reklam
reklam
DOLAR40,7086% 0.17
EURO47,4348% -0.19
STERLIN54,7910% 0.05
FRANG50,3757% -0.08
ALTIN4.444,48% 0,22
BITCOIN117.130,000.595
reklam

İzmir Büyükşehir Davasında Hâkimlere Gece Yarısı Müdahalesi: Yargı Bağımsızlığı Siyasi Baskı Altında

Yayınlanma Tarihi : Google News
İzmir Büyükşehir Davasında Hâkimlere Gece Yarısı Müdahalesi: Yargı Bağımsızlığı Siyasi Baskı Altında
reklam

Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK), İzmir’de devam eden bazı önemli davalarla ilgili kritik adımlar attı. İzmir 17. ve 28. Asliye Ceza Mahkemesi’nde tutuklu sanıkların tahliyesine karar veren hâkimler, bu mahkemelerden alınıp ağır ceza mahkemelerine üye hâkim olarak görevlendirildi. Ayrıca, İzmir 23. Ağır Ceza Mahkemesi, ikinci bir başkan ve heyet ile ikiye bölündü. Hangi davaya hangi heyetin bakacağı ise mahkeme başkanları ile komisyonun ortak kararı ile belirlenecek. CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, son dönemde yaşanan Ayşe Barım, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Ekrem İmamoğlu davalarına dair değerlendirmelerde bulundu. Tanal, “İzmir Büyükşehir Belediyesi davasında tahliye kararı verdikleri için Ağır Ceza Mahkemesi’ne kaydırılması, Anayasa’nın 37., 138. ve 139. maddelerinde güvence altına alınan kanunî hâkim güvencesi, yargı bağımsızlığı ve hâkim teminatının açık ihlalidir.” dedi.

İzmir Büyükşehir Davasında Hâkimlere Gece Yarısı Müdahalesi: Yargı Bağımsızlığı Siyasi Baskı Altında

CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, güncel yargı kararları ve davalara dair yaşanan idari müdahalelerin Anayasa’ya aykırı olduğunu vurguladı. Tanal, X platformunda paylaştığı gönderide şu ifadeleri kullandı: “Türkiye’de son zamanlarda yaşanan Ayşe Barım, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Ekrem İmamoğlu davaları, yargı bağımsızlığının sistematik olarak zedelenmesinin somut göstergeleridir.”

Ayşe Barım’ın tahliyesine hükmeden hâkim F.K'nın görev yerinin değiştirilmesi ve hakkında soruşturma açılması, İzmir 17. ve 28. Asliye Ceza hâkimlerinin İzmir Büyükşehir Belediyesi davasında tahliye kararı verdikleri için Ağır Ceza Mahkemesi’ne kaydırılmaları, İmamoğlu davasında “tüm suçlardan beraat etmeli” notu düşen Ağır Ceza hâkiminin cezai yargılama alanından alınarak İş Mahkemesi’ne nakledilmesi, Anayasa’nın 37., 138. ve 139. maddelerinde güvence altına alınan kanunî hâkim güvencesi ile yargı bağımsızlığının açıkça ihlal edilmesidir.

Bu müdahaleler, hâkimlerin yargısal kanaatleri doğrultusunda cezalandırıldığı algısını güçlendirerek, hem yargının tarafsızlığına hem de toplumun adalet duygusuna zarar vermektedir. Anayasa, hâkimlerin yalnızca hukuka ve vicdani kanaatlerine göre karar vermesini emrederken, siyasi iktidarın hoşuna gitmeyen kararlar sonrasında yapılan müdahaleler, yargıyı yürütmenin aracına dönüştürmekte, bağımsız yargıyı fiilen ortadan kaldırmaktadır.

Unutulmamalıdır ki hâkim teminatı sadece hâkimleri değil, 85 milyon yurttaşın adil yargılanma hakkını koruyan bir kalkandır. Bu kalkana vurulan her darbe, toplumun hukuk güvenliğini zayıflatır ve demokrasinin temel taşlarını sarsar. Bugün bu davalardaki hâkimlere yapılan müdahaleler, yarın herkesin özgürlüğünü, mülkiyetini ve temel haklarını tehdit edebilir. Adaletin olmadığı bir ortamda hukuk devleti ve demokrasi de var olamaz.

reklam

YORUM YAP