reklam
reklam
DOLAR38,6644% 0
EURO44,0010% 0.46
STERLIN51,8223% 0.61
FRANG46,9797% 0.06
ALTIN4.215,18% 0,78
BITCOIN99.389,492.847
reklam

Maçoğlu: Sömürü ve baskı olduğu sürece komünistler siyaset yapmaya devam eder

Yayınlanma Tarihi : Google News
Maçoğlu: Sömürü ve baskı olduğu sürece komünistler siyaset yapmaya devam eder
reklam

Eski Tunceli Belediye Başkanı ve laborant Fatih Mehmet Maçoğlu, İzTV’de Nil Kahramanoğlu’nun konuğu oldu. Aktif siyasetten sonraki yaşamı ve ülke gündemine dair düşüncelerini paylaşan Maçoğlu, Kadıköy Belediye Başkanlığı adaylığının ardından İstanbul ve Muğla arasında yoğun bir tempo ile çalıştığını ifade etti. İzmir’de adalet nöbeti tutan öğrencileri ziyaret eden Maçoğlu, “Öğrencilerin direnişini görünce, arkadaşlarla birlikte olmak istedim. Gençleri umut dolu görmek beni sevindirdi. Özgürlükleri ve gelecekleri üzerine düşünceleri oldukça net. Onlara destek olmak için buradayım” dedi.

‘Kolektif çalışmayı sürdürüyorum’

Aktif siyasetten sonraki faaliyetlerine değinirken Maçoğlu, “İki dönem belediye başkanlığı yapmış olsam da demokratik siyasetin içinde kendimi 40 yıldır var görüyorum. Sendikalar, köy çalışmalarım ve derneklerde aktifim. Kadıköy adaylığından sonra İstanbul ve Muğla arasında meşguliyetimi sürdürüyorum. Gerçekleştirmek istediğim projeler üzerinde çalışırken bilmediğim pek çok şey de öğrenme fırsatım oldu. Bir bölgede siyaset yaparken yalnızca o bölgedeki sıkıntılarla sınırlı kalıyorsunuz. Dersim Ovacık’ta kısa süreli üretim yapabilmekteyiz. Dersim sonrası daha geniş bilgi ve deneyimler edinerek harekete geçtim. Yeni sebze ve meyve türleri üretmeye başladım. Oradaki üreticilerin koşullarını gözlemleyince tarımdaki gidişatı daha iyi kavradım. Muğla’da bulunduğum bölge ise ihracat açısından en iyi 10 bölge arasında” şeklinde konuştu.

Bölgedeki kolektif çalışmaları devam ettirdiğini belirten Maçoğlu, “Siyaset yapmaya devam ediyorum. Biz komünistler muhtemelen öldükten sonra emekli sayılabiliriz. Bir ülkede yoksulluk, sömürü ve baskı devam ettiği sürece, özgürlükler kısıtlandığı müddetçe komünistler siyasete katılmaya devam eder. Kooperatif çalışmalarımız da devam etmekte. Günüm nasıl geçiyor derseniz, eve döndüğümde belim ve kollarım ağrıyor, günün nasıl geçtiğini anlamıyorum. Yetişen zaman yetmiyor. Ancak bu, güzel bir yorgunluk. Hayallerinizi gerçekleştirmek, doğaya sahip çıkmak ve insanlara sağlıklı gıda sunmak için çalışıyoruz” dedi.

‘İlkeli üretim yapıyoruz’

Belediye başkanlığı döneminde kooperatiflerin önemine dikkat çeken Maçoğlu, “Kooperatifimizi yöneten 50-60 kişilik bir kolektif var ve ben de bu yapının bir parçasıyım. 30’a yakın tüketim ve 150’den fazla üretim kooperatifi ile iş birliği içerisindeyiz. Kooperatiflerimiz özerk, belediyeye bağlı değiller. Kooperatif üst yapısı siyasetle bağlantılı, fakat farklı kültürlerden ve inançlardan, üretim yapanlarla ilişki kurma çabasındayız. İzmir, İstanbul, Eskişehir ve Bursa gibi bölgeler bu işin dinamosu. İzmir’de Konak, Karşıyaka ve Narlıdere’de yer alan 3 kooperatifimizle ilkeli şekilde üretim yapma hedefindeyiz. Ovacık ve Dersim belediyelerinin programları da bu kooperatiflerin bir parçasıdır. Kooperatifler, köy üretimini destekleyen bir model olarak halk tarafından kabul görmeye başladı. Artık insanlar çocuklarına sağlıklı gıda vermek istiyor. Ürettiğimiz gıdaların içerisinde hangi ilaçların olduğunu biliyor, labaratuvar tahlilleri ve denetimler yapıyoruz. İlaçların genetik hastalıklar üzerindeki etkilerini araştırmak amacıyla çalışmalar gerçekleştirmekteyiz” açıklamalarında bulundu.

