İzmir'de kamu mülkiyetindeki taşınmazların satışını kolaylaştırmak amacıyla hazırlanan “özel” ibareli planlar geniş tartışmalara yol açtı. TMMOB Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi, İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik sert eleştirilerde bulundu.
Özelleştirme Eleştirisi
Oda yaptığı açıklamada, uyarılara karşın İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi'nin 08 Eylül 2025 tarihinde aldığı bir karar ile Balçova ilçesindeki “Belediye Hizmet Alanı”nın “Ticaret–Turizm Alanı”na dönüştürüldüğünü vurguladı.
“Bu Kent Suçtur”
Açıklamada, belediye hizmet alanlarının halkın ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla ayrıldığına dikkat çekilerek, şu ifadelere yer verildi:
“İzmir genelinde kamusal alan eksikliği yüksekken ve bunların artırılması gerekirken, Büyükşehir Belediyesi’nin 'Belediye Hizmet Alanı' üzerinde ekonomik kaygılar gözeterek yaptığı imar planı değişikliği, yalnızca mesleğimizi değersizleştiren bir karar değil, aynı zamanda kamu alanlarını sermayenin insafına bırakan bir kent suçudur.”
Oda, yerel yönetimlerin finansal krizlerden çıkmak için kamu mülklerini satışa hazırlamasının şehircilik ilkelerine aykırı olduğuna da dikkat çekerek, “Bu tür uygulamalar yalnızca günü kurtarma çabasıdır. Bu yanlış uygulamalar sürmeye devam ederse, yerel yönetimler yakında kendi mülklerinden mahrum kalacak ve halkın ihtiyaç duyduğu kamusal hizmetleri sunamaz hale gelecektir.” ifadelerini kullandı.
Açıklamada şöyle devam edildi:
“Yerel yönetimlerin temel görevi, sağlıklı, yaşanabilir ve adil kentler yaratmaktır. Bugün Belediye Hizmet Alanı olarak belirlenmiş bir parselin Turizm-Ticaret Alanına dönüştürülmesi sadece teknik bir karar değil, halkın iradesine ve kamu yararına açık bir saldırıdır. Kamu mülklerini satışa hazırlayan imar planı değişiklikleri ve kamu yararını yok sayarak alınan hiçbir karar meşru değildir. Bugün bir parsel için verilen bu karar, yarının kentimizin kaderini etkileyecek zincirleme adımlardan biridir.”
İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi'ne Çağrı
İktidarın muhalif belediyelere yönelik mali baskılarına karşı, muhalif belediyelerin kamu mülklerini koruma politikaları geliştirmesi beklenirken, kamu mülklerini özelleştiren bu anlayışın kabul edilemeyeceği ifade edildi. Kamu yararını hiçe sayan bu kararların derhal ortadan kaldırılması gerektiği vurgulandı.
Halkın kamusal ihtiyaçlarına yanıt vermesi gereken alanların özelleştirilmesine ve bu alanlarda halkın kullanımını kısıtlayan her türlü düzenlemeye karşı gerekli hukuki adımları atacağımızı kamuoyuna duyuruyoruz.
Kamu mülkleri satışa sunulamaz, pazarlık konusu olamaz ve sermayeye devredilemez!
