İzmir, sahip olduğu 64 mavi bayraklı plajı ve 6 marinasıyla Türkiye’de bu alanda Antalya ve Muğla’nın ardından üçüncü sırada konumlanıyor. Temiz denizi ve sahilleri ile İzmir, çevre ödülleri açısından Türkiye’de en çok ödüle sahip üçüncü il olarak turizmde dikkat çekiyor.
Kentte, 2020 yılında 52 olan mavi bayraklı plaj sayısı, 2025 yılı itibarıyla 64’e ulaştı.
Mavi bayrak, su kalitesi, çevresel yönetim ve can güvenliği gibi kriterlere göre plajlara verilen bir ödül olarak turizmde önemli bir tercih sebebi oluşturuyor.
“Uluslararası Jüri Huzurunda”
Türkiye Çevre Eğitim Vakfı (TÜRÇEV) İzmir ve Kuzey Ege İlleri Şubesi Koordinatörü Ayhan Örten, AA muhabirine mavi bayraklı plaj sayısının her yıl artmasının sevindirici olduğunu aktardı.
Örten, artışın sürdürülebilir olabilmesi için işletmeciler ve vatandaşların sorumluluklarını yerine getirmesinin önemine değinerek, “Türkiye, 577 mavi bayraklı plaj ile dünyada üçüncü sırada. Bu fark her yıl biraz daha azalıyor. İkinci veya birinci olmamız için neden yok. Potansiyelimiz yeterli. İşletmecilerin, belediyelerin ve halkın talepleri doğrultusunda plaj sayısı artıyor.” dedi.
Örten, Kriterleri Açıkladı
TÜRÇEV’in 1993 yılından bu yana sürdürdüğü mavi bayrak programının yüzme su kalitesi, çevre yönetimi, çevre eğitimi ve can güvenliği gibi dört ana başlık altında kriterler içerdiğini vurgulayan Örten, bu kriterleri yerine getiren plaj ve marinalara verilen bayrağın uluslararası bir çevre ödülü niteliği taşıdığını ifade etti.
Örten, eğitim faaliyetlerinin özellikle çocuklar ve gençler aracılığıyla uzun vadede etkili sonuçlar vereceğini belirterek, mavi bayraklı bir plajın yıl boyunca en az 5 çevre eğitimi etkinliği düzenlemesi gerektiğini, sadece fiziksel koşulların değil, halkın bilinç düzeyinin de bu süreçte önemli olduğunu dile getirdi.
Mavi Bayrak başvurularının, Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan 4 yıllık deniz suyu analizlerinin “mükemmel” seviyede sonuçlanmasıyla başlayabildiğini ifade eden Örten, sürecin hem ulusal hem de uluslararası jüri tarafından değerlendirildiğini, bayrağın bir yıllığına verildiğini, yıl içindeki denetimlerle kriterlerin sürdürülebilirliğinin kontrol edildiğini açıkladı.
“Tercih Sebebi Oluyor”
Örten, mavi bayrağın çevre duyarlılığı yüksek turistlerin destinasyon tercihleri üzerinde etkili olduğunu vurgulayarak, “Mavi bayrak, uluslararası bir eko-etiket ve prestijli bir çevre ödülü. Uluslararası rezervasyon siteleri tarafından tercih edilen üç önemli çevre ödülünden biri olan mavi bayrak, rezervasyonlarda tercih oranlarının yüzde 50’sini etkileme potansiyeline sahiptir. Ülkemizde de vatandaşlarımız mavi bayraklı plajları, diğer tesislerden daha fazla tercih ediyor.” şeklinde konuştu.
İzmir’in mavi bayraklı plaj sayısını iki katına çıkarabilme potansiyeli bulunduğunu belirten Örten, “Ancak sadece sayıyı artırmak tek başına yeterli değil. Yüzme suyu kriterlerinde aradığımız mükemmel kaliteyi sağlamak, bizim için öncelikli hedef. Bayrağı alabilse dahi, sezon içinde kaybedecek tesislerin sayısının artmasını istemiyoruz. Mavi bayrağı almaya hevesli ve programa sahip çıkan tesislerimizi bu ödülle onurlandırmak ve bayraklarını gururla dalgalandırmalarını görmek istiyoruz. Talep oldukça artıyor. Önümüzdeki ilk 5 yıl içinde bu sayının istikrarlı bir şekilde yükseleceğini öngörüyoruz.” ifadelerini kullandı.
