reklam
reklam
DOLAR42,4143% -0.01
EURO49,2093% 0.58
STERLIN56,1144% 0.81
FRANG52,6036% 0.21
ALTIN5.651,79% 0,27
BITCOIN87.717,02-0.839
reklam

Seferihisar Gençlik Kolları’ndan Öğretmenler için Adalet Duvarı!

Yayınlanma Tarihi : Google News
Seferihisar Gençlik Kolları’ndan Öğretmenler için Adalet Duvarı!
reklam

CHP Seferihisar Gençlik Kolları, 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla Cumhuriyet Meydanı’nda özel bir etkinlik gerçekleştirdi ve “Adalet Duvarı” kurdu.

Etkinlik esnasında, öğretmen atamaları, mülakat sistemleri ve eğitim politikalarına yönelik eleştirilerini de ifade ettiler. 24 Kasım tarihinin Atatürk’ün Millet Mektepleri Başöğretmenliğini kabul ettiği gün olduğu hatırlatılarak, öğretmenlerin Cumhuriyetin inşasında kritik bir rol üstlendiği vurgulandı. Açıklamalarda, son dönemde gerçekleştirilen öğretmen atama sayılarının yetersiz olduğu iddia edilerek mülakat uygulamasının liyakat ilkesine zarar verdiği ifade edildi. Ücretli öğretmenlik sistemine karşı çıkan açıklamalarda, öğretmenlerin düşük ücretlerle güvencesiz bir şekilde çalıştırıldığı belirtildi. CHP Seferihisar Gençlik Kolları, “Bu düzen değişecek” diyerek öğretmenlerin emeklerinin karşılık bulacağı bir eğitim sistemi oluşturmayı hedeflediklerini duyurdular.

Açıklamanın tamamı şu şekilde:

“O SAHTE GÜLÜCÜKLERE ORTAK OLMAYA DEĞİL; BU RİYAKÂR DÜZENİN YÜZÜNE AYNAYI TUTMAYA GELDİK!”

“Büyük Atatürk’ün Harf Devrimi’nden sonraki dönemde kendisine tevdi edilen Millet Mektepleri Başöğretmenliği’ni kabul ettiği 24 Kasım 1928 tarihini 1981 yılından bu yana ‘Öğretmenler Günü’ olarak kutluyoruz.

Atatürk; “Öğretmenler! Cumhuriyet; fikren, ilmen, fennen, bedenen kuvvetli ve yüksek seciyeli muhafızlar ister. Yeni nesli bu nitelik ve kabiliyette yetiştirmek sizin elinizdedir.” diyerek öğretmenlere, Cumhuriyeti emanet ettiği Türk Gençliği’ni fikirleri hür, irfanı hür ve vicdanı hür nesiller olarak yetiştirme görevini vermiştir. Bu nedenle Onlar’a “İkinci Ordu – İrfan Ordusu” demiştir.

Atatürk’ün öğretmenleri Cumhuriyetin geleceğini inşa eden aklın ve bilimin öncüleri olarak tanımladığı bir anlayış varken, bugün aynı öğretmenlere birkaç yüz kişiyi bile bulmayan trajikomik atama sayılarını sunan, süslü salonlarda hamasi sözlerle oyalayan bir iktidar gerçeğiyle karşı karşıyayız. Ancak biz buraya, o sahte gülücüklere ortak olmaya değil, bu riyakâr düzenin yüzüne aynayı tutmaya geldik!

“HANGİ YÜZLE KUTLAYACAKSINIZ BUGÜNÜ?”

Soruyoruz size!

Hangi yüzle kutlayacaksınız bugünü? Atama müjdesi beklerken, inşaat köşelerinde hayatını kaybeden öğretmenimizin ahı üzerinizdeyken mi? “Atanamazsam ölürüm” diyen, bu liyakatsız düzenin baskısına dayanamayarak canına kıyan genç fidanlarımızın mezar taşlarına bakarak mı kutlayacaksınız?

Günümüzde öğretmenlik mesleği, bizzat bu iktidar eliyle itibarsızlaştırılmıştır. Bu ülkede öğretmen; baş tacı değil, “yük” olarak görülmektedir.

“KUL HAKKI YİYEREK KURDUĞUNUZ BU DÜZEN, ÖĞRETMENİMİZİN ALIN TERİNDE BOĞULACAKTIR!”

Bakın, tablomuz net!

Gecesini gündüzüne katan, dirsek çürüten, KPSS’de derece yapan gençlerimiz, ne olduğu bilinmeyen mülakat odalarında, torpil listelerinde harcanıyor! Puanı yüksek olan değil, “dayısı” olan atanıyor. Bu mülakat tiyatrosunu reddediyoruz! Kul hakkı yiyerek kurduğunuz bu düzen, öğretmenimizin alın terinde yok olacaktır!

Devlet, kendi okulunda, kendi öğretmenini sömürür mü? Bu iktidar sömürüyor! “Ücretli öğretmenlik” adı altında, asgari ücretin bile yarısına, hiçbir güvencesi olmadan insan çalıştırıyorlar. Ek iş yapmayı reva gören bu zihniyet, milletin geleceğini inşa edemez.

Öğretmenleri şiddet gördüğünde korumayan, okulda can güvenliğini sağlayamayan, saldırganı cezasız bırakan bir düzeni kabul etmiyoruz. Şiddetin karşısında öğretmeni yalnız bırakan bir yönetimin, eğitim sisteminde söz söylemeye hakkı yoktur. Çünkü öğretmenin can güvenliği yoksa, eğitimin de geleceği yoktur.

Atanamadığı için intihar eden her bir öğretmenimizin vebali, bu liyakatsız iktidarın üzerindedir. Esra öğretmenlerin, Hakan öğretmenlerin ve nice isimsiz öğretmenin yarım kalan hayalleri, bizim kavgamızdır.

“BU DÜZEN DEĞİŞECEK”

Bu düzen değişecek!

Öğretmenin el açtığı değil, baş tacı edildiği;
Mülakatın değil, liyakatin konuştuğu;
Torpilin değil, emeğin kazandığı bir Türkiye’yi biz inşa edeceğiz!

Öğretmen yalvarmaz, öğretmen boyun eğmez, öğretmen ders verir!
Bu iktidara en büyük dersi de sandıkta yine öğretmenler verecektir!

Basın açıklamamızı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün şu sözleriyle sonlandırmak istiyorum; Eğitimdir ki bir milleti ya hür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatır; ya da esaret ve sefalete terk eder.

reklam

YORUM YAP