İzmir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları (İzBBŞT), beş yılı aşkın bir süredir kesintisiz bir şekilde sahnelerini açmaya devam ediyor. Ekim ayında yeni sezona merhaba vermeyi planlayan İzmir Şehir Tiyatroları, heyecanla beklenen yeni oyunu “Cadı Kazanı”nın provalarına başladı.
Geçtiğimiz sezon boyunca Levent Üzümcü'nün sanat yönetmenliğinde dört farklı oyunu sahneleyen İzBBŞT, bu sezon Arthur Miller'ın klasikleşmiş eseri “Cadı Kazanı”nı İzmirli tiyatroseverlerle buluşturmayı amaçlıyor.
Usta Yönetmeninden Önemli Bir Yapım
Başarılı yönetmen Lemi Bilgin'in rejisörlüğünü üstlendiği bu oyun, 1950'lerde ABD'de meydana gelen ve halk arasında “komünist avı” olarak bilinen McCarthy dönemi üzerine bir eleştiri niteliği taşıyor. Oyunun dramaturjisini Duygu Kankaytsın Çelenk, sahne tasarımını Anıl Ateş, kostüm tasarımını ise Deniz Bilgili gerçekleştirecek. Geniş bir oyuncu kadrosunun yer aldığı oyunda, Meltem Cumbul, Levent Üzümcü, Harun Özer, Selen Bayındır, Hayriye Çam, Ecem Aydın, Dine Altıok, Mehmet Onur Atbaş, Başak Akbay, Şirin Saraçoğlu, Ayhan Anıl, Özgür Molla, Sonay Eren, Burak Şentürk, Berivan Kater ve Ceren Parlar gibi isimler sahne alacak. İzBBŞT Genel Sanat Yönetmeni Levent Üzümcü, bu oyunu sahnelemek için geçen sezon Türkiye'nin mevcut siyasi durumunu göz önünde bulundurarak söz verdi.
Toplumsal Korkuları Çarpıcı Bir Dille Anlatıyor
1692 yılında Amerika'nın Salem kasabasında yaşanan cadı mahkemelerinden esinlenen Arthur Miller, “Cadı Kazanı” (The Crucible) ile toplumsal korku, histeri ve suçluluk duygusunun etkileyici bir tasvirini sunuyor.
Gizlice büyü yaparken yakalanan genç kızların, ceza almamak adına kendilerini başkalarıyla cadılıkla ilişkilendirecek davranışlar sergilediğini öne sürdükleri bu oyun, kasabanın üzerinde bir kara bulut gibi çöken iftiralarla dolu bir atmosfere sokuyor. Suçlamaların artmasıyla masumlar sorguya çekilir, zindana atılır ve hatta darağacına gönderilir. Eser, bireysel vicdan ile toplumsal baskı arasındaki çatışmayı gözler önüne sererken, korkunun nasıl toplumsal bir cinnete dönüşebileceğini de gösteriyor. “Cadı Kazanı”, iftiranın yıkıcılığını, adalet arayışını ve insan doğasının karmaşık yanlarını etkileyici bir şekilde işliyor.
