reklam
reklam
DOLAR41,9478% -0.14
EURO48,8166% -0.21
STERLIN55,8590% -0.47
FRANG52,7314% -0.21
ALTIN5.542,06% -0,56
BITCOIN110.504,920.134
reklam

İzmir'de İşçilerin Tabutlu Eylemi: 2300 İşçinin Hakkını Gaspa İzin Vermeyeceğiz

Yayınlanma Tarihi : Google News
İzmir'de İşçilerin Tabutlu Eylemi: 2300 İşçinin Hakkını Gaspa İzin Vermeyeceğiz
reklam

İzmir'de, rüzgar türbini kanadı üreten TPI Composites fabrikasında çalışan işçiler, süregeldikleri grev sürecinde şirketin hisselerini devretmesi ve birçok işçiye gönderilen işten çıkarma bildirimleri üzerine sokağa çıktı. Türk-İş İzmir binası önünde toplanan işçiler, İzmir Valiliği'ne yürümek istedi; ancak polis bu yürüyüşe izin vermedi. Yapılan görüşmelerin ardından işçiler, ellerinde tabut taşıyarak ve “Haklarımızın gasp edilmesine izin vermeyeceğiz” yazılı pankartlarla Alsancak Garı önüne yürüyerek basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamanın ardından, yeniden sendika binasına dönmeye çalışan işçilere izin verilmemesi üzerine oturma eylemi başlatıldı.

Basın açıklaması Petrol-İş Sendikası İzmir Şube Başkan Yardımcısı Altay Özgür tarafından yapıldı. Özgür, TPI Composites'in Türkiye'de uzun yıllardır kâr rekorları kırarken işçilerini yoksulluk şartlarında çalıştığını belirtti:

“Bizler 2800 TPI işçileriyiz. Amerika merkezli TPI Composites, dünya çapında rüzgar türbini kanadı üreten en büyük firmalardan biri. 2012’den beri İzmir’de Çiğli Sasalı ve Menemen Serbest Bölge’de fabrikaları var ve yılda 3.000’den fazla kanat üretiyorlar. Yani bu şirket, yıllardır Türkiye’de kâr üstüne kâr açıklayan bir dev. Biz TPI işçilerinin payına bu kârlardan ne düşüyordu diye soracak olursanız hemen söyleyelim. 23 bin TL çıplak ücret karşılığında astım, bel fıtığı ve ciğerlerimizi bırakmak.”

Özgür, şirketin işçilerin hak taleplerini ciddiye almadığını, grev sürecinde çalışanları oyaladığını ifade etti ve devam etti: “TPI yönetimi örgütlü olduğumuz Petrol-İş İzmir Şubesi ile 01.01.2025’te başlayan sözleşme sürecinde en insani taleplerimizi ciddiye almamış ve greve çıktığımız 13.05.2025 tarihine kadar ilk görüşmede teklif ettiği yüzde 30’dan 1 puan bile artırmayarak bize grevden başka çare bırakmamıştır. Niyetleri belliydi. İşçiyi açlıkla terbiye edip en aza razı etmek.”

“Kâr Eden Fabrika Paravan Şirkete Devredildi”

Altay Özgür, grev sırasında fabrikanın paravan bir şirkete devredilerek “hak gasbı” yapıldığını belirtti: “İşçilerin grevde olduğu bu dönemde, kâr açıklayan bu fabrika ‘iflas’ bahanesiyle kapatılıyor ve XCS Composites adlı bir şirkete devrediliyor. TPI Composites fabrikaları grev sürerken XCS Composites’e devredildi. Ancak bu şirket hâlâ kâr eden ve büyüyen bir firma. Bu fabrikanın devredildiği şirketin Türkiye’de herhangi bir yatırım geçmişi yok; paravan bir şirket olma ihtimali oldukça yüksek.”

