reklam
reklam
DOLAR40,7086% 0.17
EURO47,4348% -0.19
STERLIN54,7910% 0.05
FRANG50,3757% -0.08
ALTIN4.444,48% 0,22
BITCOIN118.136,690.742
reklam

İzmir’de Kadına Yönelik Şiddet Davasında Beraat Şoku!

Yayınlanma Tarihi : Google News
İzmir’de Kadına Yönelik Şiddet Davasında Beraat Şoku!
reklam

Ülkemizde kadına yönelik şiddet, en büyük sorunların başında gelirken, etkin koruyucu tedbirlerin eksikliği durumu daha da kritik hale getiriyor. Türkiye Cumhuriyeti’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesiyle, kadın cinayetleri hızla artış göstermiş durumda. AKP'nin 2025 yılını 'Aile Yılı' ilan etmesiyle birlikte yılın ilk 7 ayında toplamda 167 kadın cinayeti ve 175 şüpheli kadın ölümü kaydedildi.

İzmir'de Kadınların Güvencesi Tehlikede

İzmir’de, can güvenliği tehlikede olan bir kadının yaşadığı olaylar gündeme geldi. M.A., boşandığı Ü.K.’den uzun süreli fiziksel şiddete maruz kaldığını belirterek, 17 Temmuz 2025 tarihinde Ü.K.’nin evini basarak kendisini öldürmeye çalıştığını ifade etti. Boşanma sürecinde de defalarca şiddete uğradığını belirten M.A., yaşadıklarını şöyle anlattı: “Evliliğimizin sona ermesine neden olan bu tür öldürmeye teşebbüs olayları yaşandı. O olayların ardından boşanma işlemlerimizi başlattık. Başlangıçta çekişmeli, sonrasında ise anlaşmalı bir boşanmaya dönüştü. Ancak asıl sorun benim boşandıktan sonraki dönemde başladı; üç yıl boyunca sürekli tehditlere maruz kaldım, işimden çıkarılmaya çalıştım ve sosyal çevrem üzerinde baskı kuruldu. Oğlumu kaçırma tehdidi bile aldım. Can güvenliğim, boşanmadan itibaren sıfıra indi.”

Ceza Almadan Cesaretlendi

M.A. yaşadığı şiddeti şöyle aktardı: “Bu kişi ya barışacağımı ya da öleceğimi şart koşuyordu. İki seçenek sunuyordu. Defalarca şikayetçi oldum, uzaklaştırma kararları alındı ama hiçbir şekilde cezai yaptırımla karşılaşmadı. Cezasını çekmediği için her geçen gün şiddeti artırdı. Olayları alaya almaya, ‘Boşu boşuna zaman harcama’ demeye başladı. Bir süre böyle devam etti ancak benim çabalarımla bir yıl kadar ılımlı bir dönemimiz oldu. O dönemde ortada olan çocuğumuz nedeniyle ortak bir yol bulmaya çalıştım.”

17 Temmuz'da Bıçaklı Saldırıya Uğradı

M.A., 17 Temmuz’da Ü.K.’nin bıçaklı saldırısına uğradığını belirtti: “O gün yüz yüze görüşmek istiyordu. Reddettim ve karakola gidip şikayetçi oldum. Ancak karakolda bile sürekli arayıp beni tehdit ediyordu. Eve dönerken kapıma geldi, şiddetli bir şekilde kapıyı çalmaya başladı. İhtiyaç anında KADES uygulamasına başvurdum. Kapının açıldığını duyduğumda, ona karşı koymaya çalıştım. Ancak o an yaşam savaşı verdim. Ailem de zor durumda kalmamak için beni korumaya çalıştı. Bu süreçte bir nebze kurtuldum.”

7 Ağustos'ta Tahliye Oldu!

M.A., Ü.K.’nin 7 Ağustos tarihinde tahliye edildiğini kaydederek durumu şöyle değerlendirdi: “Bu kadar şiddet eylemi sergileyen birinin serbest kalmasının mantığını anlamıyorum. Artık hem ben hem de ailem için tehdit oluşturuyor. Devletin bana karşı bu kadar kayıtsız kalmasını anlamıyorum. İki bıçaklama teşebbüsü atlattım ama bir üçüncüsü ben ve ailem için son olabilir.”

Karara İtiraz Edildi: Sanık Acil Olarak Tutuklanmalı!

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu avukatı Nevraz Sığın, karara itiraz edildiğini belirterek, “Sanığın acil olarak tutuklanması gerekiyor. Müvekkilimin can güvenliği büyük tehlike altında. Daha önce defalarca uzaklaştırma kararı alınmış olmasına rağmen, sanık beraat etti. Bu durum kabul edilemez. Sanığın dışarıda olması, müvekkilimin hayatı için ciddi bir tehdit oluşturmakta. Kadınların yaşamını korumak için gereken tedbirlerin alınmasını istiyoruz.” ifadelerini kullandı.

reklam

YORUM YAP