

Kentsel dönüşüm ve kooperatif mağdurları, İzmir Büyükşehir Belediye (İzBB) Başkanı Cemil Tugay’ın makamının bulunduğu Egemenlik Evi önünde basın toplantısı düzenledi. Açıklamayı, S.S. iş insanları Gaziemir Yapı Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Ali Alpyavuz okudu.
Alpyavuz, İzBB yönetimi tarafından durdurulan kooperatif projelerinin ilerlemesi gerektiğini belirterek, “Örnekköy'de 'İnşaata devam ediyoruz' söylemleri, kooperatifin muhatap alınmadan ve hiçbir anlaşma zemini olmadan sunulmakta; neredeyse lüks villa fiyatına kooperatif dairesi sunulmaya çalışılmakta. Bu durum, bizleri umutsuz ve çaresiz bir geleceğe sürüklüyor. Dolayısıyla, yaşanan maddi kayıplar yanında, olası bir depremde yaşanacak can kayıplarından Cemil Tugay sorumlu olacaktır. İzmir halkının geleceği ve güvenliği söz konusuyken, belediye başkanının görevini yerine getirmemesi ve sorunu çözme yönünde adım atmaması kabul edilemez bir ihmaldir; bu bir siyasi vebaldir. Başkan Tugay, üstlenmesi gereken sorumluluğu açıkça reddetmekte ve kooperatif üyelerinin can güvenliğini hiçe saymaktadır” ifadelerini kullandı.
“Bu Bir Suç Duyurusudur”
Basın açıklamasını bir 'suç duyurusu' olarak nitelendiren Alpyavuz, “Bilim insanlarının sürekli uyardığı büyük İzmir depremi, bir doğal afetten çok daha fazlası olacaktır. 5000 mağdur aile adına, bu deprem; yolsuzluğun, siyasi dikkatsizliğin ve vicdansızlığın yol açacağı bir felaketin habercisidir. Bu bildiri, gelecekte yaşanacak enkazın sorumlularını bugünden ilan eden bir suç duyurusudur” dedi.
“İzmir Büyükşehir Belediyesi ve CHP’ye Güvendik”
Kooperatif projeleri için İzBB ve CHP’ye güvendiklerini belirten Alpyavuz, “Bu projeler 'örnek' denilerek sunuldu ve yarı yolda bırakıldık. Yıllarca yaşadığımız eski ve güvensiz evlerimizden kaçtık. Kime güvendik? İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne ve Cumhuriyet Halk Partisi'nin bizlere umut olarak sunduğu kooperatife güvendik. Tüm birikimlerimizi, evlatlarımızın geleceğini ve deprem korkusuyla sattığımız evlerin parasını bu projeye yatırdık. Sonuç; inşaatlar yolsuzluk nedeniyle durdurulmuş, hayallerimiz bir yıldır çürümeye terk edilmiştir. Artık ya sokaktayız ya da daha güvensiz kiralık evlerde deprem korkusuyla yaşamaktayız. Bizi kurtaracağını vadedenler, bizi depremin kucağına itmiş durumda. Eğer yarın büyük bir sarsıntı olursa ve bu binaların enkazında kalırsak, sorumlular bellidir” şeklinde konuştu.
Kooperatiflerin başarısızlığını CHP’li siyasetçilere yükleyen Alpyavuz, “Bizlerin umutlarını ve paralarını çalan, yargılamalarda hak ettikleri cezayı alacak olan kişilerdir. 5000 ailenin mağduriyetini çözmek yerine, cezaevindeki 'arkadaşlarına' mektuplar yazan ve bizim için değil, kendi çıkarları için adalet arayan, siyasi hesaplar peşinde koşan CHP’li siyasetçilerdir. İzmir'in sorunlarını çözmek için adım atmayan bütün milletvekilleri, bu şehirde on binlerce insanın feryatlarına sessiz kalmıştır” dedi.
“Biz Depremde Ölünce Vicdanınız Rahat Edecek mi?”
Kooperatif projelerinin tamamlanmadığını ve bu yüzden çürük evlerde oturduklarını ifade eden Alpyavuz, “Olası bir depremde, bizim veya çocuklarımızın cansız bedenleri enkaz altından çıkarılırsa vicdanınız rahat edecek mi? O gün, timsah gözyaşlarınız döküldüğünde bu sessizliğiniz aklınıza gelecek mi? Siyasi hesaplarınız, bir çocuğun hayatından daha mı önemli? Bu saatten sonra yaşanacak her türlü can ve mal kaybının sorumluluğu, tam olarak omuzlarınızdadır. Bu, tarihe düşülecek bir not ve geleceğe bırakılacak bir ibret vesikasıdır. O enkaz altında kalırsak, sessizliğimiz sizin vicdanlarınızda bir ömür boyu çığlık olacak. Unutmayın; deprem öldürmez, görevini yapmayanların dikkatsizliği öldürür” şeklinde sözlerini tamamladı.
Kooperatif mağdurları, basın açıklamasının ardından temsili mezar taşlarını belediye önüne bıraktı.