailede yetiştim. Toplum neden bu hale geldi? Herkesin sesini duyurabileceği sosyal medya hayatımıza girdi. Artık kimlerin ne düşündüğünü sosyal medya üzerinden öğreniyoruz. Bu yeni dönem, insanların tanımadıklarıyla bile ayrışmasına neden oldu.”

Sosyal medyadaki tepkilere nasıl yaklaşıyorsunuz? Bu tepkilere dayanma yönteminiz nedir?

“İlkeler duruma göre değişebilir. İlkeli olmayı sertlik olarak anlamak yanıltıcıdır. İlkeli olmak, sahip olduğun bilgiyi kabullenerek barışık olmaktır. İlkeli bir insan olarak bir gün ilkesiz davranabilirim korkusunu taşımalısınız. Bir sanatçının içinde bulunmaması gereken nepotizm, maalesef meslektaşlarımıza zarar veren bir durum yaratıyor. Bu sosyal medya yorumlarını yapan kişilerin kim olduğunu bilmiyoruz; ama çoğu genelde kendi kimliklerini çok çabuk belli ediyor.”

Siyaset dışındaki alanlarda da bir kutuplaşma ve fanatizm dili gözlemleniyor. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?

“Fanatizm bir hastalıktır; bir pozisyonun ne kadar yanlış olduğunu görememekle şiddet olayları arasında bir bağ kurmak doğru değil. Sahadaki durumla meclisteki kararların çelişki içinde olduğunu gözlemliyoruz.”

Hükümetin kültürel iktidar konusundaki çabaları başarılı olacak mı?

“Kültür ve sanat vicdanı hür bireylerin eseridir. Meseleye devlet müdahalesinin belirleyici olduğu bir yapıdaki sanat ne ölçüde özgür olabilir?”

İktidara yakın medya organlarını takip ediyor musunuz?

“Hayatımın büyük bir kısmını spora ayırıyorum ama bu kanalların durumuna hayret ediyorum. Cumhuriyetimizin 50. yılında bulundum ve bu dönemle hesaplaşılmazsa, daha başka 100 yılımız olamaz. Açıkça belirtiyorum, yüzleşme ve hesaplaşma gerekiyor. Akıl ve vicdanla çözüme ulaşmak zorundayız. Aksi takdirde bu sorunlar devam edecek.”

Sanatçılar felaketlerden nasıl etkileniyor ve bu durumun önüne nasıl geçilebilir?

“Sanatta sorunlar var. Bu durumu aşmak zorundayız; yoksa sağlıklı bir kültürel gelişim yaşanamaz. Ekonomik sıkıntılar sanat üzerinde ciddi yol açıyor. Bunun üstesinden gelmek için sadece mesleki bilgi ve birikimlerimizi yeni nesillere aktarmalıyız. Bu durumda kalmak insanları ne derece etkiliyor, iyi düşünmek gerek.”

reklam

YORUM YAP