

İzmir’de İnsan Hakları Derneği (İHD), 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü kapsamında bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamanın ardından Alsancak Kıbrıs Şehitleri Caddesi’nde bir “Barış Zinciri” oluşturuldu. Açıklamayı Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Genel Sekreteri Coşkun Üsterci okudu. Üsterci, dünyada halkların eşitlik, özgürlük ve adalet taleplerinin arttığını, buna karşın devletlerin baskı ve şiddeti yaygınlaştırdığını vurguladı.
“Yerinde Halklar, Eşitlik, Adalet, Özgürlük, Barış ve İnsan Hakları Talepleriyle İtirazlarını Yükseltmektedirler”
Türkiye’de de benzer bir kriz durumu sürdüğünü dile getiren Üsterci, insan haklarını savunmanın günümüzde her zamankinden daha kritik olduğunu ifade etti: “Dünyanın dört bir yanında halklar, eşitlik, adalet, özgürlük, barış ve insan hakları talepleriyle itirazlarını yükseltmektedir. Ancak devletlerin bu itirazlara cevabı şiddetin her türünü sistematik hale getirmek ve topluma dayatmaktır. Tüm dünyada yaşanan bu ağır kriz durumunda insan haklarını savunmak bizim asli görevimizdir. Bu kriz hali Türkiye’de de yoğun ve ağır bir şekilde yaşanmaktadır. Ülkemiz, 2016’dan bu yana bir OHAL rejimi ile yönetilmektedir ki bu durum, siyasi iktidara, anayasa ve hukukun üstünlüğü ilkelerini göz ardı etme imkanı sağlamıştır.”

“Siyasi İktidarın Baskı ve Kontrole Dayalı Yönetim Tarzı Ülkeyi İşkence Mekânı Haline Getirmiştir”
2025 yılında ülke genelinde ciddi boyutta yaşam hakkı ihlalleri yaşandığına dikkat çeken Üsterci, “Kolluk güçlerinin barışçıl toplantı ve gösterilere müdahalesi sırasında, resmi olmayan gözaltı yerlerinde ve diğer alanlarda işkence uygulamaları yeni bir boyut kazanmıştır. Siyasi iktidarın baskı ve kontrol anlayışı, ülkeyi adeta bir işkence mekânına dönüştürmüştür.” şeklinde konuştu.
“İnsan Hakları Savunucuları Üzerindeki Kaygı Verici Baskı Kabul Edilemez”
Düşünce ve ifade özgürlüğüne yönelik artan baskılara da dikkat çeken Üsterci, “Siyasi iktidarın düşünce ve ifade özgürlüğüne getirdiği kısıtlamalar, basın ve insan hakları savunucuları üzerindeki baskı artık kabul edilemez bir noktaya gelmiştir. Ülkemizde gazeteciler dahi haber ve yazılarını hapishanelerden göndermektedir.” ifadelerini kullandı.
“Haklar Bütünsel ve Devredilemezdir”
Açıklamada, 2025 yılında kadınlar ve LGBTİ+ bireyler üzerindeki ayrımcılığın önlenmesine yönelik ilerleme kaydedilmediği vurgulandı. Üsterci, “Haklar, ayırım gözetmeksizin herkesin insan onuruna yakışır şekilde yaşamını sürdürebilmesini sağlar. Bu hakların korunması için yasal ve fiili iyileştirmelere ihtiyaç vardır.” dedi.
“Enflasyon Rakamları Manipüle Edilmemeli”
Türkiye'deki ekonomik kriz hakkında bilgiler veren Üsterci, “Türkiye Cumhuriyet tarihinin en kötü ekonomik koşullarından biri yaşanıyor. Sürekli borçlanmaya dayanan politikalar sonucunda toplum ağır hak ihlalleri ile karşı karşıya kalmıştır. Enflasyon, işsizlik ve yoksulluk en çok kadınları ve çocukları vurmaktadır.” şeklinde konuştu.



