

İzmir Ekonomik Kalkınma ve Koordinasyon Kurulu'nun 139. toplantısı, Başkan Cemil Tugay'ın liderliğinde AASSM'de gerçekleştirildi. Toplantıda kuraklık, su yönetimi ve yenilikçi çözümler üzerine önemli konular masaya yatırıldı. İZSU Genel Müdürü Gürkan Erdoğan, Tahtalı Barajı'ndaki su seviyesinin kritik bir noktaya ulaştığını ifade etti. Ayrıca, kurul ve çalışma grubu üyelerinin görev süresinin bir yıl daha uzatılması karara bağlandı.
Başkan Tugay, Kuraklıkla Mücadelede Planlama Önemine Dikkat Çekti
Toplantının başlangıcında söz alan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, iklim krizine ve kuraklıkla mücadelede su tüketiminin bilinçli bir şekilde yönetilmesinin önemini vurguladı. Tarım ve özellikle büyükbaş hayvancılıkta su kullanımının fazla olduğunu belirten Tugay, “Hayvancılık bu kadar yoğun ve kontrolsüz bir şekilde yapılırsa, bu bölgenin su kaynaklarını ve toprağını olumsuz etkiliyor. İzmir bu konuda büyük bir sıkıntı yaşıyor. Alternatif gelir ve geçim kaynakları sunulmadığı sürece, bu durumu değiştirmek zor. Tarım dışında suyun sanayide kullanımı yüzde 20 civarında, geriye kalan miktar evlerde kullanılıyor. Tasarruftan bahsettiğimizde, şehirde yaşayan insanların evlerinde yaptığı tasarruf önemlidir, ama asıl büyük tasarruf tarım ve hayvancılıkta olmalıdır. En acil çözüm, bu alanlardaki tüketimi planlamaktır.” şeklinde konuştu.
“Yeni Barajların İnşası Gerekiyor”
Yeraltı ve yerüstü sularıyla deniz suyu arıtma konularına da değinen Başkan Tugay, “Deniz suyunun arıtılması, yüksek maliyetleri nedeniyle sürekli erteleniyor. Günümüz teknolojisiyle üretilen su, çok pahalı ve 4,5 milyon nüfuslu bir şehre bu şekilde su sağlamak oldukça zor. En az üç farklı noktada proje geliştirelim, ayrıca Manisa ile işbirliği yapalım görüşünü paylaştık. İzmir'in 30-40 yıllık su ihtiyacını karşılamak üzere, 2000'li yılların başında üç baraj planlanmıştı; ancak bu barajlardan sadece Gördes inşa edildi. Ne yazık ki, bu barajda da su saklayamıyoruz. Balıkesir'de yapılması planlanan Düvertepe ve Başlamış barajlarının biri inşa edilmiş olsaydı, bu bölgedeki su sorununu yaşamıyor olacaktık. Çünkü bu bölge çok daha fazla yağış alıyor. Düvertepe Barajı'nın mümkün olan en kısa sürede tamamlanması şart. Ayrıca, tarımda su tüketimini azaltmaya yönelik önlemler almak da önemli. Bu konuda büyükşehir belediyelerinin yetkisi yok ve karar alma yetkimiz bulunmuyor. Su kaynaklarını daha akılcı bir şekilde kullanmak ve kayıp-kaçak oranını olabildiğince azaltmalıyız.” ifadelerini kullandı.
“Su Kayıp Kaçak Oranında İzmir, Türkiye’nin En Düşük Şehirlerinden biri”
Türkiye'deki su kayıp kaçak oranının en düşük seviyede olduğu şehirlerden birinin İzmir olduğunu belirten Başkan Tugay, “Altyapıyla ilgili yoğun çalışmalar yapıyoruz ve her bölgeye su ulaştırmaya gayret ediyoruz. Kayıp kaçak oranı merkezde, yani suyun daha çok kullanıldığı yerlerde oldukça düşük, yüzde 24 seviyelerinde. Bazı çevre ilçelerde ve köylerde bu oran biraz daha yüksek, ancak bu bölgelerde şebekeyi yenileme çalışmalarımız yoğun bir şekilde sürdürülüyor.” diye ekledi.
“İnovasyonu Anlayış ve Kültür Olarak Benimsemeliyiz”
İngiltere'deki Bloomberg LSE Avrupa Şehir Liderliği Girişimi'nin eğitim programına katıldığını aktaran Başkan Tugay, programda inovasyon ve yerel demokrasi uygulamalarının tartışıldığını ifade etti. İnovasyonun önemine vurgu yapan Tugay, “Hepimiz inovasyon kültürünün bir parçası olmalıyız. Bu anlayış ve kültürü benimsemeyenler geride kalmaya mahkumdur. İnovasyon, yaptığınız işi daha iyi hale getirmek için gereken yenilikleri keşfetmeyi ifade eder. İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak yönetişimde köklü değişiklikler yapmayı hedefliyoruz ve büyükşehir çalışanlarının inovasyon kültürünün bir parçası haline gelmesi için çaba göstereceğiz.” şeklinde konuştu.