

19-25 Mayıs tarihleri arasında Buca Belediyesi tarafından Hasanağa Parkı’nda gerçekleştirilen 1. Buca Kitap Günleri, birçok yazar ve okuru buluşturmaya devam ediyor. Etkinlikteki dikkat çeken konuklardan biri, ‘İtirazın Mizahı’ adlı gösterisiyle Müfit Can Saçıntı oldu. Toplumsal meseleleri mizah yolu ile ele alarak izleyicileri hem düşündüren hem de güldüren Saçıntı, “Her şeye karşıyım” diyerek sahneye çıkmasından bu yana 11 yıldır bu söylemle yola çıktığını belirtti.
Bu Durumdan Kurtulamıyorum
Saçıntı, söyleşisine “Her şeye karşıyım ama İzmir ve Buca’ya karşı değilim. Size karşı olmak yürek ister” şeklinde başladı. Yönetmen, “Her şeye karşıyım dedim ve paraya karşı olduğumu söyledim. 11 yıldır bu durumdan kurtulamıyorum” diyerek bir anısını paylaştı.
“Alışveriş yapmak isterken parayı veriyorum, esnaf da ‘paraya karşı değil misin?’ diyor üstünü vermiyor. ‘Abi paraya karşı değil misin?’ diyor. Ben de ‘parayı almaya karşı değilim, ama parayı vermeye karşıyım’ dedim.” Bu yanıt izleyicileri kahkahayla güldürdü.
Bakan ve Çocuk Benzetmesi
Saçıntı, “Bazı çocuklar bakan gibi düşünüyor, çoğu bakan da çocuk gibi düşünüyor. Bu da bakana gitsin, ben isim vermem. Bu ülkede inanç ve beka sorunu varsa, o da çocukların ülkesine olan inancını kaybetmesidir. Çocukların suçu yok. Okuyan, çalışan çocuklar, emeğinin karşılığını alamayınca inancını kaybediyor. Fuar alanında da kitaplarla ilgili konuşmak isterim. Burası çok güzel olmuş, yakışmış.” dedi.
Kitabım Yok, İmzalatmaya Getirmeyin
Saçıntı, Konya ve Karaman’daki kitap fuarlarından anekdotlar paylaştı. Kitap yazmadığı halde imzaya çağrıldığını anlatan Saçıntı, “5 yıl önce Karaman’da birinci kitap fuarına davet edildim. Güzel geçti, ama bitince biri koluma girdi ve ‘geç kalıyoruz’ dedi. ‘Bitti’ dedim. Ama ‘Kitap imzalanması lazım’ dediler. ‘Benim kitabım yok’ dedim. 300 kişi kuyruğa girmiş. Kiminin elinde Tolstoy, Aziz Nesin, Dostoyevski vardı ve hepsini ben imzaladım.” ifadeleriyle hatırladı.
Batar Dedikleri Film Tutmuştu
Yayınevlerinden kitap yazması için teklifler aldığını belirten Saçıntı, “Yazmak istediğim kitabın adı ‘Parasız Yaşamanın Sırrı’. Bunun filmini çekmek istiyorum. Ne zaman çekilecek, parayı bulunca dedim. Kitap işinde çok para yok. ‘Mandıra Filozofu’nu ilk yaptığımızda ‘batar’ dediler, tuttu. ‘Yaşamak Güzel Şey’ dedik, o da battı. Herkesi dinle, ama kendi bildiğini yap.” şeklinde konuştu.
Mizah Ciddi Bir İştir
Yönetmen, soru cevap kısmında mizahın rolü üzerine, “Levent Kırca’nın ‘Olacak O Kadar’ında yazarlık yaparken öğrenmiştim. Mizah, güçsüzün güçlüye karşı silahıdır. Güçlüler sadece alay edilmekten korkarlar, bu yüzden mizah büyük bir silahtır.” dedi.
Gülmek Aniden Olur
Gülmenin bir refleks olduğunu belirten Saçıntı, “Gülmek istemsizdir, aniden oluşur. Bu, bir savunma mekanizmasıdır ve düşünmeden gerçekleşir. Gülmek, beynin kendini koruma çabasıdır.” diyerek mizahın işlevi üzerine düşündürdü.
Silivri’de Bizi Isıtacak Dostlar Var
Soru cevap kısmında bir dinleyicinin “Kapitalizme karşı mısınız?” sorusuna yanıt veren Saçıntı, “Evet, kapitalizme karşıyım. Ama bu sağ-sol kavgası değil. Kapitalizm insanlığa zarar veriyor. Kapitalizm artık öldü, yerine neyi koyacaklarını düşünüyorlar.” ifadelerini kullandı.
31 Yıldır Mesaili Çalışmıyorum
Saçıntı, son 31 yıl içinde mesaili işte çalışmadığını belirterek “Sevdiğim işi yaparak mutlu oldum. Herkesin sevdiği işi yapmasını tavsiye ediyorum.” dedi.
Mutluluğun Sırrı Yunus Emre’de
Saçıntı, Harvard Üniversitesi’nin 75 yıl boyunca yaptığı araştırmadan bahsederek “Mutluluğun sırrı sevmek ve sevilmektir. Yunus Emre’nin ‘Sevelim, sevilelim’ sözü ise bu gerçeği özetliyor.” şeklinde konuştu.
Yönetmen ve oyuncu Müfit Can Saçıntı, söyleşisinin ardından izleyicilerden telefonlarının ışıklarını yakmalarını istedi ve ‘Yiğidim Aslanım’ türküsünü hep birlikte seslendirdi.