

İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, tutuklu sanık Hatice Ö. ve bazı tutuksuz sanıklar ile mağdurlar ve taraf avukatları katıldı. Duruşmada söz alan Hatice Ö., kardeşinin borçları nedeniyle tefeciler tarafından kendisi, annesi ve yeğeninin ölümle tehdit edildiğini, bu nedenle elden verilen paraların bir kısmını bu şekilde harcadığını ifade ederek, “Ya annem ya da yeğenim ölecekti. Utanarak söylüyorum, bunu yaptığım için suçluyum biliyorum. Keşke bu olay çok daha önce ortaya çıksaydı.” dedi.
“İnsanlar Para Kazanmasa Bana Elden Para Verirler Miydi?”
Hiç kimseyi dolandırmadığını savunan Hatice Ö, “Herkes işlemlere kendi imzasını kendi isteğiyle attı ve işlemlere kendi sesiyle onay verdi. Herkes daha çok kazanmak istiyordu. Bugün herkes 'dolandırıldım, kandırıldım' diyor. Bu insanları dolandırmak için plan yapmadım. Çoğu kişi benden belge dahi istemiyordu. Bankada yaşanan bir olaydan sonra belge isteyenlere de çıktı alıp veriyordum. Sistemin dışındaki paralar için belge istendiğinde de sahte belge çıkarıp verdim. Herkes cımbızla bir şeyleri çekip konuşuyor fakat ne kadar kazandığını, onlar için ne kadar fedakarlık yaptığımı söylemiyorlar. İnsanlar para kazanmasa bana paralarını elden verir miydi?” ifadelerini kullandı.
Davaya konu olan tutarın 300 milyon lira olmadığını açıklayan Hatice Ö., pandemi sürecinden itibaren enflasyon, döviz ve altın fiyatlarındaki artış nedeniyle miktarın yükseldiğini belirtti. Söz alan tutuksuz sanıklar da olayla bir ilgileri olmadığını, ticaret kuralları içinde işlem yaptıklarını ve Hatice Ö.'nün ifadesinde olayı tek başına yaptığını itiraf ettiğini belirterek suçsuz olduklarını söylediler.
“Haberi Okuyunca Dolandırıldığımı Anladım”
Yurt dışında yaşayan ve Hatice Ö.'nün akrabası olan mağdur Ö.D., yurt dışında kazandığı 106 bin İsviçre frangını Türkiye'de değerlendirmek için banka hesabına yatırdığını ifade ederek, “Hatice Ö. daha çok kazanabileceğim konusunda beni ikna etti, bu nedenle parayı hesabına aktarılması için talimat verdim. Bir süre sonra paranın akıbetini sorduğumda, 135 bin franka çıktığını söyledi ama hesabımda para yoktu. Haberleri okuyunca dolandırıldığımı anladım, şikayetçiyim.” dedi.
Bir diğer mağdur E.D. de yurt dışında yaşadığını ve Hatice Ö.'den şikayetçi olduğunu aktararak, “Hesabımdaki 150 bin dolar ve 100 bin İsviçre frangı param parça parça başka hesaplara aktarıldı ve çekildi. Mağdurum ve şikayetçiyim.” diye konuştu.
Mahkeme başkanı, Hatice Ö.'nün tutukluluk halinin devamına ve dosyadaki eksikliklerin tamamlanmasına karar vererek duruşmayı 10 Şubat 2026'ya erteledi.
Ne Olmuştu?
Karşıyaka Spor Kulübü'nün 3 yöneticisi ve 2 iş insanının 27 Haziran 2024'te dolandırıldıkları şikayetinin ardından, özel bir bankanın şube müdürü Hatice Ö. ve bir döviz bürosu sahibi S.Ç. hakkında “nitelikli dolandırıcılık” ve “zimmet” suçlamasıyla soruşturma başlatılmıştı. Gözaltına alınan S.Ç., bir süre sonra serbest bırakılırken, Hatice Ö. yüksek güvenlikli psikiyatri kliniğindeki tedavisinin ardından tutuklandı.
Hatice Ö.'nün mağdurlardan bazılarına “kur korumalı mevduat ile altın hesabında değerlendireceğini”, bazılarına ise “fiziki altın alacağını” söyleyerek topladığı parayı döviz bürosuna aktardığı ve 10 kişiyi yaklaşık 300 milyon lira dolandırdığı iddia edilmekteydi.
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Hatice Ö. (48), “nitelikli dolandırıcılık”, “nitelikli zimmet” ve “özel belgede sahtecilik” suçlarından 113 yıla, tutuksuz sanık S.Ç.'nin ise (48) “nitelikli dolandırıcılık”, “nitelikli zimmet” suçlarından 76 yıla kadar hapsi istemiyle hazırlanan iddianame İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.



