reklam
reklam
DOLAR42,1174% 0.05
EURO48,7314% 0.69
STERLIN55,4478% 0.84
FRANG52,2224% 0.49
ALTIN5.396,42% 0,08
BITCOIN101.458,11-2.446
reklam

İzmir'de Öğrenciler Sokakta: Bütçe Kayyum Rektörlerin Cep Harçlığı Olmuş Durumda

Yayınlanma Tarihi : Google News
İzmir'de Öğrenciler Sokakta: Bütçe Kayyum Rektörlerin Cep Harçlığı Olmuş Durumda
reklam

Ege Üniversitesi ve Dokuz Eylü Üniversitesi'nin öğrencileri, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) kuruluşunun 44. yılı dolayısıyla protesto eylemi gerçekleştirdi. Alsancak'taki ÖSYM binası önünde toplanan öğrenciler, “Üniversiteler bizimdir bizim kalacak”, “YÖK polis medya… Bu abluka dağıtılacak” ve “Kampüsten sokağa hesap sormaya” sloganları eşliğinde Dokuz Eylü Üniversitesi'ne yürüyüş yaptı. Rektörlük binası önünde basın açıklaması gerçekleştiren öğrencilerden İlayda Nur Karahan, açıklama metnini okudu.

“Üniversitede Yolsuzlukların, Tacizci Akademisyenlerin Önü Kesilmiyor”

YÖK’ün kuruluşunun öğrencilere zarar verdiğini dile getiren Karahan, “Universite öğrencilerinin aydın kimliği ve halk yararına üretmesi gereken bilgi, sermaye ve iktidar yararına kullanılma çabasının somut örneği YÖK'tür. Kayyum rektörler ve onları savunan tacizci akademisyenler, YÖK ve iktidarın kurmaya çalıştığı baskı atmosferinin gün yüzüne çıkmış halidir. Öğrenciler yoksullaşırken, üniversiteleri kendi çıkarları için kullanacaklarını sanan AKP iktidarı ve onun ilgili organları, yolsuzlukların ve tacizci akademisyenlerin önünü kapamamaktadır” dedi.

Öğrenciler Eylemde

“Üniversite Öğrencilerine Ayrılan Bütçe Kayyum Rektörlerin Cep Harçlığı Oldu”

Üniversite bütçelerinin öğrencilerin yararına kullanılmadığını belirten Karahan, şu ifadeleri kullandı:

“2025 tarihinde yayımlanan Sayıştay raporları, Ege Üniversitesi ve Dokuz Eylül Üniversitesi’nde milyar TL’lik açıkları gözler önüne serdi. Bakırçay Üniversitesi'nin kayyum rektörü Mustafa Berktaş, bu bütçelerle villa aldı. Dokuz Eylül'ün eski kayyum rektörü Nükhet Hotar, yurt yapımı için bağışlanan arazinin satışını gerçekleştirdi. Kayyum rektörler, var olmayan etkinlikler için bütçe talep ediyor ve bu paraları cebine indiriyor. Bir öğrencinin yemekhanede beslenebilmesi için ayırması gereken bütçe, 3 bin TL olan KYK kredisini geçmektedir. Kütüphanelerin tadilatları tamamlanmazken, laboratuvarlarımızda bir mikroskop bile bulunmuyor. Tuvaletlerde sabun ve tuvalet kağıdı yok. Üniversite öğrencilerine ayrılan bütçe, kayyum rektörlerin cep harçlığına dönmüş durumda.”

“Öğrencilere Eli Palalı Çeteler Saldırılıyor”

Üniversite öğrencilerine yönelik artan baskılara tepki gösteren Karahan, şu sözlere yer verdi:

“Öğrenciler, barınma ve beslenme hakkı için mücadele ederken kayyum rektörler aracılığıyla kampüse faşist çeteler sokuluyor. Dokuz Eylül'de sahte topluluklar faşist, ırkçı görüşlerin propagandasını yapmaktadır. Bu sözde toplulukların stant izinleri denetlenmezken, üç gün boyunca stantları özel güvenlik birimi koruyor. Ancak üniversitelerinde kadın düşmanlığına ve ırkçılığa karşı duran öğrencilere soruşturma açılıyor. Hacettepe Üniversitesi'nde barınma ve beslenme hakkı için mücadele eden arkadaşlarımıza eli palalı çeteler tarafından saldırılıyor. Yaralanmış öğrenciler hastanede polis müdahalesi ile gözaltına alınıyor.”

“İşkence, Gözaltı Aracında da Devam Ediyor”

Bu saldırgan grup hakkında herhangi bir soruşturma yapılmaması dikkat çekerken, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Ege Üniversitesi'nde akademik yıl açılışına katıldı. Öğrencilerin “Hacettepe'de eli palalı faşistler gezerken Adalet Bakanı neredeydi?” sorusuna, yine benzer bir muameleyle karşılık verildi. Ege Üniversitesi'nde stant açan arkadaşlarımıza da kayyum rektörün izniyle gelen çevik kuvvetle müdahale ediliyor. İşkence gözaltında da sürüyor. Polis kamera çekiminde bir öğrencinin kafası yarılıyor. Kayyum rektör Necdet Budak, aynı zamanda öğrencilere soruşturma açtığını belirtti.”

Öğrenciler ve Eylem

“İzmir'de hiçbir Üniversitede Cinsel Tacizi Önleme Kurulu Yok”

Üniversitelerdeki cinsel taciz olaylarına dikkat çeken Karahan, “Dokuz Eylül'de yıllardır görevine devam eden tacizci akademisyen Mücahit Bora, geçtiğimiz yıl kadın dayanışması ile görevden alındı; ancak bu yıl kayyum rektör Bayram Yılmaz tarafından tekrar atandı. Tacizciler ifşa edildiğinde, kayyum rektörden gelen yanıt ise 'Uğraşmayın, siz yanlış anlamışsınızdır' şeklinde olmaktadır. İzmir'de hiçbir üniversitede Cinsel Tacizi Önleme Kurulu mevcut değil. Tacizci kişiler kampüslerde özgürce dolaşırken, bu güvensizlik ortamının kaynağı kayyum rektörlerin uyguladığı kadın düşmanı politikalardır.”

“19 Mart'ta Aldığımız Cesaretle Her Adımımızı Daha Güçlü Atmaya Devam Ediyoruz”

Gençlerin mücadelesinin süreceğini belirten Karahan, şunları söyledi:

“Yıllardır gençliği korku atmosferinde tutmaya çalışan AKP iktidarını ve onların kayyum rektörlerini tanımıyoruz. Geçmişte kurulmuş olan YÖK de, günümüzde kampüslerde haklarını talep eden öğrencilere uygulanan baskıları artıran AKP iktidarı da, kayyum rektörler de amaçlarına ulaşamayacaktır. Biz 19 Mart'ta aldığımız cesaretle her adımımızı daha güçlü bir şekilde atacağız. Geçmişte baskılarla yıldırdıkları gençliğin karşısında sağlam durmaya devam edeceğiz. Üniversite öğrencileri, hakları için mücadele etmekten geri durmayacak ve seslerini yükseltmeye devam edecek. Haklıyız ve kazanacağız!”

reklam

YORUM YAP