Kuraklık sorunu dünya genelinde yaşanırken, Türkiye de bu sorunla başa çıkma çabalarını sürdürmekte. Hem merkezi hükümet hem de yerel yönetim, vatandaşlarına “suyu tasarruflu kullanma” çağrısında bulunuyor. Özellikle yaz aylarında ciddi su kesintileri öngörüldüğü kaydediliyor. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, daha önceki açıklamalarında su kesintilerinin yaşanabileceğine dair bilgi vererek, “İklim krizi etkilerini İzmir’de düzensiz yağışlar, aşırı sıcaklar ve barajların dolmaması olarak yaşıyoruz. Eğer yağmur suları barajları dolduramazsa, bu yaz İzmir'de su kesintileriyle karşılaşabiliriz.” şeklinde ifade etmişti.
Çevre Mühendisleri Odası'ndan Fatih İşgenç, 8-10 saat sürebilecek su kesintileri konusunda {siteDomain}’ye değerlendirmelerde bulundu. İşgenç, geçmişte İstanbul'da da benzer kesintilerin yaşandığını vurgulayarak, “Türkiye bu tür sorunlarla geçmişte çok karşılaştı. 90'lı yıllarda İstanbul’un Beşiktaş semtindeki her dairede su deposu vardı. Su kesintisi sırasında, su geldiğinde bu depolar doldurulurdu.” dedi.
Çok Büyük Sosyal Maliyet
Uzun süreli su kesintilerinin sosyal maliyetini de vurgulayan İşgenç, “Bu tür kesintilerin teknik açıdan ciddi olumsuz etkileri olacaktır. Çocuklu ya da hasta insanlara sahip aileler için bu durum çok zorlu bir süreçtir. Ayrıca insanlar günlük ihtiyaçlarını gidermek için suya ihtiyaç duyar. Bu yüzden bu kesintilerin topluma kabul ettirilmesi oldukça güç. 'Su tasarrufu yapmalıyız' denmesi mümkün değilken, bunun sosyal maliyeti çok fazladır ve kimse bu yükü kaldıramaz.” ifadelerini kullandı.
Mezarlıklar Üzerinde Tasarruf
Yerel yönetimin sorumluluğundaki mezarlıklardaki su tüketimine dikkat çeken İşgenç, “Örneğin, kırsaldaki mezarlıkların yaz aylarında günlük su tüketimi 55 bin metreküpe ulaşabiliyor. Bu oran, 500 bin nüfuslu bir ilçenin su tüketimine eşdeğer. Mezarlıklarda su kullanılmaması gerektiğini söylemiyoruz ama tasarruf için gerekli önlemler alınmalıydı.” şeklinde konuştu.
Geleceğe Hazırlık
Uzun su kesintilerinin önümüzde olduğunu belirten İşgenç, “Planlama süreçleri geçmişte daha iyi yapılmalıydı. İklim değişikliği kaynakların daha düşük verimle çalışacağını öngörüyordu. Şehrin hızla büyümesi de göz önüne alınmalıydı. Bu planlamaların zamanında yapılmış olması gerekirdi.” açıklamasında bulundu.
10 Yıldır Ödüyoruz Ama Su Yok
İzmir’deki su krizinin hükümetin ihmali nedeniyle daha da derinleştiğini söyleyen İşgenç, Gördes Barajı’nın doluluk oranının yüzde 1 olduğunu belirtti. “Biz 8-10 yıldır Gördes Barajı’nın yapım bedelini ödüyoruz ama aldığımız su miktarı çok az. Şu anda barajda yüzde 1 seviyelerinde su mevcut. Barajın tabanı su tutmuyor, bu yüzden de su kaynaklarımız da etkileniyor. Kavaklıdere İçme Suyu Arıtma Tesisi gibi sistemler de şu anda etkisiz durumda.” dedi.
