reklam
reklam
DOLAR41,2541% 0.23
EURO48,1238% 0.06
STERLIN55,4889% 0.05
FRANG51,2219% 0.23
ALTIN4.700,53% 0,19
BITCOIN111.219,07-0.564
reklam

Soyer’in Kooperatif Çıkışı: Burhan Özfatura Dolandırıcılığından mı Yargılanacaktı?

Yayınlanma Tarihi : Google News
Soyer’in Kooperatif Çıkışı: Burhan Özfatura Dolandırıcılığından mı Yargılanacaktı?
reklam

Eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, cezaevinden yaptığı bir sosyal medya paylaşımında kentin konut kooperatifçiliği tarihine dair önemli bilgiler verdi. Soyer, İzmir'deki kooperatif çalışmalarını aktararak, kendisi hakkında süregelen soruşturmaya yönelik dikkat çekici bir ifade kullandı. Soyer, “1989-1994 yılları arasında Yüksel Çakmur döneminde, İzkonut, İzyuva, İzkent gibi projeler oluşturulmuş, Egekoop öncülüğünde Egekent 2 ve Egekent 3 projeleri hayata geçirilmiştir. Bu dönemde Toplu Konut Fonu’nun Genel Bütçe’ye dahil edilmesi ve kredi kısıtlamaları, bazı projelerin tamamlanmasını geciktirmiştir. Yüksel Çakmur döneminde tamlanan 3.010 konut ile birlikte, 4.400 konutluk projeler de 1999 yılına kadar aşamalı olarak tamamlanmıştır. Ancak burada bir soru var: Yüksel Çakmur göreve geldikten sonra, Burhan Özfatura'nın başlattığı inşaatları durdursaydı, kendisi de dolandırıcılıktan mı yargılanacaktı?” dedi.

Soyer, sosyal medya paylaşımında detaylı olarak şu bilgileri paylaştı:

BÖLÜM 5 – İZMİR’DE KONUT KOOPERATİFÇİLİĞİ TARİHİ

Konut kooperatifleri İzmir’de ilk olarak 1940’lı yılların ortalarında Kültürpark karşısındaki Kahramanlar’da, belediyenin kooperatiflere ucuz arsa satışıyla başlamıştır. İlk kooperatif evleri, Emlak Kredi Bankası kredileriyle inşa edilmiştir.

1960-1975 yılları arasında kurulan kooperatiflerin çoğunda ortak sayıları 25’ten azdı. 1973 yılında SSK Konut mevzuatına göre bu sayısı 30’a yükseltildi ve zamanla 50-100 üzerindeki kooperatiflerin sayısı hızla arttı.

1982-1983 yıllarında İzmir'deki tüm konutların %10'u, kooperatifler tarafından inşa edilmiştir.

1980 sonrası konut kooperatifçiliği, önemli bir gelişme göstermiş ve yapısal dönüşümler geçirmiştir. 1980’lerde benimsenen “milli konut politikası”, konut piyasasında önemli değişikliklere yol açmıştır ve 1984’te 2985 Sayılı Toplu Konut Yasası yürürlüğe girmiştir.

Dar ve orta gelirli kesimlerin konut sahibi olmasını sağlamak, büyük şehirlerdeki gecekondu sorununu önlemek ve özerk yönetimlerin güçlenmesini sağlamak, bu sürecin ana hedefleri arasında yer aldı.

1985 yılında çıkarılan 3194 sayılı İmar Kanunu ile belediyelere plan yapma yetkisi verilmiş ve bu mülkiyet alanındaki uygulamalar hız kazandı.

1984-1989 yılları arasında Burhan Özfatura, Egekent-1 projesini başlattı. Bu projenin iki önemli özelliği vardı: İlki, konut inşaatını çevresi ile birlikte ele alması ve İzmir’de daha önce yapılmış olan projelerden çok daha büyük bir ölçeğe sahip olmasıydı. İkincisi ise, bu sosyal demokrat anlayışla hayata geçirilmiş bir projenin, İzmir’de daha liberal görüşler savunan bir belediye başkanı tarafından gerçekleştirilmesiydi.

