İzTV’de yayınlanan Nil Kahramanoğlu ile Gündem Özel programının konuğu Menemen Dersimliler Derneği Başkanı ve Dersin Dernekleri Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Gamze Yentür oldu. Grevdeki işçilerle ilgili sosyal medyada gündeme gelen “İzBB’ye Doğuluları, Tuncelileri doldurdular” iddialarının ırkçılık içerdiğini belirten Yentür, bu konudaki söylemleri dile getirerek suç duyurusunda bulunacaklarını duyurdu.
İzBB’de grevde bulunan işçilerin kökenleri üzerinden hedef alındığını belirten Yentür, “Süreç başından beri yanlış yönetildi. İşçilerin talepleri doğru bir şekilde ifade edilmedi. Eşit işe eşit ücret talepleri vardı. İlk iki günün ardından grev sona erdi ve tartışmalar farklı boyutlara ulaştı. Ciddi bir ırkçılık hezeyanları yaşandı. Sosyal medya hesaplarında bizler ve etkinliklerimiz hedef gösterildi. Hakaretler, küfürler ve soykırım çağrıları yapıldı. Bu durum bizi oldukça üzdü ve yaraladı. Aynı zamanda kutuplaşmayı da derinleştirdi. Hiç kimseye faydası olmayan bir durum” şeklinde konuştu. 
İç Tartışmalara Kurban Gidiyoruz
CHP içerisinde yaşanan bazı tartışmaların kendilerini olumsuz etkilediğini ifade eden Yentür, “CHP’de şu an bir Kılıçdaroğlu tartışması yaşanıyor. Kayyum olarak geleceği söyleniyor. Biz de bu meselelerin kurbanı olduğumuzu düşünüyoruz. Geçmişte bu kadar tartışma olmamışken Kılıçdaroğlu’nun başa geçmesiyle birlikte Dersimlilere yönelik hedef gösterme başladı. Ancak Dersimliler aniden CHP’ye dahil edilmedi. Birçok kişi zaten CHP’li ve bu partiyi destekliyor. İzmir, kozmopolit bir şehir. Çok uzun süre burada yaşayan insanlar kendilerini İzmirli olarak tanımlıyor. 90’lı yıllarda köyler boşaltıldı, kimse köyünden çıkarken mutlu olmadı. Eğer burası ortak vatansa, bizim de güvenle İzmir’de yaşama hakkımız var. CHP’nin iç tartışmalarının bir memleketin tüm insanlarını hedef göstermesi gerçekçi değil” dedi.
Ortaklaşmaya Vurulan Bir Darbe
Memleket tartışmasının grevi gölgeleyen bir hale geldiğini belirten Yentür, “Sınıf mücadelesi kimlikleri bir araya getiren bir unsurdur. Greve çıkan işçiler birbirlerini daha iyi tanımalı ve kimliksel tartışmaları bir kenara bırakmalıdır. Bu yapılan, ortaklaşmaya vurulan bir darbedir. Son dönemde kitleler öfkesini doğru yöne yönlendiremiyor. Eğer öfke doğru yere yönlendirilirse sorumluluk almak ve değişim yaratmak gerekir. ‘Asgari ücret neden bu kadar düşük?’ diye sormuyorlar çünkü karşılarında devlet ve iktidar var. Ama kendisinden daha yüksek ücret alan bir işçinin karşısında yer alıyorlar. Sonsuz konfor sağlayan bir tartışma alanında kısır döngülerle mücadelemizi aşağı çekiyoruz” ifadelerinde bulundu.
Sorunları Çözmek Yerine Kutuplaşıyoruz
Irkçı ve ayrıştırıcı söylemlerin Dersimli vatandaşları olumsuz etkilediğine dikkat çeken Yentür, “38 Dersim, 93 Sivas ve Çorum olayları hafızamızda. Burada bilinçli bir yönlendirme olsa evlerimize ve iş yerlerimize rahatlıkla saldırılabiliriz. Bu tedirginliği yaşıyoruz. Aynı durum Kayseri’de Suriyelilere yapıldı, evleri yakıldı. Sorunlarımızı yan yana gelerek çözmek yerine kutuplaşarak ilerliyoruz. İktidarı eleştirirken onun tarzıyla davranıyorsanız aynı yere gelmiş oluyorsunuz. Ayrışmaya gerek olmadığını, birlikte hareket etmenin faydalı olduğunu düşünüyorum” dedi.
Suç Duyurusunda Bulunacağız
Son olarak, konuyla ilgili olarak suç duyurusunda bulunacaklarını belirten Yentür, “Dersim Dernekleri Federasyonu olarak özellikle Yılmaz Özdil ve Mine Kırıkkanat’a karşı suç duyurusunda bulunacağız. Sıklıkla hedef gösteriliyoruz. Çarpıtılmış ve gerçeği yansıtmayan açıklamalar nedeniyle hukuki yollara başvuracağız. Bu tür söylemler yüzünden katledilmek, saldırıya uğramak istemiyoruz” dedi.
İzmir’i Yaraladı
Geçtiğimiz günlerde İzTV’de Nil Kahramanoğlu ile Gündem Özel programına katılan {siteDomain} Genel Yayın Yönetmeni Ümit Kartal, İzmir’de İzBB işçilerinin gerçekleştirdiği grevin etkilerini değerlendirdi. Kartal, yanlış bilgi ve manipülasyonlar nedeniyle İzmir’in gerildiğini ifade ederek, “Tartışmalar sonucunda İzmir’in yara aldığını belirtmek istiyorum. Vekiller, başkanlar ve sanayiciler için memleket ve mezhep sorun olmuyorken çöp toplayanlar üzerinde bu konuların tartışılması üzücü. Emek düşmanlığı etrafında ciddi bir ırkçılıkla karşı karşıyayız. İzmir nüfusuna baktığımızda 1 milyon 673 bin kişi İzmirli, 207 bin kişi Manisalı, 177 bin kişi Mardinli, 154 bin kişi Erzurumlu, 130 bin kişi Konyalı, 96 bin kişi Ağrılı, 93 bin kişi Aydınlı, 93 bin kişi Afyonlu, 90 bin kişi Diyarbakırlı ve 86 bin kişi Karslı. Yani İzmir nüfusunun demografik yapısı ile İzBB çalışanlarının durumu hemen hemen benziyor. Ne yazık ki birileri huzuru bozmak istediğinde ‘İZBB’de bu memleketten daha fazla işçi var’ diye konuşuyor” şeklinde değerlendirmelerde bulundu.
