{siteDomain} Genel Yayın Yönetmeni Ümit Kartal, 17 Ekim’de yapılan Cumhuriyet Halk Partisi İzmir İl Kongresi’nin etkilerini İz TV’de yayınlanan ‘Kayıt’ programının 3’üncü bölümünde ele aldı. Çağatay Güç’ün il başkanı olarak seçilmesinin İzmir’de yaratabileceği muhtemel senaryoları değerlendiren Kartal, “Çağatay Güç, Cemil Tugay’ın memuruydu, şimdi amiri oldu.” yorumunu yaptı.
“Günü gelecek Cemil Tugay’ın binemediği arabaya Çağatay Güç binecek, oturamadığı makama oturacak. Hiyerarşik olarak partide kendisinden yukarıda duruyor. Şimdi ‘kardeşim’ diyerek bir kucaklaşma söz konusu, ama ne yazık ki Cemil Tugay’ın bu konularda ‘ego’ yapabildiğini 6,5 yıl boyunca gördük. Dilerim, aralarında bir sürtüşme olmaz. Eğer Çağatay Güç’e hem Büyükşehir Belediyesi hem de Cemil Tugay tarafından halen memur yaklaşımı ile yaklaşılırsa, o da bir gün gelir ‘ben artık memur değilim, amirim’ demek durumunda kalır. Ara sıra anlaşamayabilirler, bu gayet normaldir; biri kamu kuruluşu, diğeri ise siyasi bir yapı. Bu tartışmalar artık daha hırçın bir şekilde yaşanabilir, çünkü Çağatay Güç, özgül ağırlığı olan ve kendi siyasete olan katkısı ve başarısıyla il başkanı olmuş bir isim değil. Bazen bu tür durumlar olabilir. Bunun için zaman zaman üzerinde baskı hissedecektir.” ifadelerini kullandı.
“Şenol Aslanoğlu denge unsuruydu”
Önceki dönem İl Başkanı Şenol Aslanoğlu’nun ev hapsinde bulunduğu süre boyunca İzmir’de ve partide sağladığı dengeyi değerlendiren Kartal, “1,5 yıl içinde örneğin Büyükşehir’de işçilerle yaşanan sorunlarda Şenol Aslanoğlu, bir denge unsuru olarak önemli bir rol üstleniyordu. Sorunların partiye taşınmaması, belediyenin kendi dinamikleri ile çözülmesi açısından mühim bir noktada duruyordu. Ne yazık ki bunun kıymeti pek anlaşılmadı. 1,5 yıl boyunca genel sekreter yardımcılığı görevi, Çağatay Güç’ün süreçlerin çoğunda paydaşı olmasına neden oldu. Örneğin 100’den fazla kişinin tutuklanmasına neden olan kooperatif davasında iç denetim raporu sürecinin paydaşıdır. Havuz sistemi ile ilgili isim toplanmasının içinde yer aldı, doğal olarak burada mağdur olan herkesle ilgili ‘biz il örgütüyüz, partili belediye başkanımızın her işine karışamayız’ deme konforunu il örgütü kaybetti. Bunun dezavantaj olduğunu düşünmekteyim.” şeklinde belirtti.
