reklam
reklam
DOLAR40,4225% 0.09
EURO47,4872% 0.45
STERLIN54,6457% 0.16
FRANG50,9613% 0.68
ALTIN4.453,69% 0,96
BITCOIN118.965,99-0.071
reklam

KESK Talepleriyle Ankara Yolunda: Bakanlığın Önünde Taleplerimizi Dile Getireceğiz

Yayınlanma Tarihi : Google News
KESK Talepleriyle Ankara Yolunda: Bakanlığın Önünde Taleplerimizi Dile Getireceğiz
reklam

Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu (KESK), İzmir Şubeleri; İzmir Mimarlık Merkezinde bir araya gelerek 8. Dönem Toplu İş Sözleşmesi (TİS) taleplerini duyurdu. 2026-2027 yıllarını kapsayan TİS sürecine dikkat çeken KESK emekçileri, ülke genelinde emek ve emekçilerin haklarını korumak için mücadelelerini artıracaklarını söyledi. Doğu ve Güneydoğu Anadolu, Karadeniz, Ege ile Marmara bölgesi dahil olmak üzere toplam 30 ilde saha çalışmaları yapacaklarını belirten KESK üyeleri, yerel emek ve meslek örgütleriyle bir araya gelerek TİS mücadelesini güçlendireceklerinin altını çizdi.

KESK’ten 7 Maddelik Talep

KESK üyeleri, 8. Dönem TİS süreci için 7 maddelik taleplerini kamuoyuna açıkladı. Eğitim, Örgütlenme ve Basın Yayın Sekreteri Sema Pınar, toplu iş sözleşmesi döneminde kamu emekçilerinin yıllardır göz ardı edilen temel haklarını ve taleplerini kararlılıkla dile getirdiklerini belirtti. Pınar, gerçek bir toplu sözleşme sürecinin grev hakkı olmadan düşünülemeyeceğini ifade ederek, mevcut sistemin sendikal faaliyetleri göstermelik hale getirdiğine dikkat çekti.

KESK’in taleplerini sıralayan Pınar, şu noktaları vurguladı:

1. Kamuda istihdam edilen sözleşmeli ve güvencesiz emekçiler, gelecek kaygısı taşımaktadır. Kadrolu ve güvenceli istihdam acilen sağlanmalıdır.
2. Kamu çalışanlarının maaşını oluşturan ek ve yan ödemeler, temel ücrete dâhil edilmeli; emeklilik döneminde sefaletle karşılaşan kamu emekçilerine insanca bir yaşam hakkı tanınmalıdır.
3. Liyakati göz ardı eden mülakat uygulamaları, yandaş kadrolaşmanın bir aracı haline gelmiştir. Tüm kamu atamaları, şeffaf ve eşit bir sınav sistemiyle yapılmalıdır.
4. Ücretliler üzerindeki ağır vergi yükü sürdürülemez durumdadır. Dolaylı vergilerin azaltılması ve artan oranlı gelir vergisi sisteminin adil bir şekilde yeniden düzenlenmesi gerekmektedir.
5. Emekçilerin gerçek temsilini engelleyen ve kamu sendikacılığını etkisizleştiren 4688 sayılı yasa, kamu emekçilerinin taleplerine dayalı olarak demokratik ve özgürlükçü bir anlayışla yeniden yazılmalıdır.
6. Unvan, kadro ya da hizmet sınıfı ayrımına gidilmeden, 1. dereceye ulaşmış tüm kamu emekçilerine 3600 ek gösterge hakkı tanınmalıdır. Bu durum, hem çalışma süresince hem de emeklilikte mali hakları iyileştirecektir.
7. Tüm kamu emekçileri, en az yoksulluk sınırının (85 bin TL) üzerinde bir ücret almalıdır.

Fatura Emekçiye, Kaynak Sermayeye

Sema Pınar, yaşanan ekonomik krizlerin faturasının emekçilere kesildiğini ve kaynakların sermaye şirketlerine aktarıldığını ifade etti. Türkiye’nin önceki dönem ekonomi bakanlarına atıfta bulunan Pınar, “Türkiye, bir dönem ‘dünyanın 16’ncı büyük ekonomisi’ olarak tanıtılırken, bugün halkına yoksulluğu, sefalet ücretlerini ve güvencesizliği dayatmaktadır. Uygulanan ekonomik politikalar, Kemal Derviş’in neoliberal programıyla başlamış, Nureddin Nebati’nin ‘heterodoks’ olarak adlandırdığı plansızlıkla sürdürülmüş ve Mehmet Şimşek’le IMF politikalarının güncellenmiş haliyle derinleştirilmiştir.
Bu politikalar; sermayeyi destekleyen, emekçiyi yok sayan ve zenginleri daha da zengin yapan uygulamalardır. Bu durum, ‘yerli ve milli siyaset’ algısı altında küresel kapitalizmin tüm taleplerine boyun eğmek anlamına gelmektedir. Har vurup harman savuranlar, faturasını biz ödemeyeceğiz. Biz bu düzene itiraz ediyoruz!” şeklinde konuştu.

TİS Masası Emeğin Mücadele Alanıdır

Pınar, “1 Ağustos’ta Taleplerimizle Çalışma Bakanlığı Önünde Olacağız” diyerek taleplerini bakanlık önünde dillendireceklerini söyledi. KESK MYK üyesi Sema Pınar, “KESK olarak 16 Temmuz ve 1 Ağustos tarihleri arasında gerçekleştirdiğimiz saha çalışmalarının ardından, kamu emekçilerinden ve örgütlü toplum kesimlerinden topladığımız talepleri, 1 Ağustos 2025 tarihinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde kamuoyuna ve basına açıklayacağız. Toplu Sözleşme Masası, bir ortaoyunu sahnesi değil, emeğin mücadele alanıdır! Siyasal iktidarın gölgesinde gelişen ve emekten çok iktidarın çıkarlarını gözeten sendikal yapılar karşısında; KESK olarak kamu emekçilerinin sesi, vicdanı ve mücadele gücü olmaya devam edeceğiz. KESK, eşitlikçi, güvenceli, demokratik ve insan onuruna yaraşır bir çalışma yaşamı için mücadelesini büyütmeye; kamu emekçilerinin haklarını her platformda savunmaya kararlıdır. Eylem takvimimizi ve örgütlenme süreçlerimizi önümüzdeki günlerde kamuoyuyla paylaşmaya devam edeceğiz. Emekçilere, esnafa, köylüye, gençlere ve kadınlara sırtını, patronlara ve rantiyeye dönmüş bu iktidara karşı Anadolu’ya yayılarak emekçilerin taleplerini Ankara’ya getireceğiz! KESK olarak, belirtilen illerde TİS faaliyetlerimizi sürdüreceğiz. Tüm kamu emekçilerini, ekmeklerinden ve geleceklerinden eden bu sefalet tuzağına karşı itiraz etmeye ve mücadelemizde birleşmeye davet ediyoruz” şeklinde ifade etti.

reklam

YORUM YAP