Türkiye’de son 2 yılda 320’den fazla bisiklet sürücüsü yaşanan trafik kazalarında yaşamını yitirdi. Pazar günü ise İzmir’in Foça ilçesinde 55 yaşındaki bisiklet sürücüsü Aynur Taymaz, otomobil çarpması sonucu hayatını kaybederken, Bostanlı’da da geçtiğimiz günlerde 60 yaşındaki Ümit Bahar aşırı hız yapan bir aracın çarpmasıyla yaşamını yitirdi.
Bisikletçilerin can güvenliği yok!
İzmir’in sahil kısmındaki 11 kilometrelik bisiklet yolu, ulaşım ihtiyacına tam anlamıyla cevap vermiyor. Mevcut bazı bisiklet yolları da söküldü. Bisiklet sürücüleri mecburen şehir içi trafiğine katılmak zorunda kalıyor. Altyapının bisikletli sürücüler için yetersiz olması ölümlü kazalara adeta davetiye çıkarıyor. Hız sınırını ihlal eden ve kurallara uymayan araç sürücüleri de bisikletlilerin canına kast ediyor.
Ölümler devam ediyor
Kentteki ulaşım altyapısının bisikletlilerin can güvenliğini riske attığını ifade eden Bisikletli Ulaşımı Geliştirme Derneği (BUGEP) Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Karakuş, “Önce Bostanlı’da bir doktor arkadaşımız öldü. Pazar günü de Foça’da bir kadın annesine bisikletle yemek götürürken yaşamını yitirdi. Ne yazık ki bu ölümler devam ediyor. Dernek olarak davaları takip ediyoruz. Ağustos ayında Fethiye’de bir davaya katılacağız. Orada bisiklet grubunun arasına dalan bir otomobil iki bisiklet sürücüsünün canına mal oldu. Şehir içinde bisikletlilerin can güvenliği yok. Çünkü uygun bir bisiklet altyapısı yok. İzmir’de mevcut bisiklet yollarını da maalesef sökmeye başladılar. Bisikletlilerin kullanabileceği güvenli bir alan olmadığı için normal hatları kullanmak durumundayız. Ben de iş yerime her gün anayollardan gidiyorum. Şehir içi trafiğine girdiğimiz anda büyük risklerle karşı karşıya kalıyoruz. Ortaya büyük bir tehlike ve güvenlik açığı çıkıyor” dedi.
“Hız sınırını aşanlar canımıza kast ediyor”
Bostanlı’da yaşanan ölümlü kazanın aşırı hızdan kaynaklandığını hatırlatan Karakuş, “Bostanlı’da hayatını kaybeden arkadaşımıza yaya yolundan karşıya geçerken araba çarptı. Burada problem aracın yasal sınırın çok üzerinde sürat yapması. Orada yasal sınır 50 kilometre. Sürücüler de ne yazık ki kurallara uymuyor. Bununla ilgili denetlemeler yetersiz. Araç bir insana 50 km hızla çarparsa yaşama şansı yüzde 50’dir. Hız 60 kilometreye çıktığı anda yaşama şansı yüzde 30’a iniyor. 70 kilometre hızla çarparsa ise hayatta kalma şansı neredeyse yüzde sıfıra iniyor.”
Yükseltilmiş yaya geçidi talep ediyoruz
Bostanlı’daki kazada ölüm sebebi aşırı hız. Sürücülerin mutlaka daha sıkı denetlenmesi gerekiyor. Yurt dışında şehir içinde hız limitlerini 50 kilometreden 30 kilometreye indiren ülkeler var. Yayaları, çocukları ve bisiklet sürücülerini korumak için bu uygulamaya geçtiler. Hız sınırları bir kez daha gözden geçirilmeli. Bostanlı’daki kazanın olduğu yerle ilgili belediyeyle iletişime geçtik. Buraya Alsancak Kıbrıs Şehitleri Caddesi’nin önünde olduğu gibi yükseltilmiş yaya geçidi yapılmasını istiyoruz. Çünkü bu yaya geçidi arabaların yavaş geçmesini sağlayacaktır. Madem bu hızı engelleyemiyoruz, fiziksel engellerle bu yapılabilir diye düşünüyoruz. Belediyeye bunun dilekçesini verdik. Sonuç almayı umuyoruz” diye konuştu.
‘İzmir Bisiklet Ulaşım Ana Planı’ uygulanmalı
İzmir’de bir bisiklet yolu ağı olmadığının altını çizen Karakuş şunları söyledi: “İzmir’de sahil şeridinde 11 kilometrelik bir tane bisiklet yolumuz var bizim. Üçkuyular’dan başlayıp Bostanlı’da biten bir yol. Ancak bu yol ulaşım amaçlı çok fazla kullanılamıyor. Daha çok hobi ve spor amaçlı kullanılıyor. Aslında 10 yıl önce İzmir Bisiklet Ulaşım Ana Planı hazırlandı. Bunların hepsi planlandı ama uygulamaya geçilmedi. Sahildeki 11 kilometrelik bisiklet yolunun dik akslarla içeri kısımlara bağlanması lazım. Örneğin, Alsancak’tan Bayraklı’ya kadar gelebiliyorum ama Bornova’ya geçemiyorum. Bayraklı’dan Bornova’ya dikine bir bisiklet yolu yapılması gerekir. Dernek olarak bu planın hayata geçirilmesini talep ediyoruz. İzmir, gerçekten bir Avrupa kenti olmak istiyorsa sağlıklı bisiklet yollarına ihtiyacı var.”
