reklam
reklam
DOLAR40,5860% -0.48
EURO47,7946% -0.42
STERLIN54,6236% -0.89
FRANG51,0645% -0.45
ALTIN4.352,20% -1,39
BITCOIN117.228,00-0.968
reklam

‘Süper İzin’ İle Gıda Hakkı Tehdidi

Yayınlanma Tarihi : Google News
‘Süper İzin’ İle Gıda Hakkı Tehdidi
reklam

19 Temmuz tarihinde TBMM'de kabul edilen ve kamuoyunda ‘süper izin yasası’ olarak bilinen kanun teklifi, enerji ve maden alanlarına yönelik önemli düzenlemeleri içeriyor. Kararın hemen ardından çevre örgütleri ve köylüler, yasaların sadece maden ve enerji şirketlerinin yararına olduğunu belirterek büyük bir tepki gösterdi.

Kanun tasarısının 14. maddesinde yer alan ‘Zeytinlik ve Mera Alanlarının Madencilik ve Enerji Faaliyetlerine Açılması’ başlığı, mera, yaylak ve kışlakların Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanı (YEKA) projelerine açılmasını öngörüyor. Türkiye’nin 14,6 milyon hektarlık mera alanı tehdit altında iken, bu durumun kırsal alanlara zarar vereceği ve gıda güvenliğini tehdit edeceği ifade ediliyor.

Türk Mühendis ve Mimarlar Odaları Birliği (TMMOB) Yönetim Kurulu Üyesi ve Gıda Mühendisi Uğur Toprak, hayvancılığın neredeyse tamamen dışa bağımlı hale geldiği uyarısında bulundu ve bu yasayla mevcut meraların yok olabileceğini belirtti. Toprak, bu düzenlemenin yerel halkı ve yerel idareleri yok sayarak, yalnızca belirli şirketlerin menfaatleri doğrultusunda engellerin kaldırılması yönünde olduğunu vurguladı. Buna ek olarak, gıda ithalatının artacağına dair eleştiriler de gündeme geliyor.

‘Bağ ve Bahçenizin Anlamı Kalmıyor’

Muğla'nın Akbelen köyünde yaşayan köylülerin bu düzenlemelere karşı dört yıldır direnişte olduklarını hatırlatan Toprak, “Bu yasalar, direnişleri kırma amacı taşıyor. O kadar fazla insan ağaçları taşıyacak ama bunun nasıl olacağı belirsiz. Ağaç ve toprak bu durumda uyum sağlayabilecek mi? Bu nedenle verimli ürün elde edilmesi hemen mümkün olmayabilir. Bağ ve bahçenin bir önemi kalmayacak. Bu durumu Hatay-Samandağ'da da deneyimledik. Hatay yerle bir oldu, acele kamulaştırmalarla yurttaşların arazileri gasp edildi. Bu durum, bir diplomanın yok sayılmasıyla eşdeğerdir. Yarın oturduğunuz evi de alabilirler. Sonuçta bu düzenlemeler, gıda ve beslenme hakkınızı elinizden alıyor” dedi.

‘Gıda Güvencesi Tehdit Altında’

Tarım, mera, zeytinlik alanları ve arsaların sermaye şirketlerine peşkeş çekilemeyeceğine dikkat çeken Toprak, “Çünkü bunlar gıda güvenliğinin temeli. Bugün karşılaştığımız en büyük sorunlardan biri biyoçeşitliliğin azalması. İklim değişikliği kaynaklı krizler ayrı bir mesele iken, yurttaşın arazilerini kaybetmesi, o bireyi yok saymaktır. Bunu yaptığınızda gıda güvencesi tehlikeye girer. Bu topraklar 130 milyon kişiyi besleyebilecek verimlilikteyken bu potansiyeli kullanmıyoruz. Bu kanunla zeytinlikler ve meralar yok ediliyor. Zeytin, bu ülkenin en büyük mirasıdır. Zeytin yağında dünya ikincisiyiz; bu konuda sadece ağaçları değil, zeytin yağını da düşünmemiz gerekir” ifadelerini kullandı.

‘İthal Eden Bir Toplumuz’

Toprak, ülkenin üretici bir konumdan tüketici ve ithalatçı bir konuma geçtiğine vurgu yaparak, “Ülkemizde gübre ve yem fabrikaları vardı ama artık tüketen ve ithal eden bir toplum haline geldik. Bu durumda da girdi maliyetleri artıyor. Şimdi bir yasa ile herkesin elindekileri aldığımızda üretim olmayacak. Tarımsal üretimi kasıtlı olarak ortadan kaldırıyorlar. Ekonomik rant peşindeler. Kıyı şeridindeki ormanlık alanların değiştirilmesi, turizme açılması ve orman yangınlarının göz ardı edilmesi tarım arazilerinin yok olmasına neden oluyor” şeklinde konuştu.

‘Garantisi Yok’

Uğur Toprak, bir yurttaşın kendi bağını ekmesine dair bir gasp olmaması için güvence bulunmadığını belirterek, “Bir bağ sahibi olduğumda, domates, salatalık ya da patlıcan ekmek istediğim zaman, yerin elimden alınmayacağına dair garantim yok. AKP, bize en büyük zararı veren bu durum. Herhangi bir hakkınız kalmıyor, hepsi gasp ediliyor. Tüm hakların gasp edilmesi, gıda üretim hakkının da yok olmasına yol açıyor. Organize olup ilgili mercilere ulaşarak bu yasayı geri çevirmek zorundayız. Bu hem bizim hem de muhalefetin sorumluluğudur. Aksi halde gıda güvenliği ciddi bir tehdit altında kalacak.”

reklam

YORUM YAP