İzmir Büyükşehir Belediye (İzBB) Başkanı Dr. Cemil Tugay, kentteki gelişmeleri değerlendirmek amacıyla basın toplantısı düzenledi. Eski başkan Tunç Soyer’i sorumsuzlukla itham eden Tugay, Soyer’in geçtiğimiz yıl seçime 5 gün kala belediyeye önemli bir yük getirecek bir toplu iş sözleşmesi (TİS) imzaladığını belirtti.
Tugay’ın bu açıklamalarına yanıt veren Tunç Soyer, kendisinin ‘sorumsuz’ olarak nitelendirildiğini ifade ederek, “Sorumsuzluğu bana reva görüp iktidarın ekonomi politikalarına ses çıkarmamak; işte asıl sorumsuzluktur.” dedi.
Soyer, yaptığı açıklamada, önemli bir miting öncesinde yaşanan bu polemiği istemediğini, ancak bu ağır suçlamalara cevap verme zorunluluğu hissettiğini söyledi.
“Sayın Cemil Tugay, bugün yaptığı basın toplantısında yine beni suçladı. Kendisini defalarca uyarmama rağmen benimle uğraşmaktan ve beni düşman gibi göstermeye çalışmaktan vazgeçmediği için beni ‘sorumsuz’ ilân etti.” diye konuştu.
Ayrıca, Tugay’ın bahsettiği TİS’in İstanbul Büyükşehir Belediyesi adına Sodemsen tarafından imzalandığını belirten Soyer, TİS görüşmelerinin Türkiye genelinde 200’den fazla CHP’li belediyenin üyesi olduğu bu sendika tarafından yürütüldüğünü vurguladı.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin bütçesinin Belediye Meclisi’nde ele alındığını hatırlatan Soyer, belediye personel giderlerinin toplam giderlerin %30’unu aşmadığını ifade etti. Yani imzalanan TİS ile bütçe dengesinin korunmasını sağlamak adına gerekli önlemlerin alındığını açıkladı. Kendisinin daha önce de belirttiği gibi, İBB’nin mali yapısında herhangi bir aksaklık tespit edilmediğinin altını çizdi.
Belediye işçisini hayat pahalılığına ve enflasyona ezdirmemek adına çaba sarf ettiklerini, mevzuat sınırlarına sadık kalındığını belirten Soyer, çok yüksek zam yapıldığı yönündeki iddiaların tamamen subjektif olduğunu vurguladı.
“Verileri sunmadan ve memleketin ekonomik koşullarını dikkate almadan bir sorumsuzluktan bahsedemezsiniz.” şeklinde konuştu.
Ama ben size asıl sorumsuzluğun nerelerde olduğunu belirtmek istiyorum;
CHP’li bir belediye başkanından devraldığınız belediyenin çalışanlarını sürekli yer değiştirerek veya işten çıkararak cezalandırmak; işte asıl sorumsuzluktur.
İktidarın ekonomi politikalarına ses çıkarmamak, bu yüzden beni sorumsuz ilan etmek; esasen bir sorumsuzluktur.
Daha önceki hizmetlerin adını değiştirip, kendinize aitmiş gibi sunmak (Halkın Bakkalı, Halkın Kasabı ve İZMAR gibi); bu da sorumsuzluktur.
Önceden yapılan parkları bakımsız bırakmak, bisiklet yollarını kapatmak ve Türkiye’ye örnek projeleri durdurmak; bu da sorumsuzluktur.
Defalarca söyledim, bir kez daha vurguluyorum. Sayın Cemil Tugay, benim konuşmamı engellemeye, sansürlemeye çalışmak, CHP’ye ve İzmir’e hiçbir şey kazandırmayacak.
Unutmayın, koltuğunuzu devraldığınız kişi rakip bir siyasi partinin temsilcisi değildi. Aynı partiden bir belediye başkanından görev aldınız. Yeter artık, benimle uğraşmaktan vazgeçin, 14 ay geçti bile. İzmir’e odaklanın ve bu şehre hizmet etmeye çabalayın. Görev sürenizin sonunda benimle ne kadar uğraştığınız değil, bu şehir için ne tür hizmetler ürettiğiniz sorusu sizi utandırmasın!
Keşke, CHP’nin adalet ve özgürlükler için düzenlediği tarihi miting öncesinde böyle bir polemik yaratacak bir saldırıda bulunmasaydınız.
Hadi, bunları bir kenara bırakın ve Türkiye’ye umut olmak için hep birlikte 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı’nda Gündoğdu’yu dolduralım.
