reklam
reklam
DOLAR40,2322% 0.06
EURO47,1146% 0.08
STERLIN54,2869% 0.08
FRANG50,4986% -0.05
ALTIN4.336,92% 0,04
BITCOIN118.902,771.409
reklam

Kartalkaya Yangınında Gençlerin Korkunç Anları: Banyoda Ölümü Bekledik

Yayınlanma Tarihi : Google News
Kartalkaya Yangınında Gençlerin Korkunç Anları: Banyoda Ölümü Bekledik
reklam

Bolu’daki Köroğlu Dağları’nda bulunan Grand Kartal Otel’de 2023 yılında yaşanan ve trajik bir yangınla sonuçlanan olayın davası sürüyor. Duruşmanın altıncı gününde müşteki olarak ifade veren 19 yaşındaki Sevgi Selvi, o gece yaşadığı dehşeti mahkeme salonunda aktardı. Selvi, yangın sırasında kendisiyle birlikte otelde kalan arkadaşlarının reşit olmadığını belirterek, “Ağzımızı ıslak bezle kapatmıştık. Banyoda ölümü bekledik,” şeklinde duygusal bir ifade kullandı. Bununla birlikte, “Ben annemlere ve babama üzülmeden onlara ne kadar sevdiğimi nasıl söylesem diye düşündüm,” diye ekledi.
Yangında 78 kişinin yaşamını yitirdiği, 133 kişinin yaralandığı olayın davasında, 19'u tutuklu 32 sanığın yargılandığı öğrenildi. Duruşmanın beşinci gününde sanıkların savunmaları sona erdi ve altıncı günde müşteki ifadeleri devam etti.

Yangın Anını Anlattı

Yangın sırasında otelde bulunan Sevgi Selvi, başından geçenleri anlatırken duygusal anlar yaşandı. “Burada 78 çok büyük bir rakam,” diyen Selvi, “Bu sayı, otel yöneticileri veya çalışanlardan kaynaklanmamalı. Yaşananların tesadüfen sona ermemesi gerek. 19 yaşındayım, küçük sayılmam ama buraya gelen en genç kişiyim. Orada gelecekte ülkemize katkı sağlayacak gençler, çocuk gibi anılmadı. Yangın gecesi o otelde kalıyordum. Arkadaşım kapıya vurunca uyandım ancak duman çok fazlaydı. Kapıyı açtığımızda bir arkadaşımız bayılmak üzereydi. Uyandığımda nefes almak mümkün değildi ve ortam karanlıktı. Benim o geceki ilk şansım buydu. O otele sürekli gidiyordum ve orayı iyi biliyordum. Fakat alarm asla çalmadı, yağmurlama sistemi gibi önlemler yoktu,” ifadelerini kullandı.

“Banyoda Ölümü Bekledik”

Selvi, “Ağzımızı ıslak bezle kapatmıştık. Odamızda, banyoda ölümü bekledik. Oda arkadaşlarımın hiçbiri reşit değildi. Banyoda ölmeyi bekledik. Utanıyorum, Duygu Hanım’a bakmaktan utanıyorum. Doruk öldü, Allah bana ikinci bir yaşam şansı verdi. Anneme ve babama üzülmeden nasıl sevdiğimi söyleyebilirim diye düşündüm,” dedi. Son bir umut olarak dışarı çıkma denemesinde bulunduklarını ifade eden Selvi, “Birilerinin camı kırdığını gördüm. 8027 numaralı odaya girdim. Çarşafları bağlayarak inmeye çalıştık. 10 kişiydik, hepsimiz hayatta kaldık. Artık en ufak şeyden korkar oldum. Kapım çaldığında yangında kaldığımı hissediyorum, sisli havalarda duramıyorum, is kokusundan korkuyorum,” şeklinde konuştu.

“Bir Poşete Koymuşlar, Kefen Bile Nasip Olmadı”

Yangında hayatını kaybeden Süleyman, eşi Seden Nurgül ve çocukları Ela ile Buse Dayı'nın yakını olan müşteki Ayşe Ekici ise, “Dört evladımı kaybettim. Çocuklarım 3 günlüğüne gitmişlerdi. Bir gün kaldılar, ikinci gün yandılar, üçüncü gün geleceklerdi. Ertesi gün çocuklarımızı bulmakta zorlandık. Oğlum aradı, 'Anne biz ablamı Ankara’da bulduk' dedi. DNA testine ihtiyaç duyuldu, bir poşete koymuşlar, kefen bile nasip olmadı, çocuklarımı tabutla gömdüler. Ağlayarak yatıp kalkıyoruz. 6 aydır evden çıkmıyorum, bunlar keyif yapmışlar. İnsanlık olmaz böyle bir şey. Sonuna kadar davacıyım,” diye konuştu.

reklam

YORUM YAP