

Siyaset Bilimci Prof. Dr. Tanju Tosun, Cumhuriyet Halk Partisi’nin geçtiğimiz haftalarda başlattığı kongre sürecini değerlendirerek, kongrede rekabet için uygun bir ortamın oluşmadığını ve ‘sakin’ bir süreç geçirilmesi gerektiğini ifade etti. Tosun, “Ben, ‘Aslanoğlu aday gösterilmeli ya da gösterilmemeli’ diyemem ama siyasal nezaket ve vefa bağlamında bakabilirim. Partiye il başkanı olarak hizmet etmiş bir aktör var. Sonrasında tutuklu olarak yargılanıyor ve bir süreç işliyor. Bu durumda parti örgütü, 1 adım ileri gitmek yerine 2 adım geri giderse, hem Şenol Aslanoğlu’nu hem de partinin nabzını dikkate alarak bir karar verirse daha şık olur. Çünkü bu tür durumlar istisnai. Fırsat kollayıp bir pozisyon kapmak, siyasal vefa açısından hoş olmaz” diye konuştu.
“Aslanoğlu’nun ‘oluru’ alınırsa rekabet yaşanabilir”
Tosun, tutuklu CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu’nun ‘olur’ alması halinde il başkanlığı için rekabetin yaşanabileceğini belirtti. “Aslanoğlu’nun oluru alınırsa böyle bir rekabet yaşanabilir, bu konuda bir sıkıntı yok. Ama ‘ahde vefa’ ilkesi gereği, bence Aslanoğlu’nun yaklaşımı önemlidir. Bu süreç, siyasal rekabetin yaşanması gereken bir dönem değil” dedi.
“Taraflar arasında uzlaşı gerekiyor”
Kongredeki taraflar arasında bir uzlaşının parti için faydalı olacağını aktaran Tosun, “Bu dönem CHP’nin özellikle yerel düzeyde, dar alanda siyasete mahkûm kaldığı bir süreç oldu. Tünelin sonundaki ışığı görebilmek için siyasal rekabetten ziyade taraflar arasında uzlaşı kurulması gerekiyor. Aksi takdirde ‘bu tür olaylardan bir siyasal fırsat beklentisi mi var’ diye sorgulanır. Demokratik siyasal rekabet elbette CHP geleneğinde önemlidir ama bunun koşulları açısından Genel Merkezin tavrının da dikkate alınması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
“Genel Merkez müdahalede bulunabilir”
Olası çatışma ve uzlaşmazlık durumunda Genel Merkez’in sürece müdahale edebileceğini belirten Tosun, “Türkiye’de partiler için hep ‘parti içi demokrasi’ diyoruz ancak parti içi demokrasi ile disiplini dengelemek konusunda zorluk yaşıyoruz. Bu durum özellikle sosyal demokrat partilerde sıkça görülüyor. Şu anda taraflar arasında bir politik gerilim söz konusu olduğunda, Genel Merkez parti içi demokrasiye aykırı, tasarruf anlamında değil, en azından parti disiplini ve rotası açısından müdahalelerde bulunabilir. Bu doğru ya da yanlış demiyorum; ama böyle bir durum yaşanabilir” dedi.
“Çıkarlar parti çıkarının önüne konursa süreç çatışmalı geçer”
Tosun, şahsi politik çıkarların parti çıkarının önüne geçtiği takdirde sürecin çatışmalı geçeceğini vurgulayarak, “Politik fırsat, parti çıkarının önüne konursa çatışmalı bir süreç yaşanır. Ancak partinin içinde bulunduğu, özellikle bürokratlar, belediye başkanları ve il yöneticilerinin bu durumu göz önüne alarak, ortak bir ideal etrafında partinin geleceği adına bir birliktelik oluşturması daha faydalı olacaktır” diye konuştu.