İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı İZSU ekipleri, Manisa'da yeni su kuyuları açma talebinde bulundu. Saruhanlı ilçesi Sarıkız bölgesindeki mevcut içme suyu kuyularının kapatılmasıyla birlikte, İzmir’in su ihtiyacının karşılanması amaçlanıyor. Ancak, Manisa'nın suyunun İzmir'e aktarılması, yerel halk tarafından tepkiyle karşılanıyor.
Sarıkız bölgesi, 1980 yılından bu yana yeraltı suyu işletme sahası olarak kullanılmakta ve İzmir’e yıllık 45 milyon metreküp su tahsis edilmekte. Bölgede toplamda 38 içme suyu sondaj kuyusu mevcut. Bunlardan yalnızca 18’i faal durumda, geri kalan 20 kuyunun ise verim kaybı, daralma ve teknik sorunlar nedeniyle kullanılması mümkün değil. İZSU, kullanılmayan 6 kuyunun kapatılması koşuluyla bu alanda 6 yeni kuyu açmak için Devlet Su İşleri’ne resmi başvuruda bulundu. Geçtiğimiz şubat-haziran döneminde benzer bir şekilde 5 kuyu yenilenmişti. Yeni taleplerin gündeme gelmesiyle birlikte, yerel düzeyde tepkilerin yeniden artması bekleniyor.
İzmir’in önemli su kaynaklarından biri olan Gördes Barajı’nda, 16 Temmuz 2025 tarihi itibarıyla içme suyu temini durdurulmuş durumda. Tahtalı Barajı’ndaki su seviyesi ise kritik seviyeye gerilemiş durumda. Bu koşullar altında, Sarıkız bölgesi İzmir için önemli bir alternatif olarak değerlendiriliyor. Ancak bölgeden su çekiminin, coğrafi mesafe ve enerji maliyetleri nedeniyle daha maliyetli bir seçenek olduğu ifade ediliyor.
Ziraat odaları, çeşitli sivil toplum kuruluşları ve yerel vatandaşlar, önceki kuyu yenileme projelerine duydukları rahatsızlığı sürdürmekte. Yeraltı su seviyelerindeki düşüşe dikkat çeken yerel temsilciler, yeni kuyuların bölgedeki tarım ve içme suyu dengelerini olumsuz etkileyebileceği görüşünde birleşiyor.
Sarıkız bölgesinden iki ayrı gözlem kuyusu üzerinden yeraltı su seviyeleri sürekli olarak izlenmekte. Ani düşüşlerin tespit edilmesi durumunda gerekli uyarı ve kısıtlamaların devreye gireceği bildiriliyor. Gediz Havzası genelinde ise toplam 136 gözlem kuyusundan veri toplanıyor.
Manisa halkı, sosyal medya ve basın aracılığıyla tepkilerini ifade ederken, İzmir’in su ihtiyacının alternatif kaynaklardan karşılanması gerektiğini vurguluyor.
