reklam
reklam
DOLAR40,0118% 0.07
EURO47,0473% 0.29
STERLIN54,5904% 0.28
FRANG50,1967% 0.21
ALTIN4.291,60% 0,06
BITCOIN108.052,01-1.002
reklam

İzmirlilerin Yangın Tepkisi: Sanki Birileri Düğmeye Basmış Gibi

Yayınlanma Tarihi : Google News
İzmirlilerin Yangın Tepkisi: Sanki Birileri Düğmeye Basmış Gibi
reklam

İzmir'de günlerce süren ve binlerce hektar ormanlık alanın yok olmasına sebep olan yangınlardan dolayı vatandaşlar tedirginlik içinde. İzmirliler, İz TV mikrofonuna verdikleri röportajda yaşadıkları üzüntüyü dile getirirken, orman yangınlarının çoğunun ihmalden kaynaklandığını vurguladı.

Her Yıl Aynı Senaryo

Hükümet yetkililerine eleştiride bulunan Ömer Sevinç, “Yangınları önlemek için herhangi bir çaba gösterdiklerini düşünmüyorum. Her yıl aynı senaryo ile karşılaşıyoruz. Hükümetin çabalarına tanıklık edemiyoruz. vatandaşlar, yangınlardan büyük mağduriyetler yaşıyor. Hem insanlar hem de hayvanlar bu yangınlardan zarar görüyor. Devletin bu konuda yetersiz kaldığını düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

Neden İzmir?

Buca'da yaşayan Sevinç Koç, yangının çok yakında başladığını anlatarak, “Bu üzücü bir durum ve nasıl bir önlem alacaklarını bilmiyorum. Neden İzmir? Yangınlar eş zamanlı mı çıkıyor? Yeterli müdahaleler neden yapılmıyor? İzmirli olarak çok üzülüyorum. Sosyal medya üzerinden sesimizi duyurmaya çalışıyoruz. Devletin acil önlemler alması gerekiyor. Bu yangınlar yerleşim alanlarına da yaklaşabiliyor, insanların hayatı tehlikede. Hayvanların da güvende yaşaması lazım” dedi.

Yapılaşma Artışı

Orman içinde yapılaşmanın arttığına dikkat çeken Hikmet Koç, “Çeşitli fabrikalar ve entegre depolar kuruluyor, klimaların bakımları yapılıyor. Bazı yangınların elektrikli cihazların bakımı sırasında çıkan kıvılcım nedeniyle oluştuğunu düşünüyoruz. Bunun en temel nedeni yapılaşma. İnsanlar ormana girdiğinde yaşam alanı zarar görüyor. Buca'da kabloların ağaçlara temas etmemesi için iyi önlemler alınıyor, bu tür tedbirler burada da olmalı. Ormanlar, bir kıvılcımla zarar görebiliyor ve yok oluyor” dedi.

Çaresiz Hissediyoruz

Orman yangınlarının kendisini korkuttuğunu aktaran Feraye Erkan, “Geçen yıl da benzer bir durum yaşanmıştı ve hiçbir şey değişmedi. Hem bizler hem hayvanlarımız ve doğamız yok oluyor. Aydın'da yaşıyorum ve orası da aynı durumda. İnsanların zeytinlik alanları yok oldu. Yıllarca emek verilen o zeytinlikler birkaç saat içinde kül oldu. Bir kıvılcımla başlayan yangın, geniş alanları yok edebiliyor. Bu konuda hiçbir destek alamıyoruz, çok çaresiz hissediyoruz. 10 yıl sonra nerede olacağımızı bilmiyorum. İhmal oldukça bariz ve insanlar duyarsızlık gösteriyor, ormanlık alanlarda mangal yakıyorlar” şeklinde konuştu.

Bunu Yapanlar Vatan Haini

Zeynel Abidin, İzmir'in bu yangınlarla tahrip edildiğine dikkat çekerek, “Bunu yapanlar birer vatan haini. Kötü bahanelerle yanan alanları gördüm. Bu kişilerin acilen cezalandırılması gerekiyor. Kentimizi mahvediyorlar. Bunun kasıtlı yapıldığını düşünenlerdenim. Hayvanlarımız yangınlarda telef oluyor, vatandaşlarımızın evleri yanıyor” ifadelerini kullandı.

İzleme Kuleleri Olmalı

Ağaçların yanmasını önlemek için gerekli tedbirlerin alınması gerektiğini belirten Ayten Durmaz, “Bu konuda gereken neyse yapılmalı. İhmalleri gözden geçirmeliler. Ağaçların korunması için drone ile izleme yapılmalı ve güvenlik önlemleri alınmalı. Ormanlarda da güvenlik önlemleri ve izleme kuleleri olmalı. Ormanlar bizim geleceğimiz” dedi.

Bakım Yapılmalı

İnsanların içtikleri sigara izmaritlerini çevreye bıraktığını dile getiren Mehmet Sevinç, “Bunu yapmamamız gerekiyor. Dağlarda piknik yaparken yanıcı eşyaları ormana bırakmamalıyız. Bu tür atıklar güneşin etkisiyle patlayarak ormana kıvılcımlar yayabiliyor. Elektrik direklerinin bakımlarının yapılması gerektiğine de inanıyorum. Bu önlemler, yaz mevsimi gelmeden alınmalı. Bir ağaç, bir ömür demektir. Anlık dikkatsizliklerle büyük ormanlar yok olabiliyor, oksijenimiz kayboluyor” diyerek düşüncelerini paylaştı.

Birileri Düğmeye Basmış Gibi

Yangınların genellikle rüzgârlı günlerde çıktığını vurgulayan Ahmet Kayhan, “Sanki bazı güçler tarafından rüzgârın olduğu zamanlarda Türkiye'nin birçok yerinde eş zamanlı yangınlar çıkıyor. Bu durum kafamızda ciddi soru işaretleri oluşturuyor. Bu nedenle yangınların doğadan kaynaklandığına inanmıyorum. Birileri sanki bir yerden düğmeye basmış gibi düşünüyorum” şeklinde ifade etti.

reklam

YORUM YAP