Egekent Projesi'nin gelişiminde İzmir Belediyesi önemli bir rol üstlendi. Çiğli’de, belediyeye ait alanlarda, 41 kooperatif ile anlaşmalar yapılarak proje hayata geçirildi. Toplam 9.448 konuttan oluşan Çiğli Egekent-1 projesinin yanı sıra, bu dönemde üç sosyal konut projesi daha gerçekleştirildi.

1986'da başlayan Buca Evka 1 projesi ile 57 hektara yayılan alanda 4.588 daire inşa edildi; Çiğli Evka-2 Projesi 3.120 konut üretti. 1987'de başlayan Evka-3 Bornova Projesi ise 30 hektarda 1.439 konut sağladı.

Bu süreçte dar gelirli vatandaşlara uygun fiyatlı ve kullanışlı konutlar sunulmaya başlandı.

1994-1999 yılları arasında Evka-4, Evka-5, Evka-6 ve Evka-7 ile toplamda 10.634 konut inşa edilip teslim edildi.

1992-2000 yılları arasında Egekoop ve İzmir Büyükşehir Belediyesi işbirliğiyle Menemen Ulukent, Torbalı Ayrancılar ve Buca Tınaztepe’de toplam 7.052 konut tamamlandı.

1984-2000 yılları arasında, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve kooperatifler aracılığıyla yaklaşık 40.000 konut insha edildi.

1980’lerden bu yana süregelen konut kooperatifçiliği ve toplu konut projeleri, yavaş yavaş sosyal konut üretimi kaygısını kaybetmeye başladı.

2002 yılı itibarıyla 43.145 konut inşası gerçekleştiren TOKİ, konut kredilendirmesinde büyük bir rol oynamıştır. Ancak devlet, konut imalatını sosyal bir meseleden çıkararak ticari bir konu haline getirmiştir.

2022 yılında İzmir Kalkınma Ajansı (İZKA) tarafından hazırlanan “İzmir Kooperatif Analizi – 2022” raporuna göre, İzmir’de 493 aktif konut kooperatifi bulunmaktadır. Bu kooperatiflere toplamda 22.835 kişi ortak olarak yer almakta, ortalama her kooperatifte 46 ortak bulunmaktadır. Mevcut kooperatiflerin büyük kısmı 1981-2000 ve 2011-2021 yılları arasında kurulmuş.

Son yıllarda kurulan kooperatiflerin ise giderek azalan bir ortak sayısına sahip olduğu gözlemleniyor.

Bugün tarafta “barınma hakkı”, ülke genelinde hem iktidarın hem de muhalefetin, yerel yönetimlerin en önemli sorunu haline gelmiştir.

Deprem riski yüksek olan Türkiye’de, dairesiz milyonlarca emekçi ve emekli insanlar için uygun konut bulmak her geçen gün zorlaşmaktadır.

İzmir’deki konut fiyatları da artmakta, 62 m² bir konut için yaklaşık 4 milyon 800 bin lira istenmektedir. Bu durum, birçok vatandaş için ulaşılması güç bir maliyet haline gelmiştir.

Bu karmaşık sorunu çözmek için, hükümet, belediyeler, meslek odaları, sivil toplum kuruluşları ve vatandaşların iş birliği içinde çalışması büyük önem arz etmektedir.

Ortak kaynak havuzunun oluşturulması, bu büyük sorunların çözümünde anahtar bir faktördür. Çözüm için güçlü bir iradenin ve mutabakatın sağlanması gereklidir.

Çözüm önerilerimle ilgili daha fazla detayları, gelecek bölümlerde paylaşmayı planlıyorum.

Sağlıklı kalın!

İzmir 1 Nolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu

Koğuş B/63

Buca – Kırklar

reklam

YORUM YAP