Özgür, işçilerin bilinçli olarak belirsizlik içinde bırakıldığını da aktararak, “Sürecin belirsizliği ve yaratılan umutsuzluk, işçileri psikolojik baskı altına almak için bilinçli olarak yürütülüyor. Buradaki amaç net: İşçiyi yalnızlaştırmak, korkutmak, belirsizlikle yıldırmak ve hak talep etmeyi cezalandırmak.” dedi.

“Haklarımızın Gasp Edilmesine İzin Vermeyeceğiz”

Altay Özgür, yasal boşlukların patronları cesaretlendirdiğini vurgulayarak, “Grevde olduğumuz 160 günü aşkın sürenin son iki ayı sendikamızın son teklif olan yüzde 80’i kabul etmesine rağmen, işveren tarafından sözleşme imzalanmamış ve türlü oyalama taktikleri ile TPI işçileri çalışma hakkından mahrum bırakılarak geçmiştir. Patronlar ne vicdana ne de hukuka sığmayan bu uygulamaları hayata geçirirken cesareti nereden alıyorlar? Belli ki yasal boşluklardan yararlanıyorlar. Biz TPI işçileri olarak haklarımızın gasp edilmesine izin vermeyeceğiz. Bu hukuksuzluğa karşı her türlü yasal ve fiili mücadeleye hazırız. Patronların bu yasa tanımaz ve keyfi tutumlarının karşısına daha örgütlü çıkacağız. Sadece TPI işçileri olarak değil, Temel Conta, Digel Tekstil işçileriyle ve yaklaşan asgari ücret görüşmelerinde açlık sınırının altında kalacağı belli olan milyonlarca işçiyle birleşerek mücadelemizi büyüteceğiz.” dedi.

“Bu Kadar Kolay mı 2300 İşçinin Hakkını Gasp Etmek?”

TPI işçisi Gamze Anar, yaptığı konuşmada 2300 işçinin haklarının yok sayıldığını belirterek, “Biz yaklaşık 6 aydır grevde olan TPI Kompozit işçileriyiz. Yıllardır bu sektörde emek vermemize rağmen fabrikamız dünyanın birçok bölgesine üretim yaparken, aldığımız ücretler 25 bin lira. Biz ailemize, çocuklarımıza iyi bir yaşam istemek için bu greve çıktık. Bugün milyon dolarlık üretim kapasitesine sahip TPI Kompozit sermayesi, ayak oyunları ile 2300 işçinin hakkına çökmek istiyor. Yasadışı lokavt ile 2300 işçinin işine son verdiklerini açıklıyorlar. Çalışma Bakanlığı’na gidiyoruz ‘bunu yapabilir, siz de dava edersiniz’ deniyor. Bu ülkede 2300 kişinin, aileleriyle birlikte yaklaşık 7 bin kişinin hakkını gasp etmek bu kadar kolay mı?” dedi.

“Bizi Baskılarla, Yasaklarla Susturamayacaksınız”

Gamze Anar, işçilerin valiliğe yürüyüşlerinin engellenmesine de tepki göstererek, “Bugün bu kentin mülki amiri olan valilik önüne gitmek istedik ama yine haksız ve hukuksuz bir şekilde engellendik. Buradan valiliğe sormak istiyoruz: Sizin mülki amir olduğunuz bu kentte yasadışı yollarla 2300 işçinin hakkı gasp ediliyor, neden duymuyorsunuz? Hak verilmez alınır. Vazgeçmeyeceğiz. Bizi baskılarla, yasaklarla susturamayacaksınız. Ya adım atın ya da biz TPI işçileri adımlarımızı büyütmeye devam edeceğiz.” diye konuştu.

Açıklamanın ardından Türk-İş İzmir binasına dönmek isteyen işçilere emniyet güçleri izin vermedi. Bunun üzerine işçilerle polis arasında tartışma yaşandı, yürüyüşe izin verilmemesi üzerine işçiler bir süre Alsancak Garı önünde oturma eylemi yaptı.

reklam

YORUM YAP