reklam
reklam
DOLAR39,8317% 0.04
EURO47,0178% 0.07
STERLIN54,7754% 0.15
FRANG50,2799% 0.13
ALTIN4.274,89% 1,11
BITCOIN105.501,54-1.951
reklam

İzmir’den ‘Dünya Çevre Günü’ mesajı: Çevre Mücadelesinin Yaşam ve Demokrasi Mücadelesi Olduğunu Biliyoruz

Yayınlanma Tarihi : Google News
İzmir’den ‘Dünya Çevre Günü’ mesajı: Çevre Mücadelesinin Yaşam ve Demokrasi Mücadelesi Olduğunu Biliyoruz
reklam

TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu, İzmir Tabip Odası, Konak Belediyesi, Konak Kent Konseyi, Ege Kent Konseyleri Birliği, EGEÇEP ve İzmir Yaşam Alanları, Dünya Çevre Günü kapsamında bir basın açıklaması düzenledi.

“Plastik Kirliliğini Sonlandırmak” teması etrafında şekillenen program, İzmir Mimarlık Merkezi’nden Türkan Saylan Kültür Merkezi’ne gerçekleştirilen Farkındalık Yürüyüşü ile devam etti. Açıklamayı Ege Kent Konseyleri Birliği ve Konak Kent Konseyi Başkanı Hamit Mumcu okudu.

“Türkiye 12,4 Milyon Ton Atık ile AB’den En Çok Atık İthal Eden Ülke Oldu”

Mumcu, Türkiye’nin ithal ettiği atıkların doğaya zarar verdiğine vurgu yaparak, “Sanayileşme, kentleşme ve artan nüfus, çevre sorunlarını ve sağlık problemlerini beraberinde getiriyor. Kapitalist sistemin kar odaklı yaklaşımı, doğal kaynaklarımızı tehdit etmekte ve insan hayatını riske atmaktadır. Küresel düzeyde atık yönetiminde yaşanan eksiklikler nedeniyle plastik atıklar dünya genelinde bir tehdit oluşturmakta. Ülkemiz ise atıklarımızı düzgün bir şekilde ayrıştıramadan, atık ithalatına devam etmekte. Avrupa Birliği verilerine göre, 2022 yılında Türkiye 12,4 milyon ton atık ile AB’den en çok atık ithal eden ülke oldu. Greenpeace Türkiye’nin verilerine göre, AB ülkeleri ve İngiltere’den 2023 yılında Türkiye’ye gönderilen sadece plastik atık miktarı 456 bin 507 tona ulaştı.” dedi.

Çılgın Projelerle Ülkemizin Doğası ve Yaşamı Talan Ediliyor

Mumcu, çevrenin tehdit altında olduğunu belirterek, “Suyumuz, toprağımız ve havamız kirli durumda. Kentlerimizde hava kirliliği artıyor. Yeşil alanlarımız neredeyse yok oldu ve mevcut olanlar da çarpık kentleşmenin kurbanı oldu. Tarım alanları, meralar birçok yapılaşma ve sanayi yatırımıyla kullanılmakta. Ormanlarımız ve doğal alanlarımız, madencilik ve yapı projeleri nedeniyle yok edilmektedir. Son yıllardaki projelerle ülkemizin dört bir tarafında doğamız büyük bir tehdit altındadır. Çernobil ve Fukuşima felaketlerinden ders alınmadan Nükleer Santral projelerine yöneliyoruz. Kaz Dağları, Salda, Akkuyu, Sinop, İğneada ve diğer birçok yerde yürütülen projeler doğayı yok etmeye devam ediyor.” şeklinde konuştu.

Ülkemizin Her Köşesinde Varlığımızı Sürdüreceğiz

Aliağa, Geziemir, Bergama, İnciraltı ve Çeşme’de çevreye zarar veren projelere karşı mücadelelerine devam ettiklerini kaydeden Mumcu, “Kıyı ve sulak alanlarımızın ranta kurban gitmemesi için, suyumuzu kirletenlerle, doğaya saygı duymayanlarla mücadele ediyoruz. Büyük Menderes ve Gediz havzalarında, zararlı faaliyetlere karşı duruyoruz. Doğal alanlarımızı, ormanlarımızı korumak ve nükleer enerji projelerine karşı direnişimizi sürdüreceğiz. Bizler, çevre mücadelesinin aynı zamanda bir yaşam, sağlık, hak, emek, adalet ve demokrasi mücadelesi olduğunu biliyoruz. Bilim ve mühendislik rehberliğinde, halk yararına çalışmalarımıza devam edeceğiz. İzmir halkı, sağlıklı bir yaşam alanı için ve doğal kaynaklarını korumak adına mücadele ediyor.” ifadelerini kullandı.

reklam

YORUM YAP