Milli Eğitim Bakanlığı tarafından gönderilen talimata göre, okullarda düzenlenen milli ve resmi bayramlarda Türk bayrağının yanı sıra Atatürk ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın posterlerinin eşit boyutta asılması beklendi. Bu uygulama, özellikle İzmir'de vatandaşlar ve eğitim camiası tarafından sert bir şekilde eleştirildi. Eğitim kurumlarının tarafsızlığını zedeleyeceğini ifade eden yurttaşlar, “Okullar siyaset üstü olmalı” çağrısında bulundu. CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Murat Bakan da konuyla ilgili dikkat çekici açıklamalarda bulundu.
Bakan, “Erdoğan'ın fotoğrafının, portresinin neyse, Mustafa Kemal Atatürk ile aynı boyutta askeri tesislere, askeri birliklere ve okullara asılması doğru değil. Neden doğru değil? Oralar kamusal alanlar. Eğitim, özellikle çocukların bir siyasal ideolojiyle özdeşleştirilmeyeceği bir alan olmalı. Mustafa Kemal Atatürk devletin kurucusu, orada tabii ki asılacak. Ama Recep Tayyip Erdoğan bir siyasi partinin genel başkanı. Dolayısıyla tarafsız kimliği olan, devleti temsilen bir noktada değil. Bugüne kadar böyle bir şey yapmamış olan hiçbir Cumhurbaşkanı bu durumu gerçekleştirmiş değil” sözlerini kullandı.
“Atatürk'ün ve Türk Bayrağının Yan Yana Olması Yeterli”
Uygulamanın hoş karşılanmadığını aktaran CHP'li Bakan, “Bu devletle partiyi özdeşleştirme, Erdoğan'ın görünürlüğünü artırma, bir siyasal mesaj verme girişimidir. 'Devletin başkanıyım ben, işte devlet benim' duygusunu yaratmaya çalışıyor. Bu durumu doğru bulmuyoruz. Mustafa Kemal Atatürk bugüne kadar olduğu gibi, özellikle okullarda ve askeriyede, Mustafa Kemal Atatürk'ün ve Türk bayrağının yan yana olması yeterlidir. Onun dışında bir siyasi partilinin, şu an Cumhurbaşkanı da olsa, asılmasını doğru bulmuyorum. Yukarıdan talimatla bir fotoğraf asarsınız, önemli olan halkın gönlünde olabilmektir. Zorla, baskıyla, yönetmelik değiştirerek Erdoğan'ın fotoğrafını her yere asarak bir siyasal sonuç elde edemezsiniz. Bu doğru değil, bu yanlışı bir an önce bırakmaları gerekiyor” dedi.
Bir üniversite öğrencisi, uygulamaya karşı olduğunu ifade ederek, “Ben öğrenciyim. Okullarda Atatürk posteri elbette olmalı, ancak daha önce hiçbir Cumhurbaşkanı'nın posteri hiçbir bayramda asılmadığına göre, şimdi de asılmasının çok gerekli olduğunu düşünmüyorum. Okullarda siyasete yer verilmediği söylenirse, öğretmenlerin ve yöneticilerin de okula siyaseti sokmamaları gerekir. Öğrenciler için nasıl yasaksa, öğretmenler için de öyle olmalı. Bu şekilde olmaması tabii ki daha iyi olurdu” şeklinde görüş bildirdi.
“Eş Değeri Yoktur Atatürk'ün”
Atatürk'ün değerinin başka hiç kimseyle kıyaslanamayacağını belirten bir vatandaş, “Atatürk'ün değerine hiçbir şahıs eş değer değildir. Kim olursa olsun, ister başka bir devlet büyüğü olsun, ister Cumhurbaşkanı… Atatürk bizim kurucu liderimizdir. Bugünkü yaşam biçimimizi, özgürlüğümüzü bize kazandıran kişidir. Eş değeri yoktur Atatürk'ün. Ben sadece okul açısından değil, devletin hiçbir kurumunda siyasetin bulunmasını doğru bulmuyorum. Eğitimin içinde siyasallaşma kesinlikle olmamalı. Siyaset, işin içine girdiğinde her yeni iktidar kendi görüşüne göre sistemi değiştiriyor. Bu da eğitimin temel taşlarını yerinden oynatıyor. Bir ülkenin, hangi ülke olursa olsun, uzun vadeli ve kalıcı bir eğitim politikası olmalıdır. Siyasallaşma çok yanlıştır; bunu tasvip etmiyorum” sözlerini dile getirdi.
Atatürk'ün bu ülkenin kurucusu olduğunu vurgulayan başka bir vatandaş ise, “Mustafa Kemal Atatürk bu ülkenin kurucusudur. Böyle bir konunun tartışılmaması gerektiğini düşünüyorum. Mustafa Kemal ve arkadaşları, halkla birlikte büyük bedeller ödeyerek bu Cumhuriyet'i kurdular. Bu yüzden bu konu tartışma konusu olmamalı” dedi.
“Siyasi İçerikli Şeylerin Okul Dışında Olması Gerekir”
Fatma Tekkaş, “Ben şahsen Atatürk'ün yanına başka bir liderin fotoğrafının yakışmadığını düşünüyorum. Ayrı bir yere asılabilir ama onun yanına kimse yakışmaz. O tektir. Okullarda siyasetin yeri yoktur. Okul dediğimiz yer, bir eğitim yuvasıdır. Orada çocuklarımıza tarih, bilgi ve kültür öğretilir. Siyasi içerikli şeylerin okul dışında olması gerekir. Bu nedenle bunu yanlış buluyorum. Bence bugünlerde Atatürk’ün gençlere hitapları, onun sözleri, bizlere bıraktığı miras ve öğütler okunmalı. Ülkemizin ileri gitmesi için bu değerlere sahip çıkmamız gerekiyor. Ancak şu anda sanki geri gidiyoruz gibi geliyor. Ama yine de umutluyum; inşallah daha iyi olur” ifadelerini kullandı.
5 yaşındaki oğluyla 29 Ekim kutlamalarına katılan başka bir vatandaş ise, “100 kişiye sorsanız 95’i esefle kınar ama 10 kişi bunun bu şekilde olması gerektiğini söyleyebilir. Bizim ülkemiz maalesef böyle. Bu ülkede ne yapılırsa yapılsın, Atatürk gençliği, Atatürk ilkeleri, Atatürk inkılapları… 5 yaşındaki oğlumla beraber herkes buna kanalize olmuş durumda. Ne yapılırsa yapılamaz bu engellenemez. Bu hiçbir şekilde ortadan kaldırılamaz. Evet, bu şekilde bir ideoloji yürütülüyor ama ben yine de söylüyorum, çok güzel bir gençlik yetişiyor. Kesinlikle çok güzel bir gençlik yetişiyor. Yani bu uygulamalar bir şey değiştirmeyecek” dedi.
Dilek Çeviker, bu uygulamanın uygun olmadığını belirterek, “Bu ülkenin bir kurucusu var. Sadece onun fotoğrafı olması lazım o kadar. Yanlış bir şey, tasvip etmiyorum. Asla tasvip etmiyorum. Normalde Nutuk ve Gençliğe Hitabe’nin okutulması gerektiği gibi, andımızın okutulması da gereklidir. En önemlisi o zaten. Şu an çocuklarımıza andımız okutulmuyor. En önemlisi o zaten” ifadelerini kullandı.
