

Çeşme'nin 20 km kuzeydoğusunda bulunan bu antik kent, İleri Tunç Çağı'ndan bu yana yerleşim gördüğünü kanıtlayan birçok bulguya ev sahipliği yapmaktadır. İkinci Kolonileşme döneminde kent, Atina kralı Kadros'un soyundan gelen Knopos yönetimi altındaydı. Başlangıçta krallıkla yönetilen bu yerleşim, daha sonra halkın seçtiği Vasileuslar tarafından yönetilmeye başladı. İon kentleri arasında kurdukları Panionion isimli dinsel ve siyasal birliğe dâhil oldular. Kent, kısa bir süreliğine Payhagoras ile birlikte tiranlık dönemi de yaşadı; bu dönemde ürettiği değirmen taşları ile büyük bir önem kazandı.
Büyük İskender’le Bağımsızlık
Erythrai, önce Lidya, ardından da Persler'in hâkimiyetine geçmiştir. Diğer İon şehirleriyle birlikte, Pers egemenliğine karşı isyan eden Erythrai, MÖ 334 yılında İskender tarafından bağımsızlığını kazanmıştır. İskender'in vefatından sonra yaşanan kargaşadan ötürü, Erythrai sık sık el değiştirmiş ve en sonunda Pergamon (Bergama) Krallığı'nın kontrolüne girmiştir. MÖ 133'te ise Roma İmparatorluğu içerisinde özgür bir kent olarak tanınmıştır. Bu dönemde şarapları, keçileri, değirmen taşları ve Sibyl ile Herophile isimli kadın kahinleriyle ünlü olmuştur. MÖ 1. yüzyılda meydana gelen depremler, savaşlar ve Romalı komutanların saldırıları nedeniyle büyük bir yıkım yaşayan bölge, Bizans dönemi ile birlikte önemini kaybetmiştir.
Antik Tiyatro ve Athena Tapınağı
1366 yılında Türk hâkimiyetine girdikten sonra, Erythre, Rhtyrai ve Lythri gibi farklı adlarla anılmaya devam etmiştir. 16. yüzyıldan sonra ise İlderen ve Ildırı olarak anılmıştır. 1963-1966 yılları arasında gerçekleştirilen kazılarda, MÖ 3. yüzyıl sonlarında yapıldığı düşünülen antik tiyatro toprak altından çıkarılmıştır. Ayrıca, akropolün en yüksek noktasında Athena Tapınağı'na ait kalıntılar da bulunmuştur. Şehrin çevresinin 5 km uzunluğunda bir surla çevrili olduğu anlaşılmıştır. Yapılan araştırmalar, akropolde MÖ 6. ve 7. yüzyıla ait çeşitli çanak, çömlek, taş ve topraktan yapılmış figürlerin bulunduğunu ortaya koymuştur. Turizm cenneti Çeşme’nin en özel ve gizli kalmış antik yerleşimlerinden biri olan Erythrai, göz alıcı manzarası ve farklı tarihî kalıntılarıyla arkeoloji meraklılarını ağırlamaya devam ediyor.