Türkiye İşçi Partisi (TİP) İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil, Kültürpark Ahşap Sahne önünde lise ve üniversite öğrencisi gençlerle buluştu. Kadıgil, siyasi gündeme dair bir değerlendirme yaparak, 1 Mayıs için neden Kadıköy’e çağrı yaptıklarını da açıkladı.
Kadıgil, “23 senedir AKP ve Recep Tayyip Erdoğan’la mücadele ediyorum. Geldiğimiz yaş itibariyle ‘bir şey de olmayacak gibi artık’ düşüncesindeydik. Ancak 19 Mart’ta öyle bir şey oldu ki, bu ülkenin ‘dindar ve kindar’ yapacakları gençlik ayaklandı ve hepimizi de ayaklandırdı. ‘Ne olacak?’ diyenlere, inanın ben de aynı şeyi düşünüyorum. Ama biliyor musunuz, biz bu darbeye karşı ne yaparsak o olacak. Bu ülkenin çoğunluğu olan bizler bu davayı kazanacağız. Çünkü biz çok kalabalığız, çok haklıyız ve çok güçlüyüz. Sarayın kulları olalım diye her şeyi yapıyorlar ama ne mutlu ki ne bizi ne de kendi iktidarlarında doğmuş gençleri teslim alamadılar” ifadelerini kullandı.
“Karşımızdaki karanlığın 12 milyon üyesi var”
AKP’yi “karanlık” olarak tanımlayan ve bu rejime karşı çarenin “örgütlenmek” olduğunu vurgulayan Kadıgil, “Örgütlü demek bir sendikayla, dernekle veya siyasi partiyle hareket etmektir. Aramızda örgütlü olmayanlar var ama bunun sebebini de biliyorum. Birçok kurumun berbat hale gelmesi, birçok siyasi partinin kendi koltukları için çalışması ve gençlerin siyasetçilerden umudu kesmeleridir. Ancak sizden bir ricam var, kurtuluş yok tek başına. Bu konuşmayı TİP adına yapmıyorum, gelseniz örgütlenseniz, 1 Mayıs’ta bizimle yürüyen insanlar arasında olsanız dünyanın en mutlu insanı olurum. Bu şart değil ama bu saray rejimine karşı örgütlü olmak zorundayız. Karşımızdaki karanlığın 12 milyon üyesi var. Biz örgütlü olmadıkça, öfkemizi bileyip doğru kullanmadıkça ölmeye, yaralanmaya, hastalanmaya ve bu ülkeden sürülmeye devam edeceğiz. Bunun tek çözümü var, örgütlenmek, örgütlenmek ve örgütlenmek” diye konuştu.
“Gönül isterdi ki Taksim’de olalım”
Kadıgil, 1 Mayıs için neden Taksim’e çağrı yapmadıklarını şu sözlerle açıkladı: “Biz bir örgütüz, tartışırız, sorarız ve sorduk. Gönül isterdi ki Taksim’de olalım. Kitlesel bir biçimde, ciddi bir duruşla Taksim’le olalım isterdik ancak sendikalar ve diğer siyasi partilerin bu yönde bir eğilimi olmadığı için 19 Mart’ta biriken enerjiyi söndürmeyi kendimize hak görmedik. Bu sebeple Kadıköy’e bir çağrı yaptık. Durum budur. Umut ediyorum ki sizin gibi düşünenler çoğunlukta olur ve bu sene olmasa da Taksim’i seneye söke söke alırız.”