‘Sosyalistler daha iyi yönetir’

Maçoğlu, Kadıköy Belediye Başkanlığı adaylığıyla ilgili tartışmalara yanıt verirken, “Bizim Sosyalist Meclisler Federasyonu geleneğinde bir ilde genelde 2 dönem başkanlık yapıldığına inanıyoruz. Bu kural daima geçerli değildir, kurullar bir araya gelir ve ihtiyaç doğrultusunda değişik kararlar alabilir. Ancak genel olarak başkanlık süresinin 2 dönem olması önemlidir. Dersim’de devam etme imkânım yoktu, bu doğru da gelmiyordu. Çünkü üç veya dört dönem başkalarına verilirse bunun sonu yok. İki dönem önemli. Dersim’de siyaset yapmak benim onurum fakat ben sosyalislerin mevcut yönetimden daha iyi bir siyaset üretebileceğine iman ediyorum. Sosyalistlerin yönetim tarzı hem halkçıdır hem dürüsttür. Yalanları olduğunda açıkça ortaya koyarlar. Halkına ihanet etmezler. Sosyalistlerin bu ülkeyi daha iyi yöneteceğine dair bir programları var. Daha büyük kentlerde siyasi çalışmalarımızı güçlendirme amacındayız. Bu sıkışmışlık hoş değil. AKP’nin ve CHP’nin olduğu yerlerde sosyalistlerin muhalefet olabileceğine inanıyorum. Sosyalistler burjuva siyasetinden daha ileridedir. Güçlü bir alternatif sunmak için buradayız” ifadelerini kullandı.

‘Bundan sonrası yok’

19 Mart sonrası süreci değerlendiren Maçoğlu, “Emperyal anlayışa sahip bir sistem kendi dışında kimseyi kabul etmeme refleksi geliştiriyor. Bu bir noktadan sonra otokrat bir yapıya dönüşüyor. Dünyada da bir sıkışıklık var. 19 Mart, bu ülke tarihinin seçilmişler için milat noktası olmayabilir ama önemli bir aşama teşkil ediyor. Bundan sonrası belirsiz. Bu belirsizliği ya reformla aşacağız ya da durum daha da sertleşecek” dedi.

Gençlerin taşıdığı kaygılar nedeniyle eylemlere öncülük etmesinin topluma heyecan kattığını belirten Maçoğlu, “Saraçhane’de başlayan gençlerin liderlik ettiği hareket, siyasileri dinlememekte oldukça cesurdu. Gençlerin talep ettiği özgürlük ve geleceğe yönelik inançları çok değerlidir. Son 10-15 yıla baktığımızda gençlerin sahada yeterince yer alamadığı bir algı vardı. Ancak durum böyle değil. Gençliğin dünyasıyla buluşmakta zayıf kaldığımızı düşünüyorum. Kendi koltuğuna yapışmış, ben merkezli bir siyaset anlayışı hâkimken gençlik kendini burada görememekteydi. Son süreçte toplumumuzda var olan olumsuzluklara gençlerin itirazları yükseldi. Bu, birçok ülkede olduğu gibi, ülkemizde de bir gerçekliktir. Gençlik artık evine ve kampüse sıkıştırma anlayışına itiraz etmektedir” dedi.

‘İzmir hâlâ büyük bir köy’

İzmir hakkında da düşüncelerini paylaşan Maçoğlu, neden İzmir’e aday olmadığını açıklayarak, “İzmir hâlâ büyük bir köy. Tarımsal üretimden kopmamış bir şehir. Eğer İzmir’den aday olsaydım, liberaller, solcular ve elit siyaset yürütenler ‘Ne işiniz var burada?’ derdi. Yani komünistsiniz, orada kalın, onun dışına çıkmayın demek istediler. İstanbul ise tarımsal üretimden kopmuş bir yer. Kadıköy hakkında da kimi söylentiler oldu. Bazı başkalarının aday olma niyetlerinin arkasında oyları bölerek AKP’nin kazanmasını arzu ettikleri iddiaları vardı. Kaybettiklerinde kimin sorumlu olacağını çok iyi biliyoruz. Bizim üzerimizden halkı suçlayacakları bir algının oluşacağını düşünüyorduk” ifadelerini kullandı.

reklam

YORUM YAP