İzmir’in simge yapıları olan Konak Camii, Hilton Oteli ve Toprak Mahsulleri Ofisi’nin yanı sıra, ABD’den Chrysler Building, Empire State ve Transamerica Pyramid gibi ünlü yapılar, Dubai’deki Burj Khalifa ve Tayvan’dan Taipei 101 gibi yapılar da projede yer aldı. Öğrenciler, bu binaların üç boyutlu modellerini oluşturarak, tasarladıkları özel ‘sarsma tablosu’ ile farklı büyüklükteki depremlere karşı denemeler gerçekleştirdi.
Üç Aylık Detaylı Çalışma
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Bölümü’nden 90 öğrenci, “Mühendislik Mekaniği II: Dinamik” ve “Dinamik ve Yapısal Analiz” dersleri çerçevesinde yaklaşık üç ay süren kapsamlı bir proje yürüttü. Öğrenciler, her bir yapıyı profesyonel bir mühendis ve mimar titizliğiyle analiz ederek detaylı raporlar oluşturdu. Çalışmalar, üniversite kampüsünde düzenlenen özel bir etkinlikte sergilendi.
Deprem Anı Gerçekten Gözlemlendi
Sergi esnasında ziyaretçiler, yapıların sarsma tabloları sayesinde deprem sırasında nasıl tepki verdiğini birebir görme fırsatı buldu. Proje, hem akademik katkılarıyla hem de deprem bilincinin artırılmasındaki rolüyle takdir topladı.
“Yetkinlikleri Gelişti”
İEÜ İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gökhan Kılıç, projeye katılan öğrencilerin mühendislik ve mimari yetkinliklerini geliştirdiğini vurguladı. Türkiye’nin sismik riskleri dikkate alındığında, bu tür uygulamaların eğitim açısından son derece önemli olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Kılıç, “Depremleri sadece konuşmakla kalmamalıyız; depreme ne kadar hazırlıklı olduğumuzla yüzleşmeliyiz. Geçmişte yaşanan acılar, yapısal eksikliklerin büyük kayıplara yol açabileceğini gösterdi. Bu nedenle genç mühendis ve mimar adaylarına iyi bir eğitim vermeli ve bu bilinci aşılamalıyız. Proje kapsamında yapılan çalışmalar, bu bilinci güçlendirmek için çok değerlidir” dedi.
“Teoriyi Uygulamaya Dönüştürdüler”
Öğrencilerin bu projeyle taşıyıcı sistemlerin davranışlarını, zayıf noktalarını ve malzeme tepkilerini deneyimleme fırsatı bulduğunu aktaran Prof. Dr. Kılıç, “Onları gelecekte insanların yaşam güvenliğinden sorumlu profesyoneller olarak yetiştiriyoruz. Kitaplardan öğrenilen bilgiler pratiğe döküldüğünde gerçek anlam kazanır. Öğrencilerimiz, dünyadaki simge binaları hem mimari hem de mühendislik perspektifiyle analiz etti. Bu yapıların gerçek hayatta karşılaşabileceği sismik etkileri laboratuvar ortamında deneyimleyerek gözlemleme fırsatı buldular. Bu deneyim, sadece teknik kapasitelerini değil; aynı zamanda analiz, yorumlama, problem çözme ve takım çalışması becerilerini de ileri düzeyde geliştirdi” diye belirtti.
Toplumsal Sorumluluk Vurgusu
Eğitimcilerin görevlerinin yalnızca bilgi aktarmakla sınırlı olmadığını, aynı zamanda öğrencileri sorgulayan, düşünen ve çözüm üreten bireyler olarak yetiştirmek olduğunu ifade eden Prof. Dr. Kılıç, “Deprem gibi kritik bir konuda farkındalık oluşturmak; gençlerimizin mesleklerini sadece bir iş değil, bir toplumsal sorumluluk olarak görmelerini sağlar. Bu bilinçle hareket ederek, üniversite olarak ülkemizin daha güvenli yarınları için önemli adımlar atmaya devam ediyoruz. Öğrencilerimizi de projeye olan katkılarından dolayı tebrik ediyorum” şeklinde konuştu